PAZAR pazar canınızı sıkmak istemem. Ama siz şöyle bir mesaj alsanız; ne yaparsınız?
Canınız sıkılmaz mı?
İnanın böyle her gün onlarca telefon, mesaj alıyorum.
Eminim sizler de benim gibi aynı duyguları yaşıyorsunuz.
Bunlardan sadeci birini sizlerle paylaşıyorum.
* * *
“Deniz Bey, selamlar...
Nasılsınız?
Deniz Bey, bu ekonominin durumu ne olacak böyle? Bir öngörünüz var mı? Bu karamsar tablo ne kadar sürer sizce...
“www.kariyer.net”te 20 yere başvuru yaptım.
Cevaplar hep aynı; “Sizinle irtibata geçeceğiz...”
Ama irtibata geçen yok.
Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki hemen hemen bütün tesislere CV verdim. Gelen, giden hiçbir şey yok. Üniversite okumayan, lise mezunları çalışırken bizler iş arıyoruz.
Fakültelerden mezun olanların talihsizliği midir? Şüphesiz ki bunda küresel mali krizin büyük payı var. Ancak elbette bu buhran da bitecektir.
Sizce nereye kadar sürer bu kriz ortamı? Karamsar davranmayıp, umutlu olmakta yarar var ancak yine de bu tablo insanı ürkütüyor.
Maalesef arkanızda destek olan biri olmazsa verdiğiniz CV’ler müsvette kağıt oluyor. Bana bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.
Bugüne kadar umutla bekledim, olmayınca size yazmak istedim...”
* * *
Sayın Başbakan, “Kriz teğet geçti” diyor.
“Hamdolsun...” diyor.
Sizce bu yeni bir kriz mi?
Üniversite okuyan ama iş bulamayan gençlerin feryatları şimdi mi yükseliyor?
Hiç zannetmiyorum...
Okumuş, iyi eğitim almış insanların işsizliği, mutsuzluğu, çaresizliği büyük toplumsal sorunlara neden olabilir.
Bunların sonuçlarını yaşayarak gördük.
Türkiye çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor.
Ve ne yazık ki...
Hükümet bir şey yokmuş gibi yapıyor.
Miş gibi...
Muş gibi...
Yapmak...
Sonra toplumsal travmalar yaratır.
Hükümet bu gençlerin sesine kulak vermeli...
Ülgen Zeki Ok’a göre büyükşehir seçimi
YEREL seçimlerde en ilgi çekici mücadelelerden biri İzmir Büyükşehir’de yaşanacak gibi. Şu anki Başkan CHP’li Aziz Kocaoğlu ile AKP adayı İzmir Milletvekili Taha Aksoy arasındaki yarış giderek kızışıyor. Kızışıyor diyorum, ancak mücadele sevgi ve saygı sınırları içinde, belden aşağı vurmadan İzmir’e yakışır biçimde geçiyor. Adaylar televizyona çıkıp, birbirlerine hakaret etmeden projelerini anlatıp tartışabiliyorlar.
Neden diğer birçok ilde CHP ve AKP adayları bırakın televizyonda tartışmayı yan yana bile gelemezken, İzmir’de böylesine uygar bir tablo ile karşı karşıyayız? Bunda hem Sayın Kocaoğlu’nun hem Sayın Aksoy’un kişilik yapılarının ve asaletlerinin büyük önemi var. AKP’li birçok adayın aksine Sayın Aksoy, aile yapısı, üslubu ve tavırlarıyla başbakanın hiç sevmediği, benimse takdir ettiğim “monşer” leri andırıyor adeta. İzmir’de ancak böyle bir adayla başarı şanslarının olabileceğini bilen AKP “nabza göre şerbet” sunuyor bizlere.
* * *
Sayın Aksoy’la UNIVERSIADE sırasında tanışmıştık. Oyunlarda birçok öğretim üyemiz aktif görev almışken, organizasyonda hiçbir tesisimizin bulunmamasına kırılmıştım. Kendisi ziyaretime geldiğinde bana hak verdi, elinden geleni yaptı ve verdiği sözleri tuttu. Sonuçta DPT’nin sporla ilgili yetkililerinin ifadesine göre yaklaşık 2 milyon TL’ye çıkması beklenen bir olimpik havuzu atlama kuleleri, soyunma odaları ve kafeteryasıyla birlikte yaklaşık 500 milyara mal ederek (110 milyarı UNIVERSIADE’tan), üniversiteye ve Manisa’ya kazandırdık. Kendisine bir kez daha teşekkür ederim. Bakanlar Kurulu’na bakıyorum da, böyle nitelikli bir milletvekilinin neden orada bulunmadığına anlam veremiyorum.
* * *
Tahminlerime gelince...
Sayın Kocaoğlu’nun çizdiği başarılı ve güvenilir çizgisiyle, eşitlikçi yönetim anlayışıyla; ulaşım, çevre, tarih, sosyal belediyecilik, kültür ve sanat alanlarında ürettiği ve planladığı projelerle bu yarışı kaybedeceğini sanmıyorum. Sayın Aksoy kaybederse bunda başbakanın “Gavur İzmir” iması, giderek artan işsizlik, başta Başbakan olmak üzere, üst düzey AKP’lilerin ve akrabalarının yer aldığı “yolsuzluk ve kayrılmalar” önemli rol oynayacaktır. Önceki seçimlerde MHP’ye, DSP’ye, Genç Parti’ye, DP’ye, ANAP’a, hatta AKP’ye oy vermiş birçok seçmenin bu nedenlerle son dakikada veya emaneten de olsa oylarını Sayın Kocaoğlu’na vereceklerini sanıyorum. Bir öngörüde daha bulunayım. Yolsuzluklar, ekonomik krizin büyümesi ve işsizliğin artışıyla seçim sonrası bakanlar kurulunda değişikliklere gidilebilir ve başkan seçilemezse Sayın Aksoy çoktan hak ettiği önemli bir bakanlığa getirilebilir.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)