21. asrın eşiğinde halkların birbirlerine karşı diş bilmesi kadar anlaşılmaz bir şey olamaz.
Geçmişte yaşanan bazı karşılıklı olumsuzluklar nedeniyle doğan düşmanlıklar, kurulabilecek işbirliği köprüsünü bombalayacaksa, bundan tek tek tüm o gruplara dahil insanların zarar görmemesi imkansızdır.
Özellikle de küçük grubun insanlarının.
Bu açıdan bakınca bazı Ermenileri, Ermeni devletinin bugünkü yöneticilerini ve Cumhurbaşkanı Koçaryan'ı anlamak güçleşiyor.
Oysa 800 yıl Türkler ve Ermeniler iç içe yaşadılar, birbirlerinden etkilendiler, din, dil farkına rağmen kültürleri bakımından adeta birbirlerine benzediler.
Tüm bu yakınlığa rağmen iki toplumun birbirine düşman hale getirilebilmesi aklın zor alacağı bir durum sayılmaz mı?
* * *
GÜNERİ Cıvaoğlu'nun Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'la yaptığı görüşme bir gazetecilik başarısı olmanın ötesinde de anlam taşıyordu.
Kanal D'de Durum programındaki tartışma da o röportaja katkılar sağladı, konuyu derinleştirdi, mükemmelleştirdi.
Anladığım kadarıyla Koçaryan Ermenistan'ın başında oldukça Türkiye - Ermenistan ilişkileri düzelmeyecek.
Adam diyor ki: "Soykırımı masaya getirelim. Belki Türkiye bizi ikna eder, belki biz Türkiye'yi."
Yani Koçaryan soykırımın peşinde.
Türkiye ise haklı olarak ve gerekçelerini herkesin bildiği şekilde bu iddiaları reddediyor.
Öyleyse Koçaryan'la uzlaşma nasıl olacak?
Soykırım ne demek?
Soykırım; "Bir etnik grubu toptan ortadan kaldırma niyetiyle hareket etmek."
Ermenilere karşı böyle bir hareket var mı, oldu mu?
Yok.
* * *
KOÇARYAN'ın Türkiye'ye karşı sürdürmek istediği uzlaşmaz tavır, hasmane tavır her şeyden önce Ermenistan'a zarar verecek.
Türkiye'nin sınırları, limanları, havası kendisine açık bir Ermenistan'ı düşünebiliyor musunuz?
Türkiye ile her alanda olduğu gibi ticareti de gelişmiş bir Ermenistan Kafkasya'nın fakir, karanlık bir köyü görünümünden parlak bir şehre dönüşebilir.
Bunun içinse ya Kaçoryan gibilerin değişmesi ya da Koçaryan gibilerin kafalarının değişmesi gerekiyor.
Soykırım, diye tutturarak 3 - 5 milyonluk Ermenistan'ın 65 milyonluk Türkiye'yi teslim alacağını ummanın fazla safdillik olacağını, aklıselim sahibi Ermenilerin de kabul etmesi gerekir.
Husumeti sürdürmek zarar verecekse Ermenistan'a verecektir. Türkiye'ye değil.
* * *
KOÇARYAN'ın ön şartında; "Soykırımı konuşalım"ın dışında bir de, "İlişkilerimizi Azerbaycan konusundan ayrı tutun" isteği var.
Oysa, Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisinin Ermeni işgalinde kalmasına Türkiye razı olabilir mi?
Azerbaycan'ın olan Karabağ'ın Ermenistan'ın elinde kalmasına evet diyebilir mi?
* * *
GEÇMİŞE ait olaylar hakkında hükmü tarihe bırakmak en doğrusu.
Ama Ermenistan'ın anayasası sayılabilecek Bağımsızlık Bildirgesi'nin 11. maddesinde "soykırım" hala duruyor...
Koçaryan, Taşnak Partisi'nin faaliyetlerine de izin verdi.
Üstelik Ermenistan Cumhurbaşkanı, günahsız 30 Türk diplomatının Ermeni teröristler tarafından, ASALA tarafından şehit edilmesi konusunda basit de olsa üzüntü belirtisi göstermeyi bile fuzuli addediyor.
Koçaryan'ın şu cümlesi, bu konuda, onun kafasının içindekileri ortaya koyması bakımından ilginç:
"Teröre karşı, o terörün ortaya çıkmasına neden olan sebeplerin de ortadan kaldırılması gerekir..."
Koçaryan'la Ermenistan kaybeder...
Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr