Derya Sazak

Derya Sazak

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siyaset Günlüğü ABD'nin Irak işgaline verdiği destekle, parlak kariyerini sıfırlayan ve berbat bir final yapan Blair isteseydi Başbakanlık koltuğunu seçime dek koruyabilirdi. Ya da muhaliflerine, bir zamanlar Demirel'in söylemi olan "Bulun 226'yı, düşürün!" diye meydan okuyabilirdi. Ancak Batı demokrasilerinde bu tür inatlaşmalara yer yok.1980'lerin "Demir Lady"si Thatcher de benzer şekilde ayrılmıştı. 1991'deki Körfez Savaşı'nda en güçlü olduğu sırada, Muhafazakâr Parti'nin bir sonraki seçimi kazanamayacağına ilişkin eğilim ağır basınca Başbakanlığı tereddütsüz bıraktı. O sırada NATO zirvesi için Brüksel'deydik. Thatcher, dünya liderleriyle görüşmelerini sürdürdü. İsteseydi İngiltere'ye dönüp kabinedeki ve gruptaki muhalifleri susturabilirdi. Yapmadı. Çekilerek, partisinin bir seçimi daha kazanmasının yolunu açtı.Blair de aynı şeyi yapıyor. Yakın tarihte iz bırakmış liderlere bakalım: İsveç'te Olof Palme, Almanya'da Willy Brant, İspanya'da Gonzales, ABD'de Clinton, Rusya'da Gorbaçov, Yeltsin, iktidar tutkunu olmayan isimlerdi. Koltuk bağımlısı olmadılar. Ülkelerinin geleceğini kendi hırslarıyla özdeşleştirmediler.Kohl, "iki Almanya"yı birleştirdi. Onu "Almanya iyi yönetilmiyor!" diye ekranlarda dolaşırken gördünüz mü? Seçim kampanyasında eşek sırtında dolaşan, salıncakta poz veren Türk siyasetinin "eskimeyen" yıldızlarına bakınca, Doğu-Batı arasındaki "demokrasi farkı" da kendiliğinden ortaya çıkıyor. Örneğin, siyasi etiğin geçerli olduğu ülkelerde "kamu bankasını mafyaya pazarlamaya çalışmaktan Yüce Divan'da yargılanan eski bir başbakana şans tanınmaz." O kişi de çiçeği burnunda politikacı gibi kendini dağa bayıra vurmaz! Ya da, sahip olduğu bankadaki mevduatları "çifte hesap" yöntemiyle kaçıran, bu yüzden ailesi ülkeyi terk eden parti liderine "vatan, millet, bayrak" edebiyatı yapıyor diye oy veren çıkmaz. Seçmen önce IMF üzerinden halka ödettirilen 5 milyar doların hesabını sorar. Yargıda hesap vermesi gereken kişilere "dokunulmazlık" kazandırmaz!22 Temmuz seçimlerine az kaldı. Kampanyada henüz Türkiye'nin gelecek 5-10 yılına ilişkin bir "vizyon" ve liderlik performansı göremedik.Sadece küresel ısınma ve iklim değişikliğine dönük politikalar bile umut uyandırabilirdi.Çankaya krizi nedeniyle "367'ye takılıp kaldık!"Siyaseti "inatlaşma sanatı" olarak görenler Batı'dan ders almalılar. dsazak@milliyet.com.tr İngiltere'nin yeni Başbakanı Gordon Brown, Tony Blair kabinesinde on yıldır Maliye Bakanlığı yapıyordu. Görevi, İşçi Partisi'ni 1997 seçimlerinde "yeni sol" programla iktidara getiren Tony Blair'den devraldı.