Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Biyoçeşitlilik denince aklınıza ne geliyor? Yeşilin her tonunda ağaçlar, rengarenk çiçekler, kuşların çeşit çeşit cıvıltısı, denizdeki mercanlar ve doğa ile denge içinde yaşayan sayısız canlı... Peki bu dengenin günden güne kayba uğradığını biliyor musunuz? Birleşmiş Milletler, biyolojik çeşitlilik konularında farkındalığı artırmak amacıyla 22 Mayıs’ı Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak kutluyor. 23 senedir farklı temalarla farkındalık kazandıran tarihin bu seneki teması ‘Anlaşmadan Eyleme: Biyolojik Çeşitliliği Onarın’ olarak seçilmiş. Biyoçeşitlilik kaybının önemini vurgulamayı ve herkesi bu konuda harekete geçirmek hedefleniyor bu sene. Benim de aslında birçok kez vurguladığım, iklim krizi için eyleme geçmemiz artık ‘aceleden acile’ geçti. Biyoçeşitlilik de bunun bir parçası.

Haberin Devamı

Biyoçeşitliliği onarmak

Peki nedir biyoçeşitlilik? Bu terim kısaca gezegenimizde bulunan canlıların çeşitliğini ele alır. Aklınıza ilk bitki, balıklar, memeliler gibi hayvan çeşitliliği gelse de aslında üç farklı kategoriyi içerisinde barındırıyor:

1- Genetik çeşitlilik: Bireyler arasındaki genetik farklılıkları ifade eder. Bu çeşitlilik, bir türün adaptasyon kabiliyetini artırır ve doğal düzen içerisinde yaşam koşullarına uyum sağlama sürecini ele alır. Mesela bizim topraklarımızda büyüyen bir bitkinin benzer bir türü başka topraklarda biraz daha farklı bir halde büyür.

2 - Tür çeşitliliği: Bir ekosistemde bulunan farklı türlerin sayısı ve bu türlerin dağılımıdır. Farklı türler, bir ekosistemde farklı roller üstlenir ve ekosistemin işleyişini sürdürmek için birbirleriyle etkileşime girer. Tür çeşitliliği, yaşam döngümüzün devam edebilmesinde kritik öneme sahiptir. Örneğin, arılar ekosistemde çok önemli bir türdür, çünkü polen taşıma faaliyetleri sayesinde bitkilerin üremesine ve çeşitliliğin korunmasına yardımcı olurlar. Ayrıca tarım ürünlerinin verimliliği için hayati öneme sahiptir. Veya denizdeki yosunlar da aynı şekilde balıkların yaşamı için çok kıymetlidir.

3 - Ekosistem çeşitliliği: Belirli bir bölgedeki farklı ekosistemlerin varlığını ifade eder. Ekosistemler, canlıların ve cansız doğal unsurların bir arada bulunduğu ve etkileşim halinde olduğu karmaşık sistemler olarak tanımlanabilir. Örneğin, ormanlar, çayırlar, nehirler, göller ve mercanlar gibi farklı ekosistem türleri bulunur. Her bir ekosistem, o bölgedeki biyolojik çeşitliliğin bir yansımasıdır.

Haberin Devamı

Sahip çıkmalıyız

Ancak ne yazık ki biyolojik çeşitlilik kaybı, sağlığımız dahil olmak üzere herkesi tehdit etmeye devam ediyor. Hep söylediğim gibi toprak hasta, hava hasta ve su hasta iken bizim iyi olmamız mümkün değil. Bunun en büyük sebeplerinden biri maalesef şehir hayatı. Nüfusun artması ve şehirleşme ile birçok ekosistem çeşitliliğine zarar veriyoruz. Doğal alanların, monokültür tarım, pestisit gibi faktörlerle sanayileşmiş tarım alanlarına dönüştürülmesi, biyoçeşitlilik üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip. Oysa ki biyoçeşitlilik gıda güvenliğinin temelini oluşturuyor. Özetle olabildiğince doğa ile uyumlu bir şekilde yaşamaya başlamak için eyleme geçmezsek, etkilenen hepimiz oluyoruz. Çoğalan yangınlar, et endüstrisi için yok olan ormanlar... Ormansızlaşma ne yazık ki dünyadaki sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 12’sine neden oluyor. Doğanın dengesindeki küçücük bir değişim bile korkunç bir kısır döngüye yol açıyor. Yarınlarımızı hepimiz huzurla yaşayabilelim diye biyoçeşitliliğe sahip çıkmamız çok önemli. Karıncasından çiçeğine, ormanından gölüne hepsi bizim yaşamımız. Doğa ile uyumlu bir yaşam hepimizin geleceği.

Haberin Devamı

Aynı kovandayız

Doğadaki her canlının biyoçeşitlilik üzerindeki etkisi çok büyük, arıların biyoçeşitlilik dengesindeki etkisi göz ardı edilemez. 20 Mayıs ise Dünya Arı Günü’ydü. Arılar olmasaydı gıdaların üçte birinin soframızda olamayacağını hatırlatmak istiyorum. Çoğu gıdayı arıların yaptığı tozlaşmaya borçluyuz. Gıda üretiminin yüzde 60’ı, tozlaşmanın da yüzde 80’i arılar sayesinde gerçekleşiyor. Hepimiz aynı kovandayız, doğayı incitmeden, doğa-yaban dengesi içerisinde sayısız canlıyla uyum içinde yaşamayı öğrendiğimiz yarınlara...