Bu köşede geçen yazımın başlığı “Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan”dı.
“Temenni değil, tahmin”di bu.
Seçimden önce de AKP’nin bu seçimde oy kaybetmeyip, galip çıkacağını tahmin etmiştim.
Tuttu.
Çünkü birçoğu gibi atmıyoruz. Bütün TV’leri gece gündüz izliyoruz. Günde 22 gazeteyi evirip çeviriyoruz. Bu, 50 yıldır böyle devam ediyor.
Temennimizi tahmin diye yutturmaya kalkmıyoruz.
AKP’nin iktidar olmasını zararlı bulabilirsiniz, bunu seçimden önce ifade edin, seçimden sonra halkı aldatmak istemeyin.
***
Kısa keselim.
CHP’nin de kendisine çeki düzen verme zamanı geldi. Bu yerel seçim onun için milat sayılmalı.
CHP artık gerçekte “yeni CHP” olmalı. Bu lafla olmaz. Bu yönetimle de olmaz.
CHP’nin içindeki ve dışındaki tecrübeliler artık bir araya gelip “yeni CHP”nin yol haritasını çizmeli.
Deniyor ki, seçim propagandası sırasında Kılıçdaroğlu 6 proje, Erdoğan 60 proje ortaya koydu. Niye?
Kılıçdaroğlu’nun yani CHP’nin projesi niye daha çok değil?
***
Geçen hafta içinde bazılarının cumhurbaşkanı adaylarından biri Haşim Kılıç’tı. Haşim Kılıç’ın artık aday olamayacağı belli oldu.
Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hedefinde o var.
Ve bu Başbakan, Anayasa Mahkemesi çatışması Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığı için daha istekli hale getirdi, diyorum. Ben o görüşteyim.
Az kaldı göreceğiz.
***
Bu arada beklenmedik bir şey oldu. Gültan Kışanak adeta seçimden sonra başkaldırdı.
Ben ne direm, tamburum ne der?
Bu söz sanki Gültan Kışanak için söylenmiş.
Kim ne derse desin, ben diyorum ki 76 milyonun farkı yok. Kürt asıllı da, Laz asıllı da, Çerkez asıllı da, Arap asıllı da, Çingene asıllı da, Ermeni asıllı da, hepsi bu topraklarda yaşar ve Türkiye vatandaşı Türk’tür.
Bu kökenlere ayrı gözle bakanlar Türkiye’yi bölmek isteyenlerdir. Bunu hep söylüyoruz. Onun için “çözüm sürecini” sevinçle yaşıyoruz.
Türkiye’de kan durdu.
Ama Gültan Kışanak galiba bu durumdan memnun değil.
“Diyarbakır petrolünden biz de pay istiyoruz” diyor.
Ayol siz kimsiniz?
Türkiye’de yaşayan bir belediye başkanı değil misiniz?
Ne payı?
Batı’nın vergileri yıllardır Güneydoğu’ya gidiyor, “helal olsun”. Batı da yaşayanlar bir şey diyor mu? Demez.
Çünkü Batı da bizim, Doğu da, Güneydoğu da... Hepimizin.
Öyleyse bir kez daha “helal olsun” diyelim başka söz gereksiz.
CHP’DE
Ben olsaydım...
CHP’li Gürsel Tekin, “Sarıgül değil de İstanbul belediye başkanlığına CHP’den ben aday gösterilseydim Kadir Topbaş’ı geçerdim” dedi.
Yani “ben CHP’ye İstanbul belediye başkanlığını getirirdim, CHP Sarıgül’ü aday göstermekle yanlış yaptı” demek istiyor.
Bu CHP’de en basit tabiriyle aday kavgasının sürdüğünü gösteriyor.
Gürsel Tekin CHP’de Genel Başkan Yardımcısı ve istediği halde İstanbul adayı olamıyor.
Ve CHP seçimi İstanbul’da kaybediyor, Tekin “oh oldu” dercesine yukarıdaki cümleyi söylüyor. “Ben olsaydım Topbaş’ı 3-4 puan geçerdim”.
Bu CHP içindeki önemli kavgalardan biri sayılmaz mı?
Bu kavgalar seçimle bitmedi, demek ki devam edecek. Hem Kılıçdaroğlu ile Sarıgül’ü aynı masada eşit vaziyette gösteren fotoğraf da buna işaret etmiyor mu?
Bana göre, yakında CHP’de genel başkanlık kavgası da başlayacak hazır olalım.
DOĞRUCU
Aytaç bravo
MHP’li Aytaç Özel’e bravo.
Neden?
Doğruyu söylediği için.
Kılıçdaroğlu’nu yumruklayan Orhan Övet’ti.
Meclis’te birisiyle tokalaşması kameralara takılmıştı. Acaba bu kimdi?
Övet’i teşvik eden, arkasındaki adam yoksa bu muydu? Bu şüphelinin görüntüsü gazetelere akseder etmez Aytaç Özel hemen açıklama yaptı. “Eli sıkılan bendim”.
Sonradan Övet’in AKP’li olduğu da açıklandı ve partiden atıldığı da.
Tabii bunlar beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren mütecaviz tarafından eli sıkılırken görüntülenen Aytaç Özel’in çekinmeden hemen doğruyu söylemesi ve benden bravo alması.
BIKTIK
Neler yiyoruz?
Gayri sıhhi ve gayri hukuki bir tavuk mezbahası Ankara’da basıldı.
Mezbaha ama gecekondudan bozma bir mezbaha... Eskiden TV’ler bu gibi yiyecek, içecek imalathanelerini ilgililerin nasıl bastığını gösterirdi. Bu sağlıksız yerlerde böcekler, fare artıkları, şuraya buraya atılmış pis çoraplar, neler neler görürdük. Ve “Bu işyerleri kapatıldı” denirdi biz de “oh olsun” der sevinirdik.
Ama ne zamandır TV’lerde böyle sahneler yok.
Acaba bütün gıda imalathaneleri yasalara uyar mı oldu? Hiç zannetmem.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
CHP’li Halıcı davul çalıyor.
Boşuna, Kılıçdaroğlu duymaz ki...
“Huzurevi”nde yangın; 2 ölü, 27 yaralı.
İsmi değiştirin.
Obama ve Putin’in gelirleri düştü.
Artsın istiyorsanız Türkiye’ye gelin.
Türkiye nasıl eğleniyor?
Parti liderlerini dinleyerek.
“Karım çocuklarımın babası.”
Anlayan beri gelsin.
Bakan, “Hiçbir şeye zam yok” dedi.
2 saat sonra benzine zam geldi.
“Türkiye geri gitti”.
Aksi olsa şaşardım.
Türkiye ekranlara bağımlı.
En ucuz eğlence o da...
Atalay: Köşk general ve hâkime kapalı.
Erdoğan’a açık desene.