7si Güneydoğuda, 10 ildeydim. Burası bir tarih, medeniyet, kültür, sanat, tabiat hazinesi.Antakya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya ve Kayseri illerimizden söz ediyorum.Harranı, Nusaybini, Midyatı, Sivereki, Kahtayı, Ramanı ve dağlarını, Hilvanı, Tavası görme şansım oldu.Birecik Barajının suları altında kalan cennet Halfetiyi, yine sular altındaki bir masal ülkesi Hasankeyfi, dünya Süryanilerinin merkezi Deyrüzzaferan Manastırını, Malabadi Köprüsünü, Cendere Köprüsünü, Nemrut Dağını ve dağın tepesindeki Kommagene Krallığının tümülüsü ile buradaki dev tanrı heykellerini, Atatürk Baraj gölü ve etrafını, Erciyes Dağını ve buradaki tesisleri, diğer tarih, sanat ve tabiat güzelliklerini hayranlıkla izledim.Suriye sınır çizgisi boyunca kilometrelerce süren mayın tarlalarının hala neden temizlenip tarıma kazandırılmadığını hayretle sordum. Yoksa, mayınların yerlerini belli eden ve kaybolduğu söylenen haritalar hala bulunmadı mı?* * *BEN bu bölgeye yıllar önce iki kez daha geldim. Biri uçakla, diğer karayoluyla gerçekleşen bu gezilerim bu seferki kadar kapsamlı olmamıştı.Eğer tavsiyeme uyar bölgeye giderseniz, hayalinizdeki Güneydoğu ile gerçekteki Güneydoğunun çok farklı olduğunu göreceksiniz. Yerleşim alanlarına bakın. Başta Batman olmak üzere hepsi şehir gibi şehir. Yolları, yapıları, planları çağdaş şehircilik standartlarıyla yarışır durumda. Batıdaki birçok şehirden daha düzenli.Türkiye değişiyor. Doğu - Batı farkı kalmıyor. Bunu görmek mutluluk veriyor.* * *GÜNEYDOĞU turizm açısından henüz keşfedilmiş bir hazine değeri taşıyor.Bölge üst üste yığılmış medeniyetler müzesi gibi. İpek Yolundan gelip geçen tüm toplulukların bıraktığı eserler eşi az bulunur bir kültür birikimi oluşturmuş.Bu önemli bölge yıllardır adeta insanlığın istifadesine kapatılmıştı.Fiilen kapatılmıştı, çünkü terör vardı.Bugün bazı yollarda, küçük taş karakollarında Türk bayrağı dalgalandıran korucular da olmasa, hiç güvenlik tedbiri görmeyecek, buraların artık tam anlamıyla güvenli olduğunu söyleyebileceğiz.Bu nedenle de, "Terör gitti, turist geldi" demek yanlış olmaz. Bunun için de "Güneydoğu yeniden keşfediliyor" denilebilir.Turizm şirketlerinin üst üste düzenledikleri turlara olan rağbet de bunu gösteriyor. TURİZMİN yeni yıldızı Güneydoğu. Tavsiye ediyorum. Çünkü gittim, gezdim, gördüm, yeni döndüm. Güneydoğu ucuz. Fiyatlar İstanbuldakinin üçte biri kadar.Yollar elverişli ve güvenli.Oteller, ihtiyacı karşılayacak donanımda.Yiyecekler orijinal.İnsanlar, misafirperver ve çağdaş.Yakın gelecekte turist sayısının daha da artacağı düşünülerek konaklama yerleri çoğaltılmalı. HER ŞEY VAR... GÜNEŞ FARKI Nemrut Dağına çıkıyoruz. Tepeler arasındaki yol minibüsle 2 - 2.5 saat kadar sürüyor. Sonra da yaya olarak, 45 dakika kadar güç bir tırmanış yapıyoruz. Zirvede, Kommagene Kralının anıtmezarı ve dev tanrı heykelleri var.Güneşin batışını ve doğuşunu seyretmek isteyen onlarca turist de ellerinde şarap şişeleri zirvede birikiyor. Etrafta, belki de dünyanın en güzel manzarası var. Aşağıda gömlekle terlerken, zirvede benim gibi üç kazak da giyseniz üşüyorsunuz.Buraya teleferik yapmak gerek. Tarihi dokuyu bozmayacak bir de küçük otel inşa edilmeli. Böylece güneşin batışını seyredenler kalıp, doğuşunu da izleyebilirler. Nemrutun zirvesinde DEYRÜZZAFERAN Süryanilerin haç yeri de sayılan dünyaca meşhur Deyrüzzaferan Manastırını ziyaret ediyoruz. Güneşe tapanların mabedi de burada. Manastır Mardin dışında, çok yüksek olmayan bir tepenin üzerinde inşa edilmiş. Bakımı, dünyanın her yanından akan büyük maddi yardımla sağlanıyor.Burada ölen dini liderlerin sandalyede oturur vaziyette duvarlara gömüldüğünü görüyoruz. Yer kalmazsa bir ölünün kemikleri duvarın içinde bir kenara toplanıyor, yeni ölü papaz sandalyesiyle onun yerine oturtuluyor.Deyrüzzaferan bir abide ama buranın daha rahat ve kapsamlı gezilebilmesi için manastır yöneticileriyle yetkili makamların uzlaşmasında yarar var. Duvara gömülü papazlar MODERN, PLANLI 10 ilin en gelişmişi Kayseri. Hiltonun 815 nolu odasının camından bakınca güzel, planlı bir meydan ve geniş yollar görüyorum. Şehri gezince bu çağdaş görüntünün Kayserinin her köşesinde var olduğunu da anlıyorum.Erciyesin eteklerindeki sayfiye semti Hisarcıktaki yazlık villalar İstanbuldakileri aratmayacak kadar mükemmel. Bunlardan bazıları İstanbulda yaşayan, sizin de tanıdığınız Kayserililere ait. Talas da, Hisarcıktan geri kalmayan cennet gibi bir bölge.Anadolunun bağrında böyle çağdaş, böyle Avrupai şehirler bulmak gurur veriyor, umut veriyor. dheper@milliyet.com.tr Kayseri bir numara