GEÇEN hafta Akhisar’da, Keskinoğlu tesislerindeydim.
Mehmet Keskinoğlu, Esin Keskinoğlu Onaran, Hamit Keskinoğlu, İsmail Keskinoğlu ve Keskin Keskinoğlu aynı masada yemek yedik.
Aileyi çok uzun yıllardır tanıyorum.
Grubun kurucusu İsmail Keskinoğlu, 2001 yılında aramızdan ayrıldı.
Son günlerine kadar çalıştı; yeni projelere öncülük etti.
Daha doğrusu ikinci, üçüncü kuşağa desteğini hep hissettirdi.
2000’li yıllarda grubun büyümesi ve gelişmesi için çok önemli olaylar oldu.
Uyumlu, birbiriyle iyi anlaşan bir aile ve profesyonellerle takviye edilmiş olan Keskinoğlu, her yıl farklı konulara imza atmaya başladı.
Yemekte genellikle bu konular konuşuldu.
Ailenin olaylara yaklaşımı, yatırımlara bakışı, kurumsal kimliğin geliştirilmesi için atılması gereken adımlar...
Keskinoğlu Gıda; beyaz et, yumurta ve zeytinyağından sonra kısa bir süre önce lojistik sektörüne de girdi.
Anladığım kadarıyla Keskinoğlu ailesi bazı yatırımlara da imza atmak zorunda kalıyor.
Organizasyon büyüyünce zeytinyağı ve lojistik gibi yatırımlar arka arkaya gelmiş.
Dünyanın krizle yatıp krizle kalktığı bir ortamda; bunlar hep iyi gelişmeler.
Ege Bölgesi adına Türkiye adına mutlu haberler.
Yeni tesisler uzay üssü gibi
AİLEYLE birlikte yemekten sonra Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi Keskin Keskinoğlu’yla atladık arabaya yeni tesisleri gezmeye başladık.
Aslında birçok defa gitmiş, her seferinde de yeni bir fabrikayı gezmiştim.
Ama Keskin, her gidişimde farklı bir projeyle beni şaşırtmaya devam eder.
Keskin Keskinoğlu, “Geçen yıl yüzde 25 büyüyerek 368 milyon TL’lik ciroya ulaştık. 2009’da ise krize rağmen yüzde 35’lik büyüme hedefini yakalayacağız. Bu amaçla özellikle Ortadoğu pazarında ihracata ağırlık verdik” dedi.
Her tesisin girişine gazetede çıkan haber çerçeveletip asılmış.
“Hedef 500 milyon TL ciro...”
Yapılır... Eminim...
Hazır gıda için hazırlanmış yeni tesisleri gezdim.
Uzay üssü gibi...
Eldivenler takılıyor; çizmeler, önlükler giyiliyor.
Her türlü hijyen koşullar sağlanmış; pırıl pırıl tesisler...
Çalışanların yanına gidiyoruz; kimisi Ortadoğu’dan gelen yeni siparişlerin başında, kimisi yeni bir ürünün tadımında...
Keskin Keskinoğlu, yapılan yatırımlarla yıl sonuna kadar 750 milyon adede yükselecek yıllık yumurta üretimini 2010’da 850 milyon adede çıkarmayı planladıklarını söyledi.
Rakamlara dikkatinizi çekmek isterim.
750 milyon adet; günde iki milyon adetten fazla...
Ayrıca yüzde 64 olan ambalajlı yumurta pazar payını da bu yıl sonuna kadar 67’ye yükseltmeyi hedefliyorlar. Şirket geçtiğimiz yıl 1 milyon 200 bin Euro yatırımla yeni bir yumurta tasnif makinesi ithal etmiş. Bu makineyi de yakından gördüm; el değmeden on binlerce yumurta bir yerden bir yere gidiyor.
Dedim ya; uzay üssü gibi...
Kriz var ama iyi gelişmeler de var
IRAK başta olmak üzere, Ortadoğu pazarında Brezilya’yla bir savaş yaşanıyor. Keskin Keskinoğlu, “Türkiye’nin piliç eti ihracatının yüzde 28’ini, yumurta ihracatının yüzde 10’unu tek başına yapacağız. Zeytinyağı pazarında çok yeniyiz ama ihracata başladık, bugün 30 ülkeye ihracat yapıyoruz” diyor.
2009’un ilk beş ayında toplam 3 bin 955 ton piliç eti ihracatı yapmışlar. Keskin Keskinoğlu, Türkiye’nin toplam piliç eti ihracatının yüzde 28’ine denk gelen 18 bin tonluk ihracatı tek başına yapacaklarını da söylüyor.
Keskin, hep iddialı olmuştur.
Avrupa Birliği işlenmiş piliç eti ihracatını başlattı ama ton başına da 1024 Euro vergi getirdi. O yüzden gözler; ağırlıklı olarak Ortadoğu’da.
Keskinoğlu tesisleri Türkiye’nin “tek çatı” altındaki en büyük kesimhanesi...
Daha da önemlisi Avrupa’nın entegre en büyük tesislerinden biri.
Keskinoğlu’ndan haberler böyle...
Evet...
Kriz var.
Ama iyi gelişmeler de yok değil.