Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       İLK günden beri böyle olacağı belliydi.
MED TV, "Apo'nun Roma ziyareti" diyordu. "Apo'nun Roma'da misafir olduğunu" söylüyordu. İzleyenler gördüler, hem de ilk andan itibaren. Uçağın Roma'ya indiği dakikalardan itibaren.
Demek ki Apo'nun İtalya'ya gelişi planlıydı. Ama Türkiye bunu zamanında öğrenemedi, geç uyandı... Bu da Türkiye'yi yönetenlerin ve onların görevlilerinin zaafı...
* * *
BÖYLE bir planın mimarlığını yapmakla İtalya'nın ne kazanç beklediğini hesaplamak güç.
Bir yandan 65 milyonluk bir Türkiye, öte yanda Abdullah Öcalan. İtalya tercihini Öcalan'dan yana kullandığına göre sonuçlarına da katlanmayı göze alıyor demektir.
O zaman yapılacak şey, İtalya'nın canını acıtacak olan her türlü önleme Türkiye'nin hızla başvurmasıdır.
Düşünün, ABD'nin terörist ilan ettiği Osama Bin Laden İtalya'ya sığınsaydı Roma onu Washington'a teslim etmeyecek miydi?
Apo terörist, örgütü PKK terör örgütü. Bunu yalnız Türkiye söylemiyor. ABD söylüyor, Fransa, Almanya, İngiltere söylüyor, yargı kararları var.
İtalya'nın, Türkiye söz konusu olunca uyguladığı çifte standardı anlamak güç. Ama bu akılsızlığının doğuracağı sonuçları İtalya'ya anlatabilmek Türkiye açısından kolay. Çünkü İtalya'nın Türkiye'de büyük ekonomik çıkarları var...
* * *
İTALYA Başbakanı Komünist Massimo D'Alema, Apo için tüm Avrupa'yı yardıma çağırıyor. "Bu yalnız bizim değil, Avrupa'nın sorunudur. Avrupa bizimle dayanışma halinde olmalı" diyor.
İtalyan Başbakan'ın tavrı adeta Türkiye'ye karşı bir Avrupa cephesi oluşturmak ve Apo için bir Avrupa kalkanı sağlamak anlamı taşıyor.
Bu, herhalde Massimo D'Alema'nın boyunu aşan bir iş, ama ilginç olan, komünist liderin böyle boyundan büyük bir işe soyunmayı göze alması. Üstelik ABD'nin kararlı tutumu, Almanya, Fransa ve İngiltere'nin tavrı da buna pek imkan vermezken. Türk halkı bunu İtalyanların Antalya'yı işgali kadar, hatta ondan da daha kalleşçe bir olay olarak hatırlayacak, unutmayacaktır.
* * *
TÜRKİYE'nin, en hayati sorunlarını bile ancak, şöyle ucundan kenarından, adeta zorla tutma alışkanlığı var.
Plan, proje, ileriye dönük senaryolar, stratejiler, ihtimal hesapları Türkiye'de yok.
Bunları yapacak, izleyecek yetkili kimse de, kimseler de herhalde yok.
Öyle olmasa Apo'nun uçağı belki de Moskova'dan kalktıktan sonra Ankara'ya indirilirdi.
Veya en azından İtalya'ya hangi şartlarda geldiği önceden bilinirdi.
Türkiye; en önemli konular için bile günlük çözümler peşinde koşmakla yetinme alışkanlığını terketmedikçe, hazırlıksız yakalanmaya ve hayal kırıklıklarına uğramaya mahkumdur.
Bu olayda olduğu gibi.
* * *
TÜRKİYE'de; bölücüler, Kürt ırkçılar; 65 milyonluk kaynaşmış, bütünleşmiş kitlenin içinde çok azınlıkta. Bu nedenle de kökeni ne olursa olsun 65 milyonun kardeşliğinde bir sorun yok. Bu, Kürt kökenliler için de böyle. Bu nedenle bölücülere, bölücü teröristlere ve Apo'ya destek gösterisi yapan gözü dönmüşlere karşı çok haklı, anlamlı ve coşkulu tepkinin sınırlarını iyi çizmekte, yanlış yerlere sirayetini önlemekte yarar var.
Milli öfkenin, haklı tepkilerin yanlış noktalara çekilmesinden yararlanacak olanların Türkiye'nin düşmanları olduğu unutulmamalı.

TÜRKİYE Alaaddin Çakıcı'nın ifadesini hala alamadı.
Çarşamba gecesi Star'da Kadir Çelik'in sorularını cevaplayan Erol Evcil ise sorguda hırpalanmayacağı yolunda güvence verilmesi halinde hemen Türkiye'ye gelebileceğini belirtti.
İddialarının doğru olması halinde pek çok yolsuzluğu, hukuksuzluğu, rüşveti hatta cinayeti ortaya çıkarması mümkün olan böyle birini ülkeye getirmek için herhalde o anda harekete geçmek, güvence vermek gerekirdi.
Yoksa onun da gelmesi ve ifade vermesi istenmiyor mu?



Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr