GELİN bugün biraz geçmişe İzmir’in 17’nci yüzyıldaki sanat hayatına gidelim.
Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan tiyatro oyunları o dönemde güzel İzmir’de yapılıyor.
Kente yerli ve yabancı birçok tiyatro kumpanyası, oyunlar için geliyor.
Halkın ilgisini gören yetkililer ve özel girişimciler, tiyatro binaları inşa etmek için kolları sıvıyor.
Uluslararası standartlara uygun ilk bina 1830’da yapılıyor.
II. Meşrutiyetten önce temsiller Concordia, Kukuli, Elhamra, Eden, Sporting Kulüp, Thaetre VariÈtÈ, Thaetre de Smyrne, Cirque Accelsieur, Bornova ve Buca tiyatrolarıyla Alamira Bahçesi, Monaco ve Orphe Kahveleri, Avrupa Kulübü veya Gazinosu ve Sinematograf Tiyatrosu’nda veriliyordu.
Karagöz ve ortaoyunu gibi geleneksel tiyatro ve tulûat temsillerinin verildiği daha ilkel şartlara sahip binalar Çorakkapı, Tilkilik ve Kemeraltı semtlerinde toplanmıştı.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İzmir’de birçok tiyatro topluluğunun kurulmasıyla mevcut tiyatro yapılarının yetersizliğinden dolayı yenileri planlanmış ve yapılmış.
Sıralayım...
* * *
Partenon Tiyatrosu (1908)...
Sporting Kulüp Tiyatrosu (1908)...
Karşıyaka’daki Manisalının Tiyatrosu (1908)...
Pate Frer Sinematografhanesi (1909)...
Paradisos Tiyatrosu (1909)...
Keçeciler’deki Maarif Tiyatrosu (1909)...
Karşıyaka Kulüp Tiyatrosu (1909)...
Karşıyaka Apollon Tiyatrosu (1909)...
Karataş Asansör Tiyatrosu (1909)...
Amerikan Tiyatrosu (1909)...
Femina Salonu (1909)...
Başdurak ve Keçeciler’de Hacı Kosti idaresindeki tiyatro (1910)...
Kordon’daki Yusuf Efendi idaresindeki Ferah Tiyatrosu (1910)...
I. Kordon’daki Uşakizade Hacı Recep idaresindeki tiyatro (1910)...
İzmir Tiyatrosu, Irgat Pazarı’ndaki Osmanlı Sinematografhanesi, Cihan Kıraathanesi’nin bahçesinde yeni yapılan tiyatro (1911)...
Milli Kütüphane Sinema Tiyatrosu (1913)...
Karşıyaka Venüs Sinema Tiyatrosu, Başoturak Bey Hanı Tiyatrosu, Bornova Sinema Tiyatrosu (1914)...
Karşıyaka Darülmuallimin Mektebi içindeki Müdafaa-i Milliye Sineması, Çayırlıbahçe’deki Melez Sineması (1915)...
İris Sinema Tiyatrosu (1916)...
Nuh Tiyatrosu, Beyler Sokağı’nda Terbiye-i Medeniye Meydanı’ndaki Süleyman Bey Bahçesi, Yazlık Kramer Tiyatrosu (1918)...
Karşıyaka İsketing Kulüp Tiyatrosu, Keçeciler’deki Şark Tiyatrosu, Mezarlıkbaşı’ndaki Ferah Tiyatrosu (1919)...
Safa Tiyatrosu (1920)...
Daha çok Rum kumpanyaların temsil verdiği Olimpia Tiyatrosu (1920 sonrası)...
İkiçeşmelik Sinema Tiyatrosu (1921)...
Şark Tiyatrosu, Kokaryalı Sinebar Sineması, Karşıyaka Türk Sineması (1922)...
Palas Sineması, Karşıyaka Yeni Tiyatro, İkiçeşmelik Ankara Sineması, Kışla’daki Büyük Tiyatro (1923)...
* * *
Bu bilgileri Özlem Nemutlu’nun “II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’in ilanına kadar İzmir’de tiyatro faaliyetleri” adlı doktora çalışmasından aldım.
Bu çalışma, önümüzdeki günlerde Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Kitaplığı yayınlarından çıkacak.
İşte İzmir’in 100, 200 yıl önceki sanat mekanları, sanat faaliyetleri...
Ya bugün?
Yorumu size bırakıyorum.
Üç BAL’lı aday
TÜRKİYE’DE olumlu niteliklere sahip insanların yükselemediğini, yüksek makamlara aday bile olamadığını dile getirdiğim yazıları tekzip edercesine, CHP, tanıdığım üç genç, başarılı ve yetkin insanı Bornova, Seferihisar ve Manisa merkezden belediye başkan adayı gösterdi. Adayların iyi bir eğitim, sivil toplum örgütlerinde başarılı çalışmalar, önemli projelere imza atmış olma gibi ortak özelliklerinden biri de “Bornova Anadolu Lisesi (BAL)” mezunu olmaları.
* * *
O zamanki adıyla İzmir Koleji’nde tanıştığımızda 10-11 yaşlarındaydık, doğma büyüme Bornovalı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’la. Doktorasını İngiltere’de yapan, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Sındır, Güneydoğu Avrupa Ziraat Mühendis-leri Birliği Dönem Başkanlığı, Uluslararası Ziraat Mühendisleri Birliği Genel Kurulu Türkiye Temsilciliği’nin yanında İzmir TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığını yıllardır başarı ile yürütüyor. “Eğitim amaçlı bir teknoloji ve bilim müzesi kurmayı, üniversite ile ortak projeler geliştirerek üniversiteyle Bornova’yı buluşturmayı” hedefleyen Sındır, Bornova’yı “Cumhuriyet ilke ve devrimlerinin ışığında insanca yaşamın güvence altına alındığı bilim, sanat ve kültür kenti” olarak düşlediğini söylüyor.
* * *
Seferihisar’daki bir tatil köyünü yıllardır başarıyla işleten Tunç Soyer’i İzmir’in EXPO 2015’e adaylığı sürecinde organizasyonun genel sekreteri olarak da tanıyoruz. Soyer’in, “Seferihisar mandalinini markalaştırma, tarımı çeşitlendirme, balıkçı barınakları açma, jeotermal kaynakları seracılıkta ve ısınmada kullanma, termal turizm tesisleriyle sezonu 12 aya çıkarma, amfitiyatro, gençlik eğlence ve alışveriş merkezi açma, ikinci konutların turizme kazandırılması” gibi projeleri gerçekleştirerek Seferihisar’a çağ atlatabileceğine inanıyorum. Soyer bu amaçla mevcut bütçenin sınırlarını zorlayıp, ek kaynaklar bularak halkın işsizlik gibi sorunlarına çare bulabileceğini düşünüyor.
* * *
Özgür Özel’se genç yaşına karşın sosyal etkinliklere yoğun katılımıyla Manisa’da çok tanınıyor ve seviliyor. İki dönemdir Manisa Eczacı Odası Başkanlığı’nı sürdüren Özel, atık pillerin eczanelerde toplanması gibi birçok projeyi hayata geçirmiş.
Manisa’daki Cumhuriyet mitinginin tertip komitesi üyesi ve sözcüsü olan Özel, kampanyasına Manisa CHP İl Örgütü’ndeki yılların sorunlarını büyük ölçüde çözen başarılı milletvekili Şahin Mengü ile birlikte ziyaret ettiği Manisa Atatürkçü Düşünce Derneği’nden başladı. Özel, “mesirin eczanelerde bitkisel ilaç olarak değerlendirilmesi, düşük gelirlilerin gıda ve giyim yardımı alabilecekleri sosyal marketler, varoşlara kültür evleri, üniversite gençlerini şehre kazandırmaya yönelik dev öğrenci yurtları ve eğlence merkezleri” gibi iddialı projelere sahip.
Özellikle kadınların, gençlerin ve genç kalanların oylarını toplayacak gibi görünen üç BAL’lıya başarılar...
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)