Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       TÜRKİYE'de hayret edilecek bir durum da şu: Nedense hiç iflas eden yok.
Siz rastlıyor musunuz?
Ekonomi yıllar içinde dalgalı bir seyir takip ediyor. Ama bu dalgalar hiç kimseyi batırmıyor.
Ya kar marjları yüksek, ya tefecilik başka isimler altında yaygın şekilde resmen yapılıyor ve kurtarıcı bir müessese oluyor. Ya da bir saadet zinciri ilişkisi var. Sonuç; mantar gibi, batan yok.
Bazı battı denilenler de genellikle Amerika'ya kaçıyor ve orada daha zengin bir hayata kapağı atıyor.
Hatta bu batan istisnaların yurt dışındaki mal varlığı da büyük bir servet oluşturuyor.
Batıp Türkiye'de kalan birkaç istisna da, olsa olsa yalıdan çıkıp Boğaz'ın en itibarlı tepelerindeki villalara iltica ediyor. O kadar...
Bunlar düzendeki yanlışları gösteren örnekler değil mi?
Her olayı siz isimlendirebilirsiniz, kişileştirebilirsiniz.
Sonuçta batan yok, battı denilen küçük bir azınlık da batmadan önceki hayatlarını aratmayacak bir yaşam içinde.
Oysa küçük memur, küçük işçi, küçük esnaf geçim zorluğu içinde kıvranıyor; ensesinde daima icra memurunun soğuk nefesini hissederek yaşıyor. Vergisi kaynakta tevkif ediliyor, herhangi bir ödemede küçük bir aksama olsa cezalı ödeme emri hemen kapıyı çalıveriyor.
Toplumda eşitsizlik üzerine kurulmuş bir denge var.
Adaletsiz denge...
* * *
ENFLASYON da bu tabloda hep çelimsizden alıyor, güçlüye ilave ediyor.
Bu nedenle değil mi ki, çalışanlar yüzde 20 zamma isyan etti.
Şimdi zam yüzde 23 ve Başbakan Yardımcısı Ecevit'in sözü var:
"Yıl sonunda enflasyon hesaplarımız tutmazsa memurun mağdur olmasını önleriz", yani "ek zam veririz" diyor.
Keşke tutsa, ama iyimser tahminlerin tutmayacağını şimdiden gösteren hesaplar yapılıyor.
Enflasyonun geleceği, daha doğrusu düşük gelirlinin kaderi bütçe açığının durumuna bağlı.
Bu yılın ilk dört ayındaki durum geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında görülen hiç de iç açıcı değil. Yani bütçe açığı genişliyor.
Bütçe gelirlerinin yüzde 34.7, bütçe giderlerinin yüzde 42.2 ve bütçe açığının yüzde 63 oranında arttığı görülüyor.
Sıradan vatandaşın bu hesaplardan öte esas önemli ölçüsü; çarşı, pazar. Mevsim olarak en bereketli günler yaşanıyor ama fiyatlar el yakıyor.
Özellikle, işçinin, memurun ve emeklinin elini...
Ülkede huzur; yapısal değişiklikler gerçekleştirilmeden sağlanamayacak.


Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr