Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Türkiye bu gerginliği sürdüremez”.
Doğru.
Sürdüremez.
Her şey, her hareket gerginlik yaratıyor.
Rahat olmak için özellikle haberlerle aranıza bir paravan çekmeniz gerekiyor.
Öncelikle gazete okumayacak, televizyon seyretmeyeceksiniz.
Bu olur mu?
Olmaz.
Dünya ile irtibat kesilemez.
Türkiye’deki olaylara sırt çevrilemez.
Öyleyse gazete de okunacak, televizyon da izlenecek.
Yani bu gerginlik sürdürülecek, sürecek.
***
Türkiye’deki gerginliği gazeteler, televizyonlar yaratıyor zannedilmesin.
Onlar olayları naklediyorlar.
O kadar.
Gerginliği yaratan iktidar ve muhalefet. Siyaset ve siyaset adamları, politikacılar. Onların ağzında “yalancı”, “haysiyetsiz”, “alçak” gibi yakışmayan sözler, kelimeler, küfürler su gibi akıyor. En son örneğini Koç verdi.
Bakın, özellikle salı günleri sanki özel kavga günü, küfür günü. Tansiyon günü.
İktidar ve muhalefet sözcüleri birbirine veryansın ediyor.
Bu konuşmalarda hiç iyi bir şey duyuyor musunuz? Efendice birkaç cümle duyuyor musunuz?
Hayır, değil mi?
Bu konuşmalar Türkiye’deki gerginliği artırıyor, o kadar.
***
İktidara göre ekonomi iyi, biz 20’ler arasındayız, işsizimiz çok az, demokrasimiz iyi yolda, gittikçe güçleniyoruz. Yani yurt süt liman.
Muhalefete göre ise Türkiye’nin hali bunun tam tersi.
Peki, iyi olan yok mu, kötü olan yok mu?
Her şey iyi veya her şey kötü mü?
“Doğruya doğru, eğriye eğri” lafını bunlar yaşar hale geçirmedikçe yurtta gerginlik sürecek.
***
Meclis’te 4 bakanın yolsuzluk oylaması da bunu gösterdi. Bazı Ak Partililer kendi bakanları aleyhinde oy verdi. Bunun hukuki sonucu olmaz ama etik sonucu yok mu?
***
Bakın TV’lerde, aşağı yukarı hepsinde, akşamları tartışma programları var.
Orada siyasi konular münakaşa ediliyor.
Ama tartışmacıların bir kısmı iktidarın sözcülüğünü yaparken, öbürleri de muhalefetin borazanlığını yapıyor. Yani çoğu atıp tutuyor. Yalan söylüyor, yanlış söylüyor...
İzleyenler bu konulara meraklı, bilgili değilmiş gibi konuşmacılar çoğu kez dinleyiciyi, seyirciyi enayi yerine koyuyorlar. Bunu bilgisizlikten yapan var, taraf tuttuğu için bile bile yapan var.
***
İşte Türkiye’de gerginlik böyle yaratılıyor. Her gün bu gerginlik artırılıyor.
Böyle gider mi?
Gitmez.
İktidar da, muhalefet de başlarını ellerinin arasına alıp düşünmeli.
Türkiye 2000 yılında İtalya ve Güney Kore’yi yakalayıp geçecekti. Hani?
15 yıl sonra bile onlar önde biz arkada.
Türkiye’yi beceriksiz politikacılar bu hale düşürdü.
Onlar bir gün, tarih önünde pişman olmayacaklar mı, olacaklar.

Haberin Devamı

Böyle gitmez
IŞİD’LE 40 gün, 40 gece...

Haberin Devamı

IŞİD bazı gazetecilerin kafasını kesti.
TV’lerde bunu gördük.
İşte böyle bir örgütün elinde 40 gün, 40 gece esir hayatı sürdüren arkadaşımız Bünyamin Aygün hatıralarını yazdı.
Bünyamin o zaman Milliyet’in foto muhabiri idi ve işini yaparken IŞİD’in eline geçmişti, yani Suriye’ye kaçırılmıştı.
Onun 40 gün, 40 gece neler yaşadığını en iyi yine o bilirdi.
Biz üzülsek de, ağlasak da buradaydık, onun gibi ölümle burun buruna değildik.
O mesleği için her şeyi göze alanlardandı. Ve ölümle yüz yüze gelmesi, Bünyamin’in tarihe tanıklık etmesini de sağlamıştı.
İşte bu çok tehlikeli tanıklığını Bünyamin yazıya da döktü.
“IŞİD’in elinde 40 gün” kitabı böyle doğdu.
IŞİD nedir, IŞİD’liler kimlerdir, nasıl örgütleniyorlar, nasıl yaşıyorlar, neye inanıyorlar gibi pek çok sorunun cevabını Bünyamin bu esirliği sırasında bizzat IŞİD’lilerden dinledi. Pek çok olaya tanık oldu. Bünyamin’i bir an önce öldürmek isteyen de oldu, koruyucu kanatlarının altına almak isteyen de...
Bu kitap bu mesleğe yeni giren ve girecek olan genç arkadaşlarımıza da hayati bir ders kitabı olacak.
Geçmiş olsun ve eline sağlık Bünyamin kardeşim.
Allah bir daha sana böyle felaket günleri yaşatmasın.

Haberin Devamı

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...

- Yargıtay bakanı eleştirdi, bakan kaçtı.
Kaçanın anası ağlamaz.

- Bilmediğimiz Nâzım Hikmet.
Artık onu da bilmiyorsak.

- İkiyüzlü politika.
İkiyüzlü deyince anlaşılıyor zaten.
- Memleket elden gidiyor.
Günaydın...

- 8 yıl sonra 2 polis tutuklandı.
Geç gelen adalet adalet değildir.

- Kaçakçılar eşeklere eğitim verdiriyorlar.
O okulun adresi ne?..

- Avrupa’ya diyoruz ki; sen bizi örnek al.
Başka türlü çökecekleri yok değil mi?

- Paranın kokusunu alınca uyandı.
İşveren galiba...

- Oğlunu bıçaklayan eşini öldürdü.
Böyle eşleri Allah düşmanıma vermesin.

- Dengeler altüst oldu.
Yeni mi?

- Turistin çantasından sandviç çalıp yedi.
İnsan değil, maymun.

- Hayvanlarımıza annelik yapıyorum.
Estağfurullah...

- Neymar’a özel tespih.
“Ya sabır” için mi?