Hastalığı için elimizden şifa dilemekten başka bir şey gelmez. Ama kitabındaki, Ağcayla ilgili görüşleri daha çok tartışılacağa benziyor.* * *PAPA, "Memoria e Identita" (Bellek ve Kimlik) adlı kitabında kendisiyle ilgili suikast girişimine değinerek, Ağcanın suikastta sadece bir "taşeron" olduğunu belirtiyor. Papa, eylemin ardında o dönemdeki Doğu Bloku ülkelerinin yer almış olduğu tezini daha inandırıcı bulduğunu vurguluyor ve devam ediyor: "Ağca, herkesin söylediği gibi profesyonel bir katildir. Bu da, suikastın onun kendi teşebbüsü olmadığı, onu buna bir başkasının yönlendirdiği anlamına gelir".* * * GEÇENLERDE belirttiğimiz gibi Ağca, Abdi İpekçiyi 1 Şubat 1979 günü öldürdü. Askeri cezaevinden 25 Kasım 1979 günü kaçtı. 26 Kasımda yani kaçışından bir gün sonra Milliyete ilettiği mektubunda kaçış nedenini "Papayı vurmak" olarak açıkladı. Ve bundan 1.5 yıl sonra 13 Mayıs 1981 günü Romada Papayı vurdu.* * * ACABA Papalık, bu açık öldürme tehdidine rağmen Papa için yeterli koruma önlemlerini neden almadı?O günlerde La Voce gazetesi kafaları karıştıran şu iddiada bulunmuştu: "Papayı Ağcaya vurduranlar Vatikanın bazı üst düzey yetkilileridir..."O zaman bu iddiayla ilgili şu sorular aklıma takılıyordu.Ağca, Papayı vurmak için Vatikanın üst düzey yetkilileriyle anlaştıysa bunu neden Milliyete, daha doğrusu tüm dünyaya bir buçuk yıl önce açıklasın?Papayı vurmayı kabul eden Ağca, o arada Abdi İpekçiyi vurarak Vatikanla yaptığı anlaşmayı tehlikeye atmış olmaz mı?Bu ve benzer sorulara bulunan makul cevaplar La Voce senaryosunun gerçek dışılığını ortaya koyuyordu.* * * II. Jean Paul, kitabında cezaevinde Ağcayla yaptığı görüşmeye de yer veriyor.Suikast girişiminden kurtulmasını Hz. Meryemin yardım ve gücüne bağlayan Papa, "çok daha yüksek bir güç" diye nitelediği söz konusu iradenin Ağca tarafından da idrak edilmiş olabileceğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Ağca, muhtemelen, kendi gücünün, ateş edip öldürme gücünün ötesinde çok daha yüksek bir güç bulunduğunu sezinlemişti. Temennim onu bulmuş olmasıdır."Ağca ifadeleriyle, davranışlarıyla, yakalanış ve kaçışıyla, ilişkileriyle, Papayı vuruşuyla, hep şaşırttı. Papanın kitabı kafaları daha da karıştırmaktan başka işe yaramadı... SON günlerde Papa II. Jean Paul gündemde. Hastalığıyla ve kitabıyla. Vergiler artırıldı, fiyatlar yükseldi. Rakıda sahteciler kazandı. Eğer ölümler olmasaydı kârlarına kâr katacak, işi daha da genişletebileceklerdi. Sigarada da öyle. Vergi nedeniyle fiyatlar anormal yükselince, piyasayı kaçak sigara sardı. Olaya yalnız, "Bütçeye ne giriyor" diye bakmanın yanlışlığı bazı kişilerin ölümüyle anlaşıldı, yazık oldu. RAKIDA VERGİ ÖLDÜRDÜ TARTIŞMA Medya ilginç bir dönemeçten geçiyor. Yazılısı da görseli de...Kavga yazanlar, aşk yazanlar, seks yazanlar, diyet yazanlar, doğmuş doğmamış çoluğunu çocuğunu yazanlar ve tabii fikir yazanlar... Yok, yok...TVlerde de durum karışık. Kalite var, kalitesizlik var..."İkinci Bahar"la, "Asmalı Konak"ın yerini doldurabilecek bir dizi hâlâ bulunamadı.Birçoğunu bir yana bırakalım. Örneğin "Melekler Adası"na bakalım. Seyrediliyor diye olsa gerek, dizi o kadar uzatıldı ki, adeta başı unutuldu. Senarist de öldürülen iki kişiyi artık hatırlamıyorsa korkarım dizi bitecek bu cinayetler cezasız kalacak.Hafta sonunda bir kanalda bir TV yöneticisi ile "Kurtlar Vadisi kötü örnek olur mu", muhabbeti vardı. Yanıt ertesi gün geldi. Adanada 13 yaşındaki Yıldırımı boğarak öldüren Yiğitin ağabeyi, "Kardeşimi Kurtlar Vadisi merakı yaktı" diyordu.TVlerde prensini arayan yerli prensesler, bir arada yaşamaya zorlanan uyumsuz aileler... Ve riya, hırçınlık, kıskançlık, kabalık, kavga, hakaret, kafada bardak kırma, jilet atma...Türkiyenin yeni rol modelleri işte bunlar... TVn var, derdin var ERKEN SEÇİM Erken seçim tartışmaları "abesle iştigal" gibi görülüyor. Ve bildiğiniz gerekçeler sıralanıyor.Oysa madalyonun bir de öteki yüzü var. Oraya bakınca "erken seçim var" diyenleri haksız bulmak zor.Bugün kentlerdeki gençlerin yüzde 24ü işsiz. Üretim yerinde sayıyor, Türkiyeye yabancı yatırımcı beklerken, yerliler yurtdışına kaçıyor.Dış ticaret açığı büyüyor. Cari açık hedefi tutturulamıyor.Borcumuz bitmiyor, artıyor. Önceki günkü The Economiste göre yabancı sermaye açısından Türkiye dünyanın en riskli yedinci ülkesi.Uzun sözün kısası; ekonomide istikrar bıçak sırtında. Ve bozulursa istikrarı toparlamak kolay da değil. Üstelik Türkiyenin ABD, AB ve IMFyle ilişkileri pamuk ipliğiyle bağlı...Henüz iplik kopmadan bir erken seçim AKPnin işine gelmez mi? dheper@milliyet.com.tr Madalyonun 2 yüzü
