Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"BASIN sektörünün evrensel ve etik ilkelerine hep bağlı kalmaya çalıştım.
Gazete ve TV sahipleri şeffaf olmak zorundadır. Kamuoyu önünde adeta camdan evlerde yaşamalıdırlar. Ben bunu yaptım."
Bu sözler 20 yılın sonunda Milliyet'ten ayrılan Aydın Doğan'a ait.
Ona patron demek istemiyorum.
Olsa olsa ağabey diyebilirim.
* * *
30 yılı aşkındır Milliyet'teyim. Hukuk fakültesinde öğrenci iken Abdi Bey beni alıp Milliyet'e getirdi. Hem mezun oldum, hem gazeteci.
Aşağı yukarı 20 yılım da Aydın Bey'le beraber geçti. 7 yıl Yazı İşleri Müdürlüğü, 8 yıl Genel Yayın Yönetmenliği, Murahhas Üyelik, İcra Kurulu Başkan ve üyeliği, yazarlık yaptım, Yönetim Kurulu'nda bulundum, onun yakınında oldum.
Aydın Bey'i patron değil, çalışanlar için bir baba, gerçek bir ağabey olarak tanıdım.
En çalkantılı, en zor dönemlerde bile yazarının, çizerinin, tüm çalışma arkadaşlarının önünde kalkan olması, gereğinde onları en içten şekilde savunmasıyla da bunu ispatladı.
Patron kelimesi onunla yeni bir içerik kazandı:
Mütevazi olmak, dost olmak.
Bunlar nezaket sözleri değil. Gerçeğin kendisi.
Bunun böyle olduğu Çarşamba akşamı Milliyet'te veda toplantısındaki duygu yoğunluğunda açıkça görüldü.
Bu toplu duygusallık yalnız yirmi yıla yakın bir birlikteliğin sonucu değildi.
Milliyet'in yirmi yılda geldiği noktanın, çalışanlar üzerinde yarattığı olumlu ve gururlu havanın verdiği bir etkileşimdi.
Nasıl olmasın ki, bu dönemde;
Milliyet teknolojik devrimini gerçekleştirdi.
Yeni ve çağdaş binalara taşındı.
Son yirmi yılın en iyi gazetesi seçildi.
Milyonu aşan tirajlara da ulaştı.
Tüm bunlar, saygınlıktan fedakarlık yapılmadan sağlandı.
Milliyet'in 20 yılı Türkiye'nin de 20 yılı oldu; Milliyet olaylarla yüklü zamana damgasını vurdu.
* * *
AYDIN Bey, Milliyet'i aldığında "Ben Milliyet'i Milliyet gibi devam ettirmek istiyorum" demişti.
Bu cümle; doğruluğun, dürüstlüğün, güvenin, saygınlığın, fikir özgürlüğünün, evrensel meslek ilkelerinin garantisi demekti.
Öyle de oldu.
Bu gazetede patronun ne "şunu yaz", ne de "şunu yazma" müdahalesi görüldü.
Onun ilkesi; "doğruyu yaz" oldu.
Bu yazının başındaki alıntılar Aydın Bey'in bugün söyledikleriydi ama dün söyledikleri de farklı değildi.
"Milliyet'in ilkeleri ayaktadır. Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne bağlı, demokrasiden yana, elindeki tüm gücü doğru haber vermek için kullanan, haberi verirken arkasında kim ve hangi menfaat grubu vardır demeyen, bağımsızlığı ilke edinen bir gazetedir Milliyet."
Ve hep böyle kalacağı da muhakkak...
* * *
UĞURLAMA töreni hüzünlüydü.
Ama aynı anda bir de karşılama vardı.
Milliyet ailesi Sayın Aydın Doğan'a "güle güle" derken, gazetemizin yeni sahibi Sayın Korkmaz Yiğit'e de "hoşgeldiniz" diyordu. Ben de bu dileklere katılıyorum.




Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr