Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       SAFLAR beliriyor.
Erken seçim olacaksa, daha 9 ay da olsa partiler cepheleşme yolunda hızla harekete geçti.
Mehmet Barlas'ın hakemliğinde yapılan Otağtepe zirvesi, Fazilet'le DYP'nin; bazı küçük partilerin de desteğini alarak bir cephe oluşturacaklarını gösteriyor.
Bu küçükler şimdili; Korkut Özal'ın Demokrat Partisi, Hasan Celal Güzel'in Yeniden Doğuş Partisi, Besim Tibuk'un Liberal Demokrat Partisi.
Liderleri anlamak güç. Bir süre önce "hiçbir partiyle ittifaka ihtiyacımız yok" derler ama bir de bakarsınız, ittifakın katmerlisinin peşine düşerler.
* * *
YENİ seçim kanunu ve yeni partiler kanunu, yani Türkiye'yi siyasi istikrara, birlik ve bütünlüğe götürecek yasal düzenlemeler olmayınca partilerin ittifaklar için boşluk arayışına girmeleri kaçınılmaz oluyor.
Siyasi partilerin amacı iktidarsa ve suni şekilde ve çok sayıda bölünmüş partilerimiz bu amaca tek başlarına ulaşamıyorlarsa, yasanın müsaadesi oranında bunu ortaklıklarla elde etmeyi deneyeceklerdir.
İşte bu arayışın ilk adımı Otağtepe'de atıldı.
Bu ittifak yürürse, karşısında başka bir ittifakı bulabilir.
ANAP - DSP ittifakı.
* * *
TÜRKİYE'nin huzura kavuşmamasının nedenlerinin en son ve en canlı örneğini yukardaki tablo ortaya koyuyor.
Türkiye'de liderler daima imkansızı mümkün kılmaya uğraşıyorlar ve bu nedenle on yılda bir darbe veya müdahale doğuyor. Türkiye normal bir siyasal yaşama kavuşamıyor.
Ülkede siyasi tablo iktidar olabilmek için ittifak zaruretini işaret ediyorsa, ki ediyor, eşyanın tabiatına uygun olanı; ANAP'la DYP, DSP ile CHP arasında olan ittifaktır. Bu, birleşmenin de ilk adımı sayılabilir.
Ama yeni teşebbüs bunların dışında oluştuğu gibi ilk icraat olarak da Türkiye'yi "demokrat olanlar - olmayanlar" diye ikiye ayırmakla işe başlıyor.
* * *
BU basit gibi gelen ayırım bile, bu suni cepheleşmenin hemen karşı atakları doğuracağını, Türkiye'nin yeni bir kavga ortamına sürükleneceğini gösteriyor.
Oysa Türkiye'nin uzlaşmaya ve huzura ihtiyacı var; kavgaya değil. Ama ne yazık ki, enflasyonu yenmeyi, gelir dağılımı adaletsizliğini gidermeyi, toplumda kanun hakimiyetini kurup adalet ve eşitliği sağlamayı, basit vatandaşın korkusuz yaşamasını temin etmeyi, demokratikleşmeyi, kalkınmayı, refahı getirmeyi başaramayanlar; Türkiye'yi cepheleşmelerle, kavgalarla oyalayıp hükümette veya muhalefette iktidarlarını sürdürmeyi yeğliyorlar.
Allah Türkiye'yi yapay ve intikam amaçlı ittifakların, ittifakçıların kısır kavgalarından, savaşlarından korusun.


Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr