Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birçoğu atıyor. Amiyane oldu değil mi?
“Atıyor” dememeliydim.
Ama halkın çoğu böyle, yani tabii konuşuyor. Halk ayıp bir kelime söylemediğine, kullanmadığına göre “atıyor” diyebilirim.
Konumuza gelelim.
Yani, kim veya kimler “atıyor?”
Kendisini çok bilgili sanan bazı kişiler... Bazı politikacılar...
Özellikle TV’lerde bunlar var. TV’lerdeki tartışmalarda bunlar görülüyor.
Çoğu, istedikleri algıyı yaratmak için yanlışa doğruymuş gibi bile bile başvuruyor.
Bu tiplerin konuyu bilmediğini, konuya hazırlanmadığını veya bile bile yanlış söylediğini, konuştuğunu halk görüyor, izleyici görüyor, okuyor ve onları ayıplıyor.
***
Birkaç konuyu hatırlatalım.
Birçoğu hele hele muhalefetteki bazıları şunu da dillendirdi. Biliyormuş gibi konuştu, attı. Bilgiçlik tasladı.
O da rehineler konusuydu.
Efendim, AKP IŞİD’le anlaştı, Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde, yani seçime 1-2 gün kala 49 Türk rehine serbest bırakılacak.
Böylece Cumhurbaşkanlığı seçimi AKP yani Erdoğan lehine etkilenecek.
Hani, doğru çıktı mı?
Yok.
Bu konuyu da biliyormuş, IŞİD’den haber almış gibi bilgiçlik taslayanlar, atanlar şimdi nerede?
Bakın 49 rehine şöyle veya böyle 101 gün sonra kurtarıldı ama “atma”lar bitmedi. “Kurtulma sevincini” “matem” gibi algılayanlar ve buna göre de atanlar var, bunların çoğu da politikacı. Ayıp, ayıp.
Oysa “Doğruya doğru, eğriye eğri” denilmeli...
Kurtaranlar şimdi “Kurtarsan bir türlü, kurtarmasan bir türlü” dese yanlış mı olur, ne dersiniz?
***
Cumhurbaşkanı Gül, AKP’nin kurucularındandı.
Daha gençti cumhurbaşkanıydı ama sonra başbakan olabilirdi.
AKP’nin başkanlığı da onun için biçilmiş kaftandı.
Yani Erdoğan Çankaya’ya çıkınca boş kalan AKP başkanlık koltuğunu ve başbakanlık mevkiini Gül dolduracaktı.
Bu bazıları tarafından günlerce söylendi, yazıldı.
Ama olmadı.
Kati olarak “olacak” diyenler şimdi nerede?
“Gül yeni parti kuracak” haberini de verenler vardı, onlara da ne oldu? Geç de olsa Gül onları yalanladı. Yani “Parti asla yok” dedi. Sanki yetkili birilerinden olacakları haber alıp bize veriyormuş gibi “atanlar” şimdi bu konularda konuşsa ya...
***
Seçimden önce bir TV kanalında seçim tartışması vardı.
Ve tartışmacılar dakikalarca izleyenlere mitingler hakkında yanlış bilgi vermişlerdi. Bunu bir seyircinin başvurusundan anladık.
“Siz yanlış bilgi veriyorsunuz, halkı yanıltıyorsunuz, haberiniz yok, doğrusu şudur” diye izleyici programa katıldı.
İnsanda yüz olmalı, değil mi?
***
“Atma” misallerini çoğaltabilirim...
Ama uzatmayalım.
Siz bilginleri ihtiyatla dinleyin ve okuyun, izleyin.
Her söylenene, her propagandaya, her bilgiçlik taslayana inanmayın.
O söylenene bir karşılık veren de, verenler de vardır.
O tarafa da kulak verin.

Haberin Devamı

EĞİTİM

Haberin Devamı

Bir kez daha öldü

“Hükümet % 52’yi değil % 100’ü dikkate almalı. % 52’den çoğunluğun hükümeti olmalı.
Bunun için çalışmalı.
Muhalefetin yokluğundan böyle istifade etmeli.”
Bunu istediğimiz kadar söyleyelim. Hükümet bizim saflığımıza veriyor ve adeta “Yüzde 52 bana yeter” diyor.
Ortaöğretimde başörtü yasağının aniden kaldırılması bunu gösteriyor. Liselerde başı açık olunmasına hükmeden yönetmelik karambolde değiştirildi ve türban ortaokula da girdi.
Nabi Avcı’ya bravo!
Laik eğitimin ruhuna Fatiha diyelim. O bir kez daha öldü, öldürüldü. AKP bunun altından kalkamayacak.

Haberin Devamı

ERDOĞAN

İkisi bir arada

Dikkat ediyor musunuz?
Cumhurbaşkanı oldu ama Erdoğan Gül’leşmedi.
Yani Gül gibi sesini kısmadı.
Başbakanken neyse Erdoğan yine o.
Sert tepki veriyor, konuşuyor, konuşuyor, demeçler veriyor, başkanlık ediyor, toplantılar düzenliyor, geziyor, toplantılara katılıyor. Hem de sık sık.
Yani Başbakan Davutoğlu 2. sırada, Erdoğan 1. sırada.
“Yok ne olacaktı” demeyin.
Ben protokol sıralamasından söz etmiyorum.
Türkiye’nin yönetilmesindeki yetkiden bahsediyorum.
Yani Erdoğan Cumhurbaşkanlığı yasal yetkilerini bir “başkan” gibi kullanıyor.
Kim bilir, Davutoğlu da belki bu yüzden başbakan yapıldı.
Sahi onu Erdoğan bu mevkiiye getirmemiş miydi?
Şimdi maksat daha iyi anlaşılıyor.

REKOR

Eşler gezilerde

En çok gezen başbakan ve cumhurbaşkanı eşi kim?
Bir istatistik yapılsa, başbakan ve cumhurbaşkanlığı yapan Erdoğan’ın eşi Emine Hanım bu konuda birinci gelir, derim.
Ben öyle zannediyorum.
Eşiyle memleket, memleket gezen Emine Hanım değil mi?
Evet o.
Öbürlerinin çoğunu halk olarak görmezdik, tanımazdık bile...
Katar’da da Emine Erdoğan’ı gördük, Amerika’da da o var...
Gezi çok kısa da olsa, çok uzun da olsa Emine Hanım mevcut...
Demek ki o, eşinin işini kolaylaştırıyor.
Öyleyse devam...

KIBRIS

Küstah Yunanlı

Atina, Kıbrıs sorununun çözülmesini istemiyor.
Ona göre hareket edelim ve Yunanistan’la artık bu konuyu konuşma istemini bırakalım.
Kuzey Kıbrıs’ımız var, Güney Kıbrıs ve Atina bu iş için bizim gündemimizde artık yok, diyelim.
Bunu bana söyleten Yunan Dışişleri Bakan sözcüsü Kutras’ın küstahça sözleri oldu.
Türk başbakanı Davutoğlu’nun “Gelin barışı birlikte inşa edelim” çağrısına karşı, Yunanlı bakanlık sözcüsü Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığından “işgalci ordu” diye söz ediyor.
Bu küstaha cevap, Atina ile Kıbrıs’ı bir daha görüşmemek, konuşmamak olmalı.