Sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşabilmek herkesin hakkı olmalı diye hep söylüyorum, bu konudaki hassasiyetimi uzun süredir dile getiriyorum. Güvenli gıdanın üretilmesi ise gıda güvenliği sisteminin doğru kurulmasıyla mümkün oluyor. FAO’nun sürdürülebilir beslenme kriterleri arasında besleyicilik kadar güvenilirliğin de ön planda olduğunu hatırlatmak istiyorum. Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2020 (SOFI 2020) raporunun sonuçlarına göre, 2019 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya erişemedi. Rakam korkutucu olsa da bu konuda hepimize düşen görevlerin olduğunu söyleyebilirim.
Konu gıda güvenliği olduğunda ise taklit ve tağşiş üzerinde konuşacak çok şey var.
Gerek gıda fiyatlarında artış, gerekse firmalar arası rekabetin artması nedeniyle gıdalarda yapılan hileler karşımıza daha sık çıkıyor. Hem sağlığınızı hem de bütçenizi tehdit eden bu hileli gıdalara karşı ne kadar bilgilisiniz? Tedbir alıyor musunuz?
Taklit ve tağşişe detaylı bakış
Resmi Gazete’de yer alan
Ramazan ayında beslenme düzeni ve alışkanlıkların değişmesiyle bağırsak sağlığı ve sindirim sistemi doğrudan etkileniyor
Ramazan ayında sindirim sistemi problemleri yaşıyorsanız yalnız değilsiniz. Bağırsak sağlığı elbette yaşamımızın her döneminde önemli, fakat özellikle ramazan ayında bu konuda bir miktar daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü bu dönemde beslenme düzeni ve alışkanlıklarının değişmesiyle bağırsak sağlığı ve sindirim sistemi doğrudan etkileniyor. Altta yatan 3 temel faktör ise “uzun süren açlık, sıvı tüketiminin azalması ve hareketsizlik.” Bu tabloya bir de sebze meyvelerden yetersiz bir beslenme planı ve dengesiz beslenme gibi durumlar eklenince bağırsaklar alarm veriyor.
İftarda midenize aniden yüklendiğinizde hazımsızlık ve şişkinlik gibi problemler de beraberinde geliyor. Hazımsızlık, şişkinlik gibi durumlarda kimyon, rezene ve kişniş tohumlarından demlediğiniz çayla olumlu sonuçlar alabilirsiniz; eğer iftardan sonra bu problemleri yaşıyorsanız bu doğal çözümü denemenizi tavsiye ederim.
Sebze meyveler dostunuz olsun
Sindirim sisteminiz ve
Ramazanın ilk haftasını geride bıraktık. Oruç tuttuğunuzda gün boyu süren açlıkla birlikte vücutta birçok değişiklik meydana geliyor fakat unutmamak gerekir ki vücudumuza almamız gereken besin öğeleri değişmiyor. İftar ve sahurda vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve sıvı dengesini korumak önemli. Bu dengeyi korumak için de meyve ve sebze tüketimini ihmal etmemek gerekiyor. Mevsimine uygun meyve sebze tüketimi ramazan ayında en çok dikkat edilmesi gerekenlerden.
Nisan ayı sebze meyvelerine baktığımızda ise karşımıza enginar çıkıyor. Enginarın sağlığa olan faydalarından bir kez daha bahsetmek istedim.
Lif kaynağı enginar
Bu dönemde yaşanan hareketsizlik ve uzun süreli açlığın ardından yapılan yemek seçimleri ve susuzluk mide ve bağırsak sisteminizi etkileyebiliyor. Orta boy bir enginardaki toplam lif oranı 7-10 gram civarında. Enginar içerdiği lif oranıyla sağlıklı kilo yönetimi ve sindirim sistemini desteklemenin yanı sıra, kan şekeri ve insülin seviyelerini düzenlemede de rol oynar. Lif tüketiminin bağışıklık, ruh hali ve
Deneyimli sağlık çalışanları ile hasta ve ailenin el birliği etmesi, hemofilinin tedavi sürecini kolaylaştıracağı gibi; hastanın yaşamını daha kaliteli ve konforlu kılar
17 Nisan’ın Dünya Hemofili günü olduğunu biliyor musunuz? Hemofiliyi, kanın normal olarak pıhtılaşmadığı nadir görülen bir kanama bozukluğu durumu olarak özetleyebilirim. Nadir görülen ve genellikle kalıtsal olan bu hastalık, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan bir protein olan faktör, kanda yeterli miktarda bulunmadığında meydana geliyor. Hemofili, kandaki pıhtılaşma faktörünün düzeyine göre hafif, orta ya da ağır olarak sınıflandırılıyor.
Hemofili, soğuk algınlığı gibi sonradan bulaşan bir hastalık olmayıp kalıtsal olduğu için ebeveynlerden çocuklara aktarılıyor. Dünyadaki duruma baktığımızda 400 binden fazla kişinin hemofilili olduğu tahmin ediliyor; bu hastalık erkeklerde kadınlara göre daha yaygın görülüyor. Faktör VIII eksikliğinden kaynaklanan Hemofili A ise en sık görülen tipi olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda Türkiye Hemofili Derneği’nin
Hoş geldin ramazan! Ramazan ayının ilk gününü geride bıraktık bile. Geçtiğimiz pazar yazımda ramazanda dikkat edilmesi gerekenlerden detaylıca bahsedeceğimi söylemiştim. Bu yıl yaklaşık 15-16 saat süren açlık sebebiyle sahurun önemini bir kez daha hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Ramazanda en çok aldığım sorulardan biri sadece su içerek niyetlenmek doğru mudur sorusu. Sadece su içerek niyetlenmek, tek öğünle oruç tutmak veya gece yiyip yatmak ramazan ayında en çok karşılaştığımız beslenme sorunlarından. Hem daha kolay ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmak hem de metabolizmayı yavaşlatmamak için sahur öğünü çok önemli. Sahurda sizi ertesi gün tok tutmaya yardımcı olacak ve susuzluk hissini tetiklemeyecek seçimler yapmanız size fayda sağlar.
Sahur sofranızda protein açısından zengin olan yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi besinler, kan şekeri dengesini sağlayabilmek ve daha uzun süre tok kalabilmek için tam tahıllı ekmekler yerini almalı. Bu dönemde sebze-meyve tüketimi bağışıklık
Oruç tutmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmuyor; ama elbette bu süreci nasıl yönettiğiniz çok önemli
On bir ayın sultanı ramazana sayılı günler kaldı! Bu sene pide kuyrukları, kalabalık iftar sofraları, yerini evde 2-3 kişilik aile sofralarına bırakıyor. Sahur, iftar hazırlama telaşıysa asla değişmeyenlerden… Her ramazan ayı geldiğinde duymaya alışık olduğum cümlelerden biri “Kilo almadan ramazanı nasıl tamamlayabilirim?” oluyor. Aslında mantık sandığımız kadar karışık değil. Temelde öğün sayısı sınırlanıyor, fakat gün içinde almanız gereken kalori değişmiyor. Öğünlerinizde dengeyi sağladığınızda aslında kilo almayıp, hatta belki de kilo kaybı yaşayacağınızı görebilirsiniz. Burada sahur, iftar ve ara öğün şeklinde öğünlerinizi oluşturarak gün içinde almanız gereken besin ögelerini tamamlamanız gerekiyor. Sahur ve iftarda nelere dikkat etmeniz gerektiğini çarşamba günü yazımda detaylı yazacağım.
Bağışıklık ilk sırada olsun
Bu ramazan Kovid-19 ile geçirdiğimiz ikinci ramazan, dilerim sonuncusu olur.
Sağlığınızı korumak, hastalıklardan korunmak için egzersizin de en az beslenme kadar önemli olduğunu hep vurguluyorum. Bu konuda merak edilen konulardan biri ise egzersiz öncesi sonrası nasıl beslenilmesi gerektiği.
Egzersiz odaklı bir beslenme planında aslında ilk dikkat edilmesi gereken adım protein ve karbonhidrat içeren besinlerin dengeli bir şekilde tüketimi. Karbonhidratı ve proteini kombinasyon olarak içeren yiyecek ve içecekleri egzersiz öncesi beraber olarak tüketmek, kuvveti ve yağsız vücut kitlesini arttırmaya yardımcı. Örneğin egzersiz öncesi süt, yoğurt ve taze meyve ile yapacağınız bir ara öğün bu anlamda size fayda sağlayabilir.
Kahve yağ yakımını destekliyor
Bu konuda fayda sağlayabilecek bir diğer faktör ise kafein tüketimi. Egzersiz ve kahve ikilisi konusunda oldukça fazla çalışma bulunuyor.
Yapılan çalışmaların çoğu egzersiz öncesinde içilen kahvenin performansa olumlu yönde katkıda bulunabileceği yönünde. Bu ay Journal of the International Society of Sports Nutrition’da yayımlanan çalışma da bu
Son dönemde meme kanseri, ilk sıradaki akciğer kanseri vakalarının önüne geçti. Araştırmalar Akdeniz diyeti uygulayan postmenopozal kadınların meme kanseri riskinin daha düşük olabileceğini gösteriyor
Nisanın ilk haftasının “Kanser Haftası” olduğunu biliyor musunuz? Ülkemizde her yıl 1-7 Nisan’da kanser ve kanserden korunma konusunda farkındalığı artırmak için etkinlikler düzenleniyor. Küresel olarak, her 6 ölümden 1’inin kansere bağlı olduğu düşünüldüğünde durumun ciddiyeti aslında kendini gösteriyor. En çok görülen kanser türleri sıralamasında ise bir değişiklik var; bakın veriler ne söylüyor: Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın (IARC) son küresel kanser verilerine göre, meme kanseri dünyada kadınlarda en sık teşhis edilen kanser türü. 2020’de yaklaşık 2.3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konuldu ve ilk sıradaki akciğer kanseri vakalarının önüne geçti. Meme kanseri kadınlarda kanserden ölümlerin en yaygın nedeni ve genel olarak kanser kaynaklı