Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk Kürt ayrımı yok. Türk-Kürt kardeşliği var. Yani ayrı gayrı yok, biz biriz. 75 milyonluk bir toplumuz.
Bu anket bir milattır.
Bu anketi okuduğum gün gözlerim yaşardı.
Bu anketi yapanlar için dua ettim.
Güzel sözler söyledim...
Siz de benim hissettiklerimi hissetmiyor musunuz?
Evet, bu anket PKK terörüne ve ayrımcılığına alet olanların haklı olmadığını gösteriyor.
Susmanın ve kepenk kapamaların korkudan olduğunu ispat ediyor.
Yani, tekrar edebiliriz; Türk Kürt ayırımı yok, kardeşliği var.
Biz biriz, bütünüz. 75 milyonuz.
* * *
Sözünü ettiğimiz anketi, “Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi” yaptı.
2 bin 922 kişiyle görüşülerek yapılan araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu.
Araştırmaya göre Türklerle Kürtlerin görüşleri önemli oranda örtüşüyor.
Büyük bir kesim, PKK eylemlerini bölgede kalkınma ve özgürlüklerin önündeki temel engel olarak görüyor.
Türklerle Kürtlerin beraber yaşama isteğinin sonuçları dikkat çekiyor.
Ortak bir geleceği paylaşma konusunda Türkler arasında inanç yüzde 70, Kürtler arasında ise % 90.
Türklerle akraba ve komşu olmak isteyen Kürtlerin oranı % 78.
KCK tutuklamalarının desteklenmesi konusunda Kürtler arasında da önemli bir mutabakat var.
Bölgede yürütülen operasyonları Türklerin yüzde 94’ü, Kürtlerin ise yüzde 64’ü destekliyor.
Sonuçları değerlendiren BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı, “Kürtler arasında ayrılıkçı düşünce, iddia edilenin aksine çok zayıf” dedi.
* * *
Sonuç çok ama, bizi en çok sevindirenlerin bir bölümünü buraya alalım.
Türklerle Kürtlerin ortak bir geleceği var mı?
Evet: Türk % 70 - Kürt % 90.3.
Bölgede yürütülen operasyonlar halkın güvenliği için gerekli ve devam ettirilmelidir.
Evet: Türk % 93.7 - Kürt %64.0
PKK eylemleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kalkınmasını engelliyor.
Evet: Türk % 95.4 - Kürt %87.6
* * *
Daha ne diyelim. İyi ki bu araştırma yapıldı. Değil mi?

Haberin Devamı

Doğalgaza zam...
Maliye bütçe açığını kapatmak istiyor.
Ve bunun için halkın en önemli ihtiyaç maddelerine zam yapmayı planlıyor.
Sigara, elektrik, doğalgaz zamları en başta yer alıyor.
Otomotiv, gayrimenkul, tapu harçları da zamlı olacak.
Peki yöneticilerimizin kaç resmi arabası var, bunların marka ve modeline bakan var mı?
Meclis’te yemek kaça yeniyor?
Bunlar örnekler.
Yöneticilerimizin tasarruf hevesi vatandaşa da intikal etmez mi? Ama yok.
Sonra, doğalgaz zammı var. Doğalgaza bu hükümet halkı heveslendirdi.
Sobalar atıldı. Doğalgaz her eve girdi.
Ama aynı hükümet aklına estikçe doğalgaza zam yaptı.
Bu olmaz, olmamalı, dar gelirli vatandaş doğalgaz ücretini zaten zor karşılıyor.
Karşılayamayanların bir kısmı sobaya dönüyor.
İdarenin doğalgaza zam yapması, haksızlık olur.

Haberin Devamı

Başbakan’ın çelişkisi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “25 askerimizin Afyon’da ölümü ile sonuçlanan olay yüzde 99.5 sabotajdır. Bunu bana bir yetkili söyledi” dedi. Başbakan: “Kılıçdaroğlu bildiklerini açıklamazsa müfteridir” diye, ağır konuştu.
Doğrudur, Başbakan haklıdır, bildiği varsa, o yetkili kimse Kılıçdaroğlu açıklamalıdır.
Ama ertesi gün Başbakan bazı gazete ve gazetecileri ağır eleştirdi. Ve “bu gazeteciler emirle başlık atıyor” dedi. Ama emir verenleri ve emir alıp başlık attığını iddia ettiği gazetecileri açıklamadı.
Peki bu ne?
Muhalefet liderinin isim açıklamaması, bildiklerini açıklaması namertlikse, iftira ise Başbakan’ın yaptığı ne, demezler mi? Bugüne kadar bekledik, Başbakan da bildiklerini açıklasın diye, yine de bekliyoruz...

Haberin Devamı

CHP’DEN
Menderes’i ziyaret

Kılıçdaroğlu şöyle konuşur, böyle konuşur.
Daha doğrusu bir şöyle bir böyle konuşur.
Kayseri Belediyesi için söyledikleri onun mahkum olmasına neden oldu.
Afyon için de söyledikleri boşlukta kaldı v.s.
Böyle çok potları var.
Belki de Tayyip Erdoğan ve partisi bunun için iktidarda.
AKP iktidarının devamını sağlayan Kılıçdaroğlu diyoruz.
Ama mademki “bildiğimiz doğruları söylemeliyiz” diyoruz, öyleyse şunu da itiraf edelim.
Kılıçdaroğlu hiçbir CHP’li lidere nasip olmayan bir şeyi önceki gün başardı.
Menderes’in mezarını ziyaret etti, çiçek koydu ve konuştu. Konuşması çok güzeldi.
Memleket zıt fikirlilerin medeni bir şekilde hareket etmesi, işte bu demekti.
Kılıçdaroğlu bu ziyaretle bir lidere yakışan harekette bulunmuş oldu.
İnşallah bu yolda devam eder.

ABD
Al gülüm ver gülüm

Kısa bir süre içinde Türkiye’yi ziyaret etmeyen üst düzey ABD yöneticisi kalmadı.
Bütün bunlar, “Suriye için Türkiye’ye geliyor, konuşuyorlar” deniyor. Yani Esad’ı düşürmek, mağlup etmek için Ankara’ya talimat veriyorlar, gaza getiriyorlar, demek isteniyor, biz de bu ziyaretlerden bunu anlıyoruz.
Peki, 30 yıldır şu kadar gencimizin canını alan PKK terörü için ABD neden kılını kıpırdatmıyor.
Amerika istese, yüz vermese, Türkiye’ye yardım etse, PKK terörü kalır mı? Bir anda biter.
Amerika PKK’ya karşı kullanılacak keşif uçaklarını bile Türkiye’ye vermiyor.
Her şey karşılıklı, dostluk da, daha doğrusu “al gülüm ver gülüm” olmalı, değil mi?
Ankara da ABD’ye karşı buna göre hareket etmeli.

TÜRKİYE
Müslüman ve Laik

Türkiye’nin % 99’u Müslüman.
Ama Türkiye laik bir ülke.
75 milyon bunu iyice hazmetmiş.
Bu iki karakter Türkiye’yi Müslüman, ilerici, aydın ve yüzü batıya dönük bir ülke yapmış.
Bunu son olayda gördük.
Peygamberimizi ve İslam’ı küçük düşüren film İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Yakıp yıkmalar oldu.
Büyük bir ihmalle bu zaten hesaplı kitaplı bir tahrikti, provokasyondu.
Ve bu tahrikler amacına da erişti. Bu yakıp yıkmalar tahrikçilerin amacına şu açıdan da hizmet etti:
O filmi seyredenlerin sayısını çok çok arttırdı.
Ama Türkiye protestosunu en anlamlı şekilde ve yakıp yıkmadan yaptı.
Bu da Türkiye’nin, 75 milyonun farkını gösterdi.
Bu ülkenin insanları uyanıktır. Bu farkı Türkiye’yi idare edenler de görmeli.
Ve ona göre politikalarını belirlemeli.