Her alanda adam gibi adamımız eksik.Oysa nüfusumuz 70 milyonu aştı.Bol miktarda "lider" elemanlarımız olmalı.Örneğin; siyaset, politika alanına bakın.Tayyip Erdoğan'dan başkası yok. Beğenin, beğenmeyin, bugün rakibi var mı?Almanya'da öyle değil, Fransa'da öyle değil, İspanya'da öyle değil.Buralarda hem iktidara aday rakip partiler var, hem parti içinde başbakana rakip kişiler.Yani biz, 70 milyon, siyasette kısır bir dönem yaşıyoruz. Ve ne pot kırarsa kırsın Tayyip Erdoğan'a adeta muhtacız...Zaten böyle olmasa AKP'ye karşı, yani Erdoğan'a karşı seçenek arayışı içine girilir miydi? Bu arayış ihtiyacı duyulur muydu?Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Mehmet Ali Bayar, Hüsamettin Özkan ve İlhan Kesici gibi isimlerin de aralarında bulunduğu bir grup siyasetçi, AKP'ye seçenek oluşturabilecek, hem merkez sağın hem de merkez solun oyunu alabilecek yeni bir oluşumu değerlendirir miydi?* * *SANATTA da, sahnede de benzer durum var.Bir Hülya Avşar var, ona rakip çıkmıyor. Çıkartılmıyor. "Türkiye'de jön yok" diyen o...Peki var mı?Adeta tek başına "bu dünya"yı o temsil ediyor.Oysa artık yaşı ilerledi, makyaj yapmayınca güzelliği gidiyor. Teniste şampiyon oluyor mu, yapılıyor mu, sormaya değer.Bazı meslektaşları hakkında söyledikleri de yenilir yutulur cinsten değil. Paparazzilerle sohbeti de genellikle iç açıcı olmuyor...Ama, Hülya Avşar rakipsiz.Nasıl oluyor?* * *SPORDA da böyle.Halterde, atletizmde adam bulduk diye seviniyorduk. Sevincimiz kursağımızda kaldı. Dopingli olmayan Rüştü'müz var.Çünkü ona muhtacız. Rakibi yok. Milli maç deyince Rüştü hemen akla geliyor. Aynı işi yapacak aynı veya yakın değerde bir sporcumuz yok.Eğer, Barcelona Rüştü'yü satmaya veya kiralamaya karar verirse ve bunun için gerekenleri yerine getirirse Fener'in vah haline...* * *EVET, 70 milyonuz ama yetişmiş, alanında sivrilmiş adamlarımız, elemanlarımız yok. Yok ki rakipler arasında işimize geleni seçemiyoruz...Olanla yetiniyoruz. Bakalım ne zamana kadar? TÜRKİYE adam kıtlığı çekiyor. Bir vakıf üniversitesinde, bir fakültenin yıllık ücreti 26 milyar liradan fazla.Bunun yol parası, yemek ve kitap parası da var. Bu üniversitelere devlet yardım da ediyor.Öğrenci başına bu kadar milyar lirayı alan kuruluşların, bir de devlet yardımına ihtiyacı olur mu?.. Yardım haramdır TV İZLİYORUZ Dünya ikincisi olmak kolay değil.TV izlemede de olsa.Demek ki ucuz eğlencemiz yok.70 milyonun çoğu beğense de beğenmese de TV izliyor.TV bu kadar izlenirken, okullarda yabancı dil izleme, öğretme ve öğrenme tartışması yaşıyoruz.Hani Hasan Celal Güzel döneminde okullarda yabancı dil dersleri neredeyse kaldırılacaktı. "Türk çocuğu yabancı dili değil, Türkçeyi iyi öğrenmeli" deniyordu.Oysa Türkçeyi iyi öğrenmek, bir yabancı dili öğrenmeye, bilmeye mani değil ki.Şimdi okullarda, üniversitelerde yabancı dile önem verileceğini duyuyoruz. Bu önem yıllar boyu süren yabancı dil sorununu çözecekse bundan memnuniyet duymalıyız.Tecrübeyle öğrenilen bir gerçek var. Devlet lisesinde okunan yabancı dil ile, üniversitede girilen yabancı dil sınavında başarı da kazanılsa, bu, "Yabancı dil biliyorum" demeye yetmiyor.Globalleşen dünyada, artık gençlerin en azından İngilizce bilmeden iyi iş sahibi olmaları imkânsız gibi bir şey. Yabancı dil lazım mı? YA BİZDE İngiltere'de yayımlanan The Sun gazetesi, bir muhabiri aracılığıyla, Prens Charles'ın küçük oğlu, tahtın üçüncü vârisi Prens Harry'nin okuduğu Sandhurst askeri akademisine, sahte bomba sokmayı başardı.Ya biz... Yani Milliyet, seneler önce benzer şeyi yapmıştık.Gün geçmiyor ki uçaklar kaçırılıyor, rehineler ölüyor veya ölümden dönüyordu.Yeşilköy'de Atatürk Havalimanı'nda tedbirler alınmıştı. Ve, "uçak kaçırmanın bu alanda, yani Atatürk Havalimanı'nda imkânsız olduğu" iddia ediliyordu.İşte böyle bir zamanda, alınan tedbirlerin yeterli olmadığını, göstermek istedik.Muhabir arkadaşlarımız Turgay Gözdereliler, Ercüment İşleyen ve Yalçın Çınar el bombasıyla THY uçağına girdi ve kokpitte bombayı uçağın pilotuna teslim etti.Bu, Yeşilköy'de alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu ispat içindi ve amacımız yerine gelmişti.Bu memleket lehine, bizim ise aleyhimize oldu, THY ve Yeşilköy'de bir süre zorluklarla karşılaştık... Okula bomba SAHİL AÇILSIN Yıllardır bu köşeyi izleyenler bilir. Ben Karaköy'den Ortaköy'e kadar Boğaz sahilinin açılmasından yanayım.O, dünyanın manzarası en güzel sahili, antrepolarla, eski okul binalarıyla ve duvarlarla kapalı kalmamalı. Nihayet, işin geç de olsa ele alındığını duymaktan çok memnunum.Bir İstanbullu olarak, İstanbul'u seven bir vatandaş olarak sizin de çok memnun olduğunuzu görür gibiyim.İnşallah, torpilleri kuvvetli bazı kişiler, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da istediklerini yapıp bu sahilin kapalı kalmasına önayak olmazlar. dheper@milliyet.com.tr Karaköy - Ortaköy
