Bir bakıma YÖK Başkanı Teziç müjde vermiş oldu.İki müjde:1) Hukuk mezunları yabancı dil bilecek.2) Bir süre, yeni hukuk fakültesi açılmayacak.* * *BAKIN Van savcısı meslekten çıkarıldı.Bu çıkarılışta savcının uygulamayı bilmemesinin rolü olmadı mı?Geçen gün de iki soyguncuyu öldüren banka görevlisi Engin Bozkurt için verilen beraatı Yargıtay onayladı. Oysa mahkeme savcısı, Bozkurt'un adam öldürme suçundan iki kez hapse mahkûm edilmesini istiyordu. "Kasten adam öldürme"den hapis isteği nerede, "beraat" nerede...Hırant Dink davasında da önceki gün benzer durum oldu.Yargıtay, mahkemenin verdiği "hapis cezasını erteleme kararı"nda "uygulama eksiklikleri" bularak bu kararı bozdu.Bir başka örneği de burada tekrar edebiliriz.Bu, bazı hâkimlerin kendi işlerini iyi bilmediklerini ortaya koyan bir olay değil miydi?Ağca'nın hapiste kalma süresinin hesabı. Yani, "müddetname"den söz ediyorum.Belki de bu nedenle MGK Genel Sekreteri Alpogan, "yargı mensuplarının eğitimi"ni istedi.* * *HATIRLADIĞIM kadarıyla, bir tarihte, Yargıtay'ın 1. Başkan Vekili Sayın Mater Kaban da "hukuk eğitimi"ne değinmişti. Kaban, öncelikle hukukçuların yabancı dil eksikliği üzerinde durmuştu.Adli yıl açılış konuşmasında Kaban, "Yargı mensuplarının hukuki bilgi eksikliği giderilmeli. Meslek öncesi ve meslek içi eğitime önem verilmeli" demişti.* * *BİZ de bu köşede hukuk eğitiminin geçmişini yazmıştık.Bir zamanlar topu topu iki hukuk fakültesi mevcuttu.Eğitim tam gündü. Öğleden sonra genellikle pratik olurdu.Yani hukuk diploması aslanın ağzındaydı. Ama mezun olan da hukukçu gibi hukukçu olurdu.Bugün ise mantar gibi hukuk fakültesi bitiyor. Sayı 34'e vardı. Ama çoğunda yeterli öğretim üyesi kadrosu yok.İşte bunun için YÖK Başkanı Prof. Teziç'in sözleri müjde gibi geldi.Bundan böyle hukuk mezunları dil bilecek ve dersler hocasız geçmeyecek.Darısı benzer fakültelerin başına... YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, gelecek yıldan başlamak üzere hukuk fakültelerindeki eğitim süresinin 5 yıla çıkarılacağını belirterek, "Her hukuk fakültesinin ihtiyacına göre çeşitli dillerde hazırlık sınıfları açılacak. Öğretim üyelerinin azalması nedeniyle belli bir süre yeni hukuk fakültesi açılmayacak" dedi. Demirel, HaberTürk'te gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.Ve 9. Cumhurbaşkanı "bir bilen" olarak konuşuyor."1 Mart tezkeresi reddedilmeseydi şimdi Kuzey Irak'taydık ve bugün başımıza gelenlerin hiçbiri başımıza gelmezdi."Doğru söze ne denir? DEMİREL'İN BAŞKA SÖZÜ "Afife Jale Tiyatro Ödülü"nü Berna Laçin'in alması, Nilgün Belgin'in oynadığı komedinin ise ödülsüz kalması tartışma yarattı. Bu tartışma üzerine, ödül veren müessesenin sanat danışmanı Haldun Dormen, "Kimseyi memnun edemiyoruz" deyiverdi. Biz de soralım:Bu ödüller "kimilerini memnun etmek" için mi veriliyor, "sanat" için mi? Dormen TÜRKİYE Türkiye belki de tarihindeki en büyük siyasi boşluğu yaşıyor.Görünürde bir AKP, yani Tayyip Erdoğan var ama karşısında kimse yok. Belki de AKP'nin rahatça at oynatışı bundandır.Diyeceksiniz ki, Baykal var ya...Doğrudur Baykal var, ama o da günlük didişme için var... Onun uzun vadede bu ülke için ne yapacağı belli mi?Mesela, Terörle Mücadele Yasası'nın 6. maddesi için Baykal'ın kavgası yerinde oldu.O kadar yerinde ki, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Baykal'ın sözleri karşısında demagoji yapmak zorunda kaldı.Ama ülkenin çok çeşitli kalıcı sorunları var. Bunlar günlük kavgalarla çözümlenmiyor. Bu konularda Baykal'ın yani CHP'nin projeleri neler? Bunlardan haberimiz yok. Olmayacak mı?Mesela, diğer sütunda, YÖK Başkanı'nın hukuk eğitimi için yenilik kararlarının eleştirisi yer aldı. Bunları Baykal, CHP düşünüp, planlayıp YÖK'ten önce ileri süremez miydi?Bu bir örnek. Güncel olduğu için kullandım. Daha buna benzer, yani Baykal'ın gündem oluşturabileceği çok konu var. Baykal ve kurmayları bunları planlayamıyor."Bize oy verin, biz yaparız" demekle olmaz.Adama "Size oy verelim ama ne yapacaksınız, projeleriniz neler?" diye sormazlar mı?Başa dönelim, Türkiye'de siyasi boşluk var. CHP küçük partileri etrafında toplayarak bu boşluğu doldurabilir. Ama bu da Baykal ve bugünkü liderlerle olmaz. Siyasi boşluk var ARINÇ Meclis Başkanı Bülent Arınç son günlerde gündemdeydi. "Kabadayılığı liderinin elinden almak istiyor... Liderini bir kenara itip Çankaya'ya o mu aday olmak peşinde?" yorumları yapıldı.Oysa Arınç'ın eline bir kabadayılık, hakiki kabadayılık olanağı geçmişti. Ama o bunu kullanamadı.Bu da, ona yapılan maaş kıyağını elinin tersiyle itmek ve "istemem" demekti.Kabadayılık böyle olurdu. Atıp tutmakla değil.Memura, işçiye "dişinizi sıkın" derken bazıları için kıyak emeklilik, kabul edilir mi? Kabadayı nasıl olur? GÜZELLİK Star TV'nin güzellik yarışması vardı.Önceki akşamki yarışmayı bazılarınız TV'de izlediniz.Sahnedeki yarışmacı 20 genç kızın hepsi esmerdi.Onlara çeşitli şekillerde refakat eden 10 gencimizin 10'u da esmerdi.Takdimciler de esmer olunca, sahne 32 esmerden oluştu.Bu bir tesadüf müydü, yoksa biz tamamıyla esmerleşiyor muyuz? Ne dersiniz?.. dheper@milliyet.com.tr Esmerler galip...