Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Yardımcısı ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın saptaması ilginç.
Yılmaz, "AB için bir yıl kaldı, demokratikleşme hızında geri kalınmamalı" diyor.
Ama bazı çevrelerin endişeleri ve itirazi kayıtları var: "AB hedefine üniter ve laik yapı muhafaza edilerek ulaşılmalı."
Yılmaz'ın cevabı bu endişelerin yersizliğini vurgulamak oluyor.
"AB'ye üyelik hiçbir ülkeyi bölmedi. Bizim için de bölünürüz endişesi yersiz. Aksine demokrasi ve Cumhuriyet'in güçlenmesinin yolu AB üyeliğinden geçer."
Anlaşılıyor ki, AB'nin eşiğindeki Türkiye'de bazı kesimler tedirginlik içinde. Avrupa Topluluğu'na dahil olmak gibi yılların hayali, gerçek olmasına ramak kala hala tartışılıyor.
Oysa bu tartışmalar çoktan bitmeli konsensüs sağlanmış olmalıydı. Üstelik, her zamanki gibi farklı görüşler yine yumurta kapıya dayanınca yoğunlaştı.
* * *
BİZE göre; AB'ye girme hedefinden Türkiye'yi hiçbir tartışma saptırmamalı.
Yolsuzlukların son bulması...
Ekonomik ve siyasi istikrar...
Demokratik bir ülke olmak...
Çeşitli akımların fikir planından çıkıp eylemlere dönüşmemesi...
Darbelerden kurtulmak, bir bakıma AB'de olmaya bağlı.
Öyleyse bu yolda mesafe almak Türkiye'nin mutlu olmasıyla eşit anlam taşıyor denilebilir.
* * *
TÜRKİYE'de akla - kara kadar zıt görüş sahipleri var.
Biri ne derse, öteki aksini savunuyor.
İrtica tehlikesi var - Hayır yok.
Bölünme tehlikesi var - Hayır yok.
Bu, ilanihaye böyle sürebilir mi? AB üyesi olmak bu zıtlığı sona erdirip toplumsal konsensüs yolunda bir çözüm olabilir.
Ama üyelik için önce içteki bu aykırı görüş sahiplerinin ikna edilmesi; sonra da; adeta Türkiye'yi AB üyeliği hedefinden uzaklaştırmak için her gün yeni yeni pürüzler çıkartan Avrupa ülkelerinin bu menfi tutumlarından vazgeçmeleri gerekiyor.

Haber kırıntıları

Doğan Güreş Paşa, "Çiller'in resmini bodruma kaldırdım" diyor.
Oysa çok yakın tarihlerde "O tak söyler, ben şak yaparım" diyordu.
Bu nedenle de "Tak - Şak Paşa" olarak anılıyordu.
"Babana bile güvenme" özdeyişi boşuna söylenmemiş.
* * *
ANAP ilginç parti.
Eyüp Aşık var; partinin söylemek istediğini, ama açıkça söyleyemediklerini o seslendiriyor.
Ertuğrul Yalçınbayır var; o da partide aynı işi görüyor.
Erkan Mumcu da galiba öyle.
Yani ANAP'ın açıkça ifade ettiği görüşleri var. Açıkça söyleyemediklerini söylettiği sözcüleri var.
Buna; "ANAP tarzı açık sözlülük" desek yakışır mı?


Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr