Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hem de nasıl?"Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı... hukuk devletidir."Öyle mi?* * *YARGI iflas etmiş durumda.Hukuk devletinin teminatı yargı iflasta.Şaka değil; belki de Türkiyede ilk özelleştirilen, yargı müessesesi oldu. İnsanlar mahkeme yerine özel infaz kurumlarına başvurur oldu.Çek - senet mafyası, tetikçiler, infazcılar boşuna çıkmadı.Mafya denilen gayri hukuki oluşum bugün Türkiyede en mütevazı bir sıralamayla beşinci güç haline geldi.Hâkimler, Türkiyenin gözbebeği olması gereken hakimler, ekonomik sıkıntı içinde kıvranıyor.Adliye binaları dökülüyor, malzeme yok, personel yok, yeni teknoloji oralara giremiyor.Hâkimler, savcılar otobüste, dolmuşta kuyrukta, sırada...Bir dava on yıl sürüyor.Ve biz "hukuk devleti" maddesini Anayasanın en başına koymuşuz.Süs gibi duruyor.* * *BU cümleler 1996da bu köşede yer aldı. Aradan 8 yıl geçti, pek de değişen bir şey yok.Olmadığını göstermek için tekrarladık.Öyle bir noktaya geldik ki artık "Adalet mülkün (devletin) temelidir" sözü değil de, "Hâkim vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmıştır" sözü yargıyı temsil ve tarif eder oldu.Bu ayın 15ine kadar bir hâkim adayının maaşı 850 milyon lira...İkinci sınıf ve daha alt kademedeki hâkim ve savcıların maaşı 975 milyon lira ile 1 milyar 250 milyon lira arasında...Birinci sınıf hâkim ve savcıların maaşı 2 milyar 400 milyon lira düzeyinde...Yüksek yargı organlarının başkan ve üyelerinin maaşı ise 2 milyar 450 milyon liradan 3 milyar 75 milyon liraya kadardı...15 Mayıstan itibaren maaşlara 155 milyon lira ile 275 milyon lira arasında zam yapıldı. Zam, oran olarak yüzde 5.6 ile yüzde 28.2 kadardır.Yetmez."Adalet mülkün temeli"yse hâkim ve savcıların da kimseye muhtaç olmayacak bir gelirin sahibi olmaları gerekir.Ne diyor Anayasanın 2. maddesi:"Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı... hukuk devletidir." ANAYASAnın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu söylüyor. Türkiye, üniversite öğrencilerinin gösterilerine, yürüyüşlerine, protestolarına alıştı.Son zamanlarda üniversite hocaları da bu yola başvurdu. Demek ki, yararlı bir yolmuş...Ve bu vesileyle; "Üzüm üzüme baka baka kararır" sözünün doğru olduğu da ortaya çıktı. ÜZÜM, ÜZÜME... İSTANBUL Büyük şehirlerimiz özellikle de İstanbul suç merkezi oldu.Hem de, vasıflandırma yerindeyse "pasif suç" değil, "aktif suç".Örneğin eve girip hırsızlık yapmak, ev sahibi uyanırsa kaçmak tarihe karıştı.Artık siz otomobilinizin içindeyken, cam, balyozla kırılıyor, çantanız alınıyor. İnip karşı koyarsanız balyoz kafanıza da iniyor.Veya otoparkta arabasına binmekte olan hanım silah zoruyla arabasıyla birlikte kaçırılıp tecavüz ediliyor.Bunlar abartılı örnekler değil, sık sık rastlanan olaylar haline geldi.Türkiyede tarihe geçen bir cezalandırma olayı yaşamıştık.Baklava çalan dört çocuğa altışar yıl hapis cezası verilmişti.Şimdi bir de şu tecavüzcülere bakalım. Tecavüzden olsa olsa çekecekleri hapis cezası bir buçuk iki yıl arasında olacak.Örneği var; koyun otlatan bir kıza silah zoruyla tecavüz eden adama bir buçuk yıl verilmişti.Suçla ceza arasında orantı olmalı. Şimdi şu suçlara bakın bir de cezalarına...Suçlar böyle önlenemez. Suç merkezi BU ÜLKE Türkiye insan eliyle yaratılan güzellikler fakiri.Caddelerde, meydanlarda fıskıyeli havuzlara, heykellere rastlayanınız var mı?Bir zamanlar Karaköyde bir heykelimiz olmuştu; "Güzel İstanbul Heykeli". Onu, müstehcen bulan o günkü iktidara dalkavukluk yapan belediye kaldırmıştı.Oysa heykeli yapılacak, büstü konacak o kadar çok insanımız var ki...Bir süre önce bizim yapmadığımızı İtalyanlar yaptı. Devşirme olan Kaptan - ı Derya Kılıç Ali Paşanın büstünü doğduğu Le Castella kasabasına koyma kararı aldı.Yıllarca bu köşede vurguladık durduk. İstanbulun Şanzelizesi yok, diye. Olsa olsa Bağdat Caddesi aday olabilirdi, o kadar.İstanbulda masaları kaldırımlar üzerine taşmış kafeler de yoktu. Olsa iyi olmaz mı diyorduk.Şimdi Nişantaşında böyle kaliteli, Avrupai, cıvıl cıvıl bir kafeler semti kazandık.Yalnız bu bölgenin bir eksiği var: Kafelerin bulunduğu caddelerin araç trafiğinden arındırılması.O bölgede oturanların araçları dışındakiler o bölgeye sokulmazsa durum daha da mükemmel olacak. dheper@milliyet.com.tr Heykel, havuz fakiri