Bayram tatilleri bir nebze de olsa genel tansiyonu düşürüyor, toplumu rahatlatıyor. Sonra nerede kalmıştık deyip kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bu tatil süreçlerini dur durak bilmeksizin çalışarak geçiren bir kesim var ki kendilerine sonsuz sabır diliyoruz. “Oh be” diyeceğimiz günler sizler için de çok uzaklarda değil…
Kim bunlar?
Aileleriyle birlikte en az 20, 25 milyonluk bir Sınav Ailesi var. Çocuklarıyla birlikte ebeveynler de sınav çilesini en yoğun şekilde yaşıyor. Bayram tatili onlar için de yok hükmünde. Sabırla sınavları bekliyorlar ama sonraki günler yine bir ömür törpüsü.
Önce sınav sonuçlarını bekleyecekler, sonra tercihle, daha sonra yerleştirme sonuçları ve kayıtlar. Yani bu yaz onlara tatil yok gibi ve sinirleri tavan yapacağı için ne olur onlara karşı her zamankinden çok daha toleranslı olalım. Hele ki sınav öncesi!..
Sınavlar olmasın mı elbette olsun ama her yıl 10 milyona yakın gencimize ve ailelerine sınav stresi yaşatmaya hiç kimsenin ama kimsenin hakkı olmamalı.
Sınav hakkı tanıyarak onlara iyilik yapmıyoruz tam aksine yüzde 80’ini değersizleştiriyoruz. Kazanmanın, işe girmenin ya da bir yerlere kabul edilmenin mutluluğundan çok, kontenjanların yetersizliği ya da gereksizliği nedeniyle derin üzüntü yaşatıyoruz.
Keşke okula başlayan herkes değil de Batılı ülkelerde olduğu gibi ille de üniversite okuyacağım, kariyer yapacağım diyen yüzde 30’luk kesim bu yarışın muhatabı olsa. Diğerleri de bir an önce mesleklerine seçip, ona yoğunlaşıp, bir an önce hayata atılmanın keyfini yaşasa… Dünyayı yeniden keşfetmeye hiç gerek yok, en gelişmiş ülkeler çocuklarını bu sınav belasından nasıl koruyorsa biz de o şekilde korumalıyız!..
Kolej ücretleri
Sınavlar sonucu istediği liseye, istediği üniversiteye, istediği fakülteye girenler sevinecek. Peki ya hayali yarım kalanlar? İşte onların tercihi de özel okullar ve vakıf üniversiteleri olacak.
Gelecek yılın üniversite öğrenim ücretleri henüz kesinleşmedi ama kolejlerde yeni öğretim yılı kolej ücretleri belli oldu.
Fiyatlar adeta uçmuş. “Uçmayan ne var ki?” diyeniniz çok olacaktır ama söz konusu eğitimse işler daha da içinden çıkılamaz hale gelebiliyor.
Neden mi? Koleje gidenler keyiften gitmiyor da ondan!
Daha da önemlisi gidenlerin hepsi de zengin değil! Bir defalık bir süreç olsa bir şekilde katlanılıyor ama süreç uzadıkça mecburiyet artıyor, geri dönüş zorlaşıyor, fiyatlar katlanıyor. Hele ki anaokulundan itibaren bu kervana katıldıysanız!..
Genel kanı parası olan koleje gidiyor yönünde. Oysa en az üçte ikisi şartlarını zorlayarak çocuğunu özel okullara gönderiyor.
Allah’tan özel okulların tümü çok yüksek fiyatlarda değil ve her keseye göre olanları da var. Üst sınır her ne kadar liselerde 2.5, okul öncesinde 1.5 milyona dayansa da 500 bine de gönül rahatlığı ile gönderilecek okul bulmak mümkün. Sayıları her geçen gün daha da artan özel okullara yönelmenin asıl nedenlerini ve çok daha önemlisi memnuniyet oranlarını çok iyi araştırmak gerekiyor.
Devlet okulları, pek çok açıdan öylesine sorgulanır hale geldi ki velilere özel okuldan başka seçenek kalmadı.
“Mahallemizde, yakın çevremizde gönderecek hiç okul bulamıyorum” diyen veli sayısı her geçen gün artıyor. Kimi eğitim kalitesinden şikayetçi, kimi de hijyen koşullar ve güvenlikten. Çalışan ebeveynlerin en büyük sorunu ise tam gün eğitim yapan okul bulamamak…
Özel okula arayışına girmeleri, ikinci çocuk ya da hiç çocuk düşünmemeleri, evlenmeyi sürekli ötelemeleri biraz da bu yüzden. Ücretler konusunda tüm özel okulları aynı kefeye koymak doğru değil. Pek çoğu çarkı zor döndürüyor.Popüler olanların ise hiçbir şey umurlarında değil. Nasıl olsa geleni çok…
Bu noktada tüm özel okulların şikayetçi olduğu çok önemli iki konu var. Her ikisinin de makul ölçüler çerçevesinde bir an önce çözüme kavuşturulması gerekir… İlki okul ücretleri sürekli yükselirken öğretmen ücretlerinin çok düşük olması hatta enflasyon karşısında erimelere seyirci kalınması, ikincisi ise devletin okulları bir ticaret kapısı olarak görerek vergilendirmesi…
Çocuğunu devlet okulu yerine her türlü fedakarlığa katlanarak özele gönderen velilere bir de vergi yükü bindirmek niye?..
Eğitimde bir sorun varsa, bilin ki ülke genelinde hemen her konuda sorun vardır. Öğrencisi, öğretmeni, velisi ve diğer paydaşlarıyla 60 milyonluk devasa bir Eğitim Ailesi’ne sahip olduğumuzu hiç kimse, hiçbir zaman aklından çıkartmamalıdır…
Özetin özeti: Bayram sonrası yapacak çok işimiz var hem de çok. İlk sırada da o, bu, şu değil eğitim geliyor. Eğitimde üretilecek ortak akıl ve ortak sinerji diğer tüm sorunların çözümünde de her kapıyı açan altın anahtar olacaktır!..
Özay Şendir
Türkiye için büyük fırsat...
8 Haziran 2025
Ali Eyüboğlu
Sahte röportaj yaptı, kovuldu!
8 Haziran 2025
Güldener Sonumut
NATO ve Fransa’nın nükleer grameri
8 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pulp’un yeni albümü “More”: Normal insanların geri dönüşü
8 Haziran 2025
Dilara Koçak
Bayram sofrasından yaz ritmine
8 Haziran 2025