Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       HÜKÜMET seçenekleri süzüle süzüle üç ihtimalli sonuca geldi dayandı:
1- ANAP + DYP + DSP hükümeti.
2- Geniş tabanlı hükümet.
3- Cumhurbaşkanı'nın tayin edeceği geçici hükümet.
Uzun ve sıhhatli bir deneyime de sahip olan güvenilir siyaset adamı Ecevit, bu aşamada Fazilet Partisi'nin Türkiye'de başrolü oynamasına imkan olmadığını ima ediyor.
Meclis'teki sandalye sayısı üstünlüğüne rağmen FP ağırlıklı bir hükümetin, bu hükümet "geçici hükümet" de olsa kabul edilemeyeceğini izaha çalışıyor.
Bu, 28 Şubat sürecinin devam ediyor olması demektir.
Ecevit'in saptaması, Refah Partisi'nin, kapatılmasına kadar varan gelişmeler zinciri içindeki bazı parti ileri gelenlerinin aşırılıklarının ve rejimi değiştirme heveslerinin unutulmadığını, hatta FP'nin bunların devamı gibi algılandığını gösteriyor.
Beğensek de, beğenmesek de, katılsak da, katılmasak da Ecevit'in boşuna konuştuğunu düşünmek yanlış olur. Bir süre önce Cumhurbaşkanı Demirel de demokrasiye aykırı gibi düşünülse de aynı endişelere dayalı görüş ifade etmemiş miydi?
Bu temelden hareketle, DSP lideri; olmayacak duaya amin demektense gelin mümkünü gerçekleştirelim. ANAP ile DYP anlaşsın, biz de destekleyelim, hükümet kurulsun teklifinde bulunuyor. Ecevit bu konuyu ANAP'la görüştüğünü de belirtmekten çekinmiyor.
* * *
"CUMHURBAŞKANI liderleri toplayıp geniş tabanlı hükümet için uzlaşılan bir kişiyi atasın. Bu atanacak kişinin FP'den olmamasını da kabul edebiliriz."
Fazilet Partisi'ne ait bu görüş, Ecevit'in endişelerini onların da taşıdığını gösteriyor. "Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma", endişesi.
Bu endişe ve diğer gerekçeler de dikkate alındığında mevcut şartlara ve pratiğe en uygun hükümet ANAP + DYP + DSP hükümeti olarak görülüyor.
Bu ihtimal güçlendiği sürece zaten geniş tabanlı bir hükümete pek de ihtiyaç kalmıyor.
Bu üçlü koalisyon 18 Nisan'a kadar sürecek bir seçim hükümeti olabileceği gibi, 2000 yılına kadar sürecek bir icraat hükümeti de olabilecek.
Yıllardır ülke yararı için merkez sağın işbirliğini görmek isteyenler açısından memnuniyet verici bir formül.
Tabanı, felsefesi farklı olmayan partilerin işbirliği; uyumlu ve ortak bir icraatla ortaya konulabilir.
2000 yılına kadar sürebilecek bir hükümet kurulursa; "18 Nisan'daki erken seçimden bugünkünden farklı bir kompozisyon çıkmaz" karamsarlığı da son bulur.
Hükümet, 2000'e kadar her alanda Türkiye'nin normalleşmesini sağlayabilir.
Üç partinin 294 sandalyesi dikkate alındığında, hükümetin Meclis'e dayanmışlığı da tartışılamayacağı gibi, meşru ve güçlü bir oluşumun güvencesini de taşıyor demektir.
Böylece; siyasi, ekonomik, sosyal reformlar ile seçim ve partiler yasası değişiklikleri için de süre kazanılmış olacaktır.
Güçlü bir hükümetle dış sorunlarda da olumlu sonuçlar almak herhalde daha kolaylaşacaktır.
Bu örneğin hayata geçirilmesinde tek engel "Çiller" olabilir. O, atlattığı son derece önemli badirelerden sonra hala Türkiye'yi değil de ilk planda başbakanlığını düşünüyorsa, ülke de, kendisi de çok şey kaybeder.
* * *
PARTİLER, hükümet kurma görevini ilk atamadan sonra 45 günde başaramazsa gündeme gelecek olan, Cumhurbaşkanı'nın kuracağı "geçici hükümet" olacaktır.
Bu belki Cumhurbaşkanı'nın "çare tükenmez" sözünü bir kez daha hatırlatacak, ama çaresizlikten başka bir şeyin ifadesi de olmayacaktır.
Yani, Türkiye; siyasi, ekonomik ve sosyal çalkantılar arasında aylarını boşa harcayacaktır.



Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr