Geleneksel “Ramazan'da Beslenme” Güncellemesi

1 Haziran 2016

Her ne kadar her sene ama her sene Ramazan ve beslenme hakkında yüzlerce şey yazılıp çizilse de insanoğlu unutkan, her yıl bir güncellenmeye ihtiyaç duyuyor.

Ramazan yaklaşırken, oruç tutmayı düşünen kişilerden en çok duyduğum cümlelerden bazıları; “Ramazan geliyor, kesin zayıflarım!” , “Bu 1 ay içinde ne kadar zayıflasam kârdır!” şeklinde oluyor.

Her sene benzer cümleler kurulur; Ramazan ayı zayıflayamadan hatta genellikle kilo almış olarak biter, üzerine bayram da tuzu biberi olur. Fakat her sene bunları unutup, yeniden aynı beklenti içine girmek adettendir.

Ramazan’da oruç tutmak bir zayıflama programı olamaz, ama bu ibadetinizin aynı zamanda detoks yani bir arınma programı olması sizin elinizde. Tabi bunun yerine midenize, metabolizmanıza ve vücudunuza zarar vermek de sizin elinizde…

Benim, “Ramazan’da zayıflarım” diyenlere cevabım hep, “Ramazanda zayıflama beklentin olmasın, kilonu korusan yeter” şeklinde oluyor. Çünkü gerçekten bu tarz beklentilere girildikçe, kişi bu süreçte kendini daha çok strese sokarak, daha çok yanlışlar yapabiliyor ve bu da maalesef metabolizmaya zarar verebiliyor.

Bilimsel olarak kesin olan bir şey vardır; aç kalmak metabolizmayı

Yazının Devamı

Lezzetli 5 Chia Pudingi Tarifi

9 Mayıs 2016

Son Zamanlar chia tohumu ve bununla yapılan puding tarifleri oldukça popüler.

O zaman tatlı saatlerinizi, ara öğünlerinizi ve bazen de kahvaltılarınızı şenlendirebilecek 5 adet lezzetli ve sağlıklı Chia Pudingiyle karşınızdayım.

1) ÇİLEKLİ CHIA PUDİNGİ

(2 porsiyon)

1 su bardağı (250 ml) light süt, 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı hindistan cevizi, 1 paket vanilya (isteğe bağlı) ve 3 yemek kaşığı chia tohumunu karıştırıyoruz.

Bu karışımı uygun boyutta, kapaklı bir kapta en az 3-5 saat buzdolabında bekletiyoruz.

(Tohumların birbirine yapışmaması için ilk 2 saat yarım saatte bir karıştırsak iyi olur.)

Yazının Devamı

Kabızlık Problemi Yaşayanlara Çözümler

23 Şubat 2016

Kabızlık problemi günümüzde özellikle de kadınlarda kronikleşmiş halde çok sık yaşanıyor. Önemli olan bu sorunu geçici olarak çözmek değil, sürekli olarak sindirim sistemimizi düzenli ve sağlıklı hale getirmek. Bu yüzden günlük çözümlerden (müshil ilaçları, lağman vs.) şiddetle uzak durun, yoksa uzun vadede eski hâlinizi bile mumla ararsınız.

O zaman başlayalım;

Öncelikle öğünleri düzenli tüketmek ilk adım, yani mümkünse 3 ana öğün, 2-3 ara öğün, ama değilse en azından 3 ana öğün tüketilmeli. Yoksa metabolizma kendini kıtlıkta hissedip yavaşlıyor.

Hep zaman önemli, ama bu konu için su tüketimi özellikle önemli. Günde 2-3 litre SU tüketin. Çay, kahve, meyve suyu vs ayrı, onları su miktarınız içinde saymayın.

Günde 3-4 fincan yeşil çay, adaçayı, mate çayı gibi -mümkünse kendi demlediğiniz- bitki çaylarından destek alın.

Çook mecbur kalıp da kabızlıktan ölmedikçe sinameki içeren çay içmeyin, sinamekinin kendisini ise hiç içmeyin!

Hele hele müshil ilacı kullanaya hiç başlamayın. Çünkü müshil, sinameki vb. şeyler içinizi boşaltırken, size gerekli su-vitamin-minerallerin ve hepsinden de önemlisi sizi tuvalete çıkaracak olan faydalı bakterilerin de içinizden kayıp gitmesine, üzerine sifon

Yazının Devamı

Detoks Nedir, Ne Değildir?

27 Ocak 2016

Bu konuda kafalar karışık, bu yüzden kısaca detoks konusuna değinmek istedim.
Detoks demek, kelime anlamı olarak birtakım zararlı maddelerden arınmak demek. Temelde vücudumuz doğal olarak önemli iki organ olan karaciğer, böbrek ve hücrelerde bulunan detoksifikasyon enzimleri sayesinde “arınma” işlemlerini yapabilir.
Ancak bazen üst üste biriken;
* Uzun süre fazla yağlı-şekerli, zararlı yiyeceklerle kötü beslenme,
* Fazla miktarda sigara, alkol ve ilaç kullanımı,
* İş ve ev hayatında oluşan yüksek stres,
* Sürekli hava kirliliğine maruz kalmak
* İklim değişiklikleri,
* Geçirilen grip, soğuk algınlığı, nezle vb. bağışıklık sistemini zorlayan hastalıklar,
* Kronik kabızlık,
* Kullanılan ilaç ve vitaminlerin vücutta yarattığı toksik yani oluşumlar ve
* Hareketsiz bir yaşam
gibi faktörler, detoksifikasyon yapan enzimlerin vücutta çalışma kapasitelerini azaltarak, toksinlerin yeteri kadar atımını sağlayamayabilir.
Bu şartların bazılarına uzun süre maruz kaldığımızda, vücudumuzu desteklemek için bu olumsuz şartları vücudumuzdan zaman zaman arındırmak iyi bir

Yazının Devamı

SAĞLIKLI TATLI: Yağsız Unsuz Şekersiz Kakao Topları

18 Ocak 2016

Bugün bir tarifle karşınızdayım! Yapılışı oldukça kolay ve pratik, lezzetli bir tatlı tarifi...

Tatlı krizi zaman zaman hepimize uğruyor, kimi zaman üzerimizde aşırı miktarda şeker ve kalori bırakarak geçiyor.

Bu durumu engellemek için alternatif sağlıklı tatlı lezzetlerine arayışlar başladı haliyle...

İşte tatlı krizi gelenlere bu tariflerden biri; “Yağsız Unsuz Şekersiz Kakao Topları”

MALZEMELER:

- 8 adet kakaolu top için:

- 4 adet gün kurusu kayısı

- 4-5 adet hurma

Yazının Devamı

Kış Beslenmesi

7 Ocak 2016

Kış geldi çattı, sağanak yağmurlar, karlar, aşırı soğuk havalar derken, bağışıklık sistemimiz de haliyle gücünü yitirdi ve hastalıklar yoğunlaştı. Ayrıca depresyon da pek çok kişinin kapısını çaldı.

Kış dönemindeki hastalıklardan korunmak, yakalandığımız hastalığı daha hafif atlatmak ve depresyonla başa çıkmak için beslenmenin önemi tabii ki yadsınamaz.

Bunun yanı sıra kış dönemi; günlerin kısa gecelerin uzun olması, soğuk hava ile azalan hareket ve aktiviteler ve kalın-geniş kıyafetler giyildiği için vücuda olan farkındalığın azalması gibi nedenlerle kilo almanın en çok yaşandığı mevsim. Her sene olduğu gibi bu sene de ilkbahar ve yaz aylarında telaşa kapılıp, ayda 80 kilo verdiren (!) diyetlerin, armudun sapı-üzümün çöpü haplarının, müshil ilaçlarının peşine düşmemek için, hadi bu kış bir değişiklik yapalım ve beslenme ve vücut farkındalığımızı kaybetmeyelim!

Peki neler yapalım?

Bağışıklık sistemini sağlam tutup, hastalıklardan korunmak/hafif atlatmak için;

- Kuşburnu, ıhlamur, ekinezya, adaçayı gibi bitki çaylarını günde 2-3 fincan içmeyi alışkanlık haline getirin.

-

Yazının Devamı

İş Hayatı ve Beslenme

25 Aralık 2015

Yoğun çalışma ortamı, onlarca insan ilişkisi, bazen çok geç saatlere kadar uzayan mesai saatleri, yüksek oranda stres...

İş hayatı, aslında hayatımızın yüksek konsantrayon ve verimliliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz parçası. Bu verimliliği yükselten etmenlerden en önemlileri arasında sayılacak unsur ise BESLENME. Buna rağmen iş yoğunluğu arasında en çok geçiştirilen ve gereken önemin verilmediği şey de beslenme. Halbuki her iş yerine bir verimlilik departmanı kurulsa, departman sorumlularından birisi bir beslenme uzmanı olmalı ki, iş verimliliği gerçek anlamda artsın.

Tüketilen yiyeceklerin miktarı ve çeşidi, alınan kafein ve sıvı miktarı çalışma kapasitesini direkt olarak etkileyen faktörler arasında. Tabii ki iş verimliliğinin yanı sıra, kilo kontrolü ve sindirim sistemi sağlığı da son derece önemli. Pek çok kişi işyerinde yediklerinden ve düzensiz beslenmeden dolayı kilo aldığından/verdiğinden, mide yanmalarından veya kabızlık vb. bağırsak problemlerinden şikayet eder.

Peki, o zaman ofiste beslenme nasıl olmalıdır?

İş Hayatı ve Sabah Kahvaltısı

Evden aç karnına çıkıp yağlı poğaçalar, börekler, gözlemeler vb. hamur işi yiyeceklere yönelmeyin. Mümkünse tüm imkanlarınızı zorlayın ama

Yazının Devamı

Diyet, İnsanın Kendine Yakışanı Yemesidir

6 Kasım 2015

Biz diyetisyenler hep söyleriz; “diyet kişiye özeldir” diye. Sibel Can’ın yaptığı, bir spor hocasının anlattığı, televizyondan duyduğunuz, aktardan aldığınız, Google’dan bulduğunuz, kitaptan okuduğunuz veya diyetisyenin arkadaşınıza verdiği bir diyet listesini alıp da “bunu ben de yapayım” diyerek -zayıflasanız bile- doğru ve sağlıklı beslenmiş olmazsınız. Belki sizin kan kolesterol değeriniz yüksek, ona göre beslenmeniz gerekecek, belki arkadaşınızın kan şekeri yüksek ve diyeti ona göre, belki Google’dan bulduğunuz diyet sizin kilonuza uygun değil ve metabolizmanızı mahvedecek…

Zaten dikkat edin hiçbir hazır bulduğunuz “bilmem ne diyeti” size tam olarak uymuyordur. İçinde ya sevmediğiniz yiyecekler vardır, ya saatleri ve öğün aralıkları yaşam tarzınıza göre değildir, ya hayatınızda hiç duymadığınız-yemediğiniz ve bulmanızın mümkün olmadığı bazı yiyecekler içeriyordur, ya ihtiyacınızdan daha az yiyecek yazıyordur, ya uzun süre uygulamanızın mümkün olmadığı bir programdır veya bunun gibi şeyler…

Kaldı ki elinizde bir diyet listesi olmasıyla bu iş bitmez. Hedefinize ulaşana kadar ve ulaşılan hedefi korurken görüştüğünüz, gerekli zamanlarda yanlışlarınızı düzelten, sizi motive eden,

Yazının Devamı