Van Rektörü Yücel Aşkın davasıyla adını duyuran Savcı Ferhat Sarıkaya diğer suçlamalarını, PKK'ya yardım ve yataklıktan yargılanan Mehmet Ali Altındağ'ın verdiği ifadelere dayandırıyor. Van Savcısı'na, tutanaklardaki Mehmet Ali Altındağ'ın ifadesini Şemdinli komisyonu başkanı Musa Sıvacıoğlu'nun verdiği anlaşılıyor. Bu da kanunlara aykırı bir durum.Savcı Sarıkaya, Şemdinli'de patlayan bombaların "bölgede güvenlik kaosu yaratarak siyasi otoriteyi baskı altına almak ve AB sürecini baltalamak" amacı taşıdığını ileri sürüyor.Bu suçlamalar, yeterince inceleme yapılmadığını göstermiyor mu? * * *Şemdinli'deki bombalamaları soruşturan Van Savcısı Sarıkaya, Büyükanıt'ın 7'nci Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır'da görev yaptığı 1996-1997 arasında "örgüt kurduğunu, görevi kötüye kullandığını ve sahte belge düzenlediğini" de iddia ediyor. Savcı o dönemde Büyükanıt'a bağlı olan iki albay, bir binbaşı ve bir yüzbaşının da bu örgüt içinde yer aldığını öne sürüyor.Bunların sağlam delilleri nerede?.. İtham büyük ama ciddi kanıt yok.* * *Türk ordusu, içindeki çürükleri, kimsenin uyarısına meydan kalmadan ayıklayan bir müessese...Belki de bu nedenle Türk ordusu güvenilirlik anketlerinde en başlarda yer alıyor.Büyükanıt laik Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı sayılan ordunun komutanlarından biri.Bu laik komutan hakkında suçlamalarda bulunmanın başlıca iki sebebi olabilir:1. Orgeneral Büyükanıt Paşa'nın 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanı olmasını önlemek.2. Askeri makamlarca soruşturma açılması için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün izin vermesi gerektiğinden orduda en üst kademede bulunanların arasını açmak.Bu iki sebepten başka bir şey ben düşünemiyorum.* * *Bölgedeki Tük bayrakları indirildi, Atatürk büstleri parçalandı. Askeri lojmanlar taşlandı. Askerlerin evlerine saldırıldı. PKK bayrakları açıldı. Terör örgütü lehine sloganlar atıldı. Ölümlere sebebiyet verildi.Evet, bunlar hakkında savcılık suç duyurusunda bulundu da, bizim mi haberimiz olmadı?Haberimizin bu güne kadar olmadığı bir şey de Büyükanıt Paşa'ya iki kez suikast düzenlendiğiydi. Bunu kimlerin yaptığı meydana çıkarıldı mı?* * *Bakanlık, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkında "soruşturma başlatıldığını" açıkladı.Hükümet,"Savcı'nın arkasında biz yokuz" demek istiyor.İnanmalı mı? Van Savcısı, Şemdinli iddianamesinde, Orgeneral Büyükanıt'ı yargıyı etkilemekle suçluyor. Başbakan, "Üç yıl benden bir şey beklemeyin" demişti. Yani, vaatlerini bu yıl yerine getirmesi gerekiyor. "Türban", "imam hatipler" "IMF'den kurtulma" vaatlerinin başında geliyor. Halkın yüzde 26'sından, seçmenin yüzde 34'ünden oy alan AKP, oyunu artırmak için bu vaatlerini bu sene yerine getirebilecek mi?Bizden hatırlatması... BİZDEN HATIRLATMASI NÜKLEER ABD Başkanı Bush'un Asya gezisi sırasında ilk işlerinden biri Hindistan'la nükleer işbirliği anlaşması imzalamak oldu.Hani, ABD nükleer araştırmaları terk etmişti?Hindistan nükleer bombaya da sahip bir ülke.Bunun için Hindistan "atom silahlarını önleme anlaşması"nı imzalamıyor.Böyle olduğu halde, Delhi ile ABD'nin nükleer işbirliği anlaşması imzalaması, Washington açısından çifte standart değil mi?İran için dünyayı ayağa kaldıran ABD Hindistan'la anlaşma imzalıyor.Gelelim bize. Bu tablodan ders çıkaracağına, bazıları "ABD nükleer enerjiyi artık terk etti, bizde de bu işe başlanmasın" diyor.Onlar bilmiyor ki bugün dünyada 440 nükleer santral çalışıyor. İnşa halinde 26 nükleer reaktör var. Planlanan nükleer santral sayısı ise 32.ABD'de elektrik üretiminin % 20'si, Almanya'da % 28'i, Belçika'da % 56'sı, Bulgaristan'da % 38'i, Fransa'da % 78'i, Litvanya'da % 80'i, İsveç'te % 50'si, İsviçre'de % 40'ı, Macaristan'da % 33'ü, Slovakya'da % 57'si, Ukrayna'da % 46'sı, Slovenya'da % 46'sı nükleer santrallar yoluyla elde ediliyor.Ya bizde? Hiç... Bunun suçlusu kim? Bizi kim mahrum etti? TV'DE YERLİ Haftada 70 yerli dizi TV'lerde oynuyor; yani TV'lerde yerli dizi furyası var. Biri bitiyor, öteki başlıyor. Bunların bazısının bir zamanların kolay anlaşılır, ucuz, kalitesiz yerli filmlerinden farkı yok.Yani belli bir seyirci grubu tarafından seyredilmiyor.Böyle olduğu içindir ki bunların bazısı birkaç hafta sonra yayından kaldırılıyor. Yapanlar tarafından bile beğenilmiyor.TV'ler yalnız yerli dizileri seyredenlerin zevkini ve algılamalarını düşünüp kolayı seçmemeli. Çeşitli yayınlar ekranda birbirini kovalamalı.Allah'tan ki TV kanallarının sayısı 40-50'yi aştı. Ve elimizde kumanda var. Böyle olmasaydı ben sadık bir TV izleyicisi olamazdım.Mesela şu Aliye'yi ele alalım. Oldum olası bu kızı sevemedim, onu saman altından su yürüten, sinsi biri olarak görüyordum.Görüşüm gerçek hayatta da doğrulandı. Bu dizi gereksiz yere uzatılmıştı. Yapımcı "Devam" dedi ama, artık burada bitirilmeli. dheper@milliyet.com.tr Dizi furyası ve Aliye