Yerel seçim sürecinde aday belirlemek için en kritik haftadayız.
Gelin, partilerde son gelişmeleri, kulislerde konuşulanları tek tek ele alalım. Önce AKP’ye bakalım.
19 Aralık’taki yazımı şöyle bitirmiştim:
“Siyasette bir haftanın bile uzun olduğunu bir kere daha hatırlatıyorum. Ve karar için son haftaya girdiğimize dikkat çekmek istiyorum. Ankara’daki son bilgiler İzmir’de milletvekili ve bir önceki dönemde AKP’nin Büyükşehir adaylığını yapan Taha Aksoy’un isminin yeniden konuşulduğunu gösteriyor. Aksoy’un böyle bir talebi olmadığı biliniyor. Ama son sözü Erdoğan’ın söyleyeceği kesin... Artık karar haftasına girerken Aksoy’un kent deneyimi, bilgi birikimi ve partiyi iyi tanıması avantaj olduğunu söyleyenler çok...”
Aksoy da herkes gibi bekliyor. Başbakan’ın kendisine söylediği herhangi bir söz yok, bir ima yok. Ama kendisi de çok iyi biliyor ki; İzmir kulislerinde en fazla konuşulan isim bugünlerde Taha Aksoy... Peki o günden bu yana öne çıkan bir isim oldu mu? AKP’den sızan bilgiler Selim Gökdemir’in de alternatif isimlerden biri olacağı ifade ediliyor. Gökdemir, AKP Meclis Üyesi ve grup başkanvekili... Gökdemir aday değil; ama Başbakan görev verirse adaylıktan kaçamaz.
Siyasetin dengeler üzerine kurulduğunu, dengelerin değişmesiyle kartların yeniden açıldığı bir gerçek... Başbakan’a önerilen bir diğer ismi hep sizlere hatırlatıyorum. Fatih Dalan...
Ancak AKP’de iki ismi bir kenara yazın...
Taha Aksoy ve Selim Gökdemir...
* * *
CHP’de Aziz Kocaoğlu rahatlamış gözüküyor.
Genel Başkan Deniz Baykal’ın CNN’deki canlı yayında Kocaoğlu’nu öne çıkarması, kendisiyle ilgili övgü dolu sözler söylemesi ardından da bazı gazetecilere, “Aziz Bey’i beğeniyorum. Adayımız büyük bir olasılıkla Aziz...” demesi, ibreyi Kocaoğlu’na çevirmiş durumda.
Bu dakikadan sonra bir değişiklik olur mu?
Siyaset bu...
Ama en başından beri söylediğim gibi mevcut belediye başkanları her zaman yüzde 51 daha şanslıdır. Bu sadece CHP için değil, bütün partiler için geçerli... CHP’nin bazı kentlerde önümüzdeki birkaç gün içinde bir anket çalışması yapması bekleniyor. İzmir de bu şehirlerden bir tanesi...
Dengeleri değiştirecek bir sonuç çıkar mı, hangi sonuç Kocaoğlu’nun adaylığının önünü keser bunu parti içi dengeler söyleyecek.
Ankara’da parti kulislerinde geçen bir başka konu ise ilçe belediyelerle ilgili...
Peki, CHP Genel Merkezi’nde sık dile getirilen ve İzmir’deki iki ilçeyi de kapsayan iddia ne?
İstanbul ve Ankara’da yeni açılan belediyeler için mevcut, tanınan, başarılı belediye başkanlarının kaydırılması...
Bu konu ciddi bir şekilde Ankara’da konuşuluyor. Konak’ta Muzaffer Tunçağ’ın Karabağlar’ın altyapısı için yoğun bir çaba gösterdiği ve burayı çok iyi tanıdığı, tanınırlılık probleminin de olmadığı ifade ediliyor.
Aynı şekilde Karşıyaka’da Cevat Durak’ın merkez kadar Bayraklı’ya yatırım yaptığı söyleniyor. İki bölgenin de gelişmeye açık olduğu için CHP’de stratejik yerler olduğu ve mevcut başkanlarla seçimleri garanti edebileceği düşünülüyor.
Dediğim gibi bunlar CHP’nin stratejilerini belirleyen kadrolar tarafından dile getirilen konular...
* * *
DSP, Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlük seçimlerinde yüzde 47 oy almasına rağmen ataması yapılmayan Prof. Dr. Sedef Gidener‘e teklif götürdü. Gidener teklife sıcak baktı ancak rektörlük seçimleriyle ilgili devam eden davalardan dolayı “Hayır...” cevabı verdi. DSP’nin büyükşehire aday gösterip göstermeyeceği gelişen olaylara göre şekillenecek. Yani CHP’yle bir uzlaşma zemini bulunur ve bazı kentlerde DSP’li adayların destekleneceği netleşirse İzmir’de aday gösterilmeyebilinir.
DSP’nin İzmir’de en iddialı olduğu ilçe ise Konak... Konak’ta daha önce başkan koltuğunda oturan Erdal İzgi’nin adaylığının netleşmesi partide de heyecan yarattı.
* * *
24 Aralık 2008 itibariyle siyasetin fotoğrafı böyle... Yarın ne olur, dengeler nereye gelir, rüzgar nasıl eser bilemem...
O gelişmeleri de bu sütunlarda anlatmaya devam edeceğiz.