- Sayın Vali, bizi kim yönetiyor?Önce Niyazi Bey sorumu duymazlıktan gelmek istemiş, ben ısrar edince de:- Kime sövemiyorsanız, o yönetiyor, demişti.***Şöyle duruma tepeden bakıldığında, önüne gelen önüne gelene sövüp saydığına, hatta önüne geleni "hain" ilan etmeye kalktığına göre; yeniden düşünmek gerekiyor:- Acaba karşılıklı küfür ve suçlama salvolarının dışında kalanlar var mı, diye...Şayet varsa, yeniden hatırlamak gerekiyor eski İstanbul Valisi'nin vaktiyle yapmış olduğu saptamayı...***Çünkü bireylerin "yaşam kalitesi" açısından, Türkiye'nin 173 ülke arasında 93'üncü sıraya düşmüş olması da normal değil, "kirli ülkeler" sıralamasında başlarda yer alması da...Acaba karşılıklı birbirini çürütmeye kalkanlar mı sorumlu bundan; yoksa başkaları mı?***DİSK'in perdesini açmaya çalıştığı "yeni bir sol" özlem ve aranışının, ilk temel taşı, suyuna tirit sloganlar değil, derinliğine bir "saydamlık" olmalı.Saydamlık olmalı da, nasıl olmalı:1- Önce "devlet" kavramının tanımlaması, "Hazine'den geçinenler devlet, Hazine'den geçinmeyenler millet" türü, bir ortaçağ mutlakiyeti anlayışından kurtarılmalı ve "Devlet, milletin örgütlenmiş biçimidir. Hazine'den geçinenler de, 'devletin temsilcileri' değil, birer kamu görevlisidir" diye kesin ve net bir berraklığa kavuşturulmalı...***2- 1948'de Hasan Saka hükümeti zamanında imzalanıp, 1949'da Resmi Gazete'de yayımlanan "İnsan Hakları Beyannamesi"nin maddeleri, yeniden gündeme getirilmeli ve bu beyannameye ne kadar uyulup uyulmadığı didik didik edilmeli...***3- Bütçe yasalarında bakanlıklara ayrılan paylarla, iç ve dış geziler için ödenmiş harcırahların toplamı ve savunma alanında kaç yüz milyar dolar harcanmış olduğu sık sık ekranlara taşınmalı...***4- "Ülkenin çıkarları ve Türkiye'nin jeopolitik durumu" söylemleri, otopsiye yatırılmalı ve Türkiye'nin çevresindeki -İran hariç- nüfusu İstanbul'unki kadar bile olmayan devletlerden, neden bu kadar kaygı duyulduğu yeniden sorgulanmalı...***5- Soğuk Savaş yıllarında, en büyük tehlike "komünizm" olarak umacılaştırıldığı sırada; neden Ermeni sorununun, Kürt sorununun, Ege sorununun bugünkü kadar gündeme getirilmemiş olduğu kurcalanmalı...***6- İşsizlik sorununun, "mesleksizlik"le; "mesleksizlik" sorununun, "köylülükten kentliliğe geçilememiş olmakla" ilişkisi araştırılmalı ve "sosyal devletin" gerçekleşebilmesi için, gerekli kaynakların nasıl bulunabileceği tek tek belirtilmeli...***7- Siyasetçi yalanları, enine boyuna açığa çıkartılmalı...***Pazar akşamı SKYTÜRK kanalındaki Rüstem Batum'un "Söylenmeyenler" programında Dr. Tarık Ziya Ekinci ile İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Günsoy'un; Şemdinli, Hakkâri, Van, Yüksekova izlenimlerine dayalı "Kürt sorunu" hakkında açıklamaları vardı.Bendenize sorarsanız, Kürt sorununa çözüm arayanların tekrar tekrar izlemesi gereken bir programdı "Söylenmeyenler"...Örneğin ben de o program sırasında öğrendim Savunma'nın reorganizasyonu için 80 milyar dolar harcanmış olduğunu ve Kürt vatandaşların:- O miktarın onda biri kadar bir yatırımla, bizler de adam gibi yaşamaya başlayabilir ve 3'üncü sınıf bir vatandaş olmaktan kurtulabilirdik, dediklerini...***Türkiye'yi kimler yönetiyorsa, neden bu kadar korkuyorlar ki, Türkiye'nin bölüneceğinden, AB'nin Türkiye'yi parçalayacağından, emperyalizmin gelip bizi yutacağından?20 kantona bölünmüş olan İsviçre'nin Almanya'ya yakın kesimi Almanca; İtalya'ya yakın kesimi İtalyanca; Fransa'ya yakın kesimi Fransızca konuştuğu halde; kimsenin korktuğu yok ne bölünmekten, ne de kantonların Almanya, İtalya, Fransa arasında dağılıvereceğinden..."Bizim koşullarımız çok değişik" dendiğinde de, bu koşulların neler olduğu ve neden değişik olduğu bir türlü su yüzüne çıkmıyor.***Sonra bir de, Yassıada mahkemelerindeki gizli bir oturumun, Yeni Şafak'tan aktarılmış tutanaklarına bakıyorsunuz...O zamanki Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur'un, "örtülü ödenek" harcamaları hakkında yaptığı açıklamalar, aman Allah ya Rabbim...Ve Türkiye'deki CIA örgütlenmeleri hakkında ayrıntılar...***ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın ziyaretinden sonra Türkiye'ye gelen FBI Başkanı Robert Mueller ve ertesi gün gelen CIA Başkanı Goss...***Politikacılarımız çok doğal göstermeye çalışıyorlar bu ziyaretleri...Şimdiye dek kaç kez peş peşe geldi ki Türkiye'ye, ABD Dışişleri Bakanı'yla, FBI ve CIA başkanları?Kim bilir yine neler planlanıyor, neler?***Oligarşik bir yapıdan, gerçek bir hukuk devletine geçmek kolay değil.Oligarşik bir yapı ise, "yaşam kalitesi" açısından Türkiye'yi, 60 basamak altında bırakmış Yunanistan'ın...Bizi parçalamak isteyen düşmanlar yüzünden mi, bir türlü "gelişmiş" bir ülke olamadık; yoksa tabularla dogmalar arasına sıkıştırıldığımız ve buzlanmış beyinleri ılıtmak isteyen kalemler, durmadan kırılmış olduğu için mi?***Enseyi karartmayın, 20-25 yıllık bir çalkantı döneminden geçilse bile; küreselleşme sürecinin dinamikleri, 21. yüzyılı da ıskalatmayacaktır Türkiye'ye... c.altan@prizma.net.tr Vaktiyle İstanbul Valisi Niyazi Akı'ya şaka yollu takılmıştım: