Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DEVLET Bakanı...
Ve Başmüzakereci...
Egemen Bağış...
İstanbul’da Beşiktaş’ta balıkçılar pazarına gidiyor.
Güya...
Halkın nabzını tutacak.
AKP’li belediye başkanları için oy isteyecek.
Söze şöyle başlıyor.
“Beşiktaş’ta da, Şişli’de de iki şovmen var. İnşallah yakında ikisinden de kurtulacağız...”
Balıkçılar dinliyor.
Bağış devam ediyor.
“Hatırlayacaksınız adamın biri bir dönem anayasa kitapçığını masaya attı...”
Balıkçı bu sefer Bakan’ın yüzüne bakıyor.
Ve şöyle diyor.
“Sizin adam dediğiniz kişi bu ülkenin, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’ydı...”
Bağış bu söz karşısında yumruk yemiş gibi oluyor.
Ne söyleyeceğini bilemiyor.
Lafı ağzında dolandırıp balıkçıların yanından hızla ayrılıyor.
Türk siyasetinin içinde bulunduğu duruma bakar mısınız?
Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle müzakereleri sürdüren bakanın üslubunu acaba kendisi beğeniyor mu?
Televizyonda izlerken ben utandım.
Başbakan balıkçılara gidip “Cumhurbaşkanı olayım mı?” diye sorup “Başbakan kal...” denince de gereğini yapmamış mıydı?
Bence balıkçıyı bile ikna edemeyen Başmüzakereciyi derhal değiştirmeli...
* * *
Şimdi...
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “Hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara’dan geçiremiyor” sözleri tartışılıyor.
Şahin, yanlış anlaşıldığını söylüyor.
“O nedenle, halkıyla, hükümetiyle, devletiyle barışık mahalli yöneticiler işbaşında olursa bizim sorunlarımız daha çok çözülür” sözlerinin yanlış anlaşılacak yanı yok.
Şahin’e İspanya Adalet Bakanı’nı örnek göstermek gerekir.
İspanya Adalet Bakanı Mariano Fernandez Bermejo, Ulusal Mahkeme yargıcı Baltasar Garzon ile ava gidince bu fotoğraf “hukuka müdahale” kapsamında algılanıyor.
Türkiye’de siyasette etik, ilke öncelik değil.
Dediği gibi iki ileri, bir geri siyaseti...
* * *
Şahin’i eleştirenler biz kaleme aldığımızda seslerini çok yükseltmediler.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan İzmir’e geldiğinde açık açık ne söylemişti.
(Bu arada kendisine geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz.)
“İzmir’i artık teslim almamız lazım. İzmir’i istenilen konuma getirmek için AK Parti’nin teslim alması lazım” deyip eklemişti.
“İzmir AKP’ye oy verirse daha fazla yatırım alır...”
* * *
AKP’yi çok eleştirmiş gibi gözükmeyelim, aynı eleştirileri farklı partiler için de yapıyoruz.
Nasıl...
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, “Az etik...” sözlerini eleştirmişsek; CHP’nin Konak’ta korsan liste girişimini yerden yere vurmuşsak; AKP’yi de, MHP’yi de, diğer partileri de sonuna kadar eleştirmeye hakkımız var.
Önemli olan demokratik sürecin herkes için adil olmasıdır; önemli olan siyasette ilkedir, kalitedir, duruştur.
Ama bunları gördükçe inanın üzülüyorum.
İçimden sadece “Helal olsun balıkçıya” demek geliyor. Hepsi o kadar...