Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       YÜZDE yirmi beşi saf değiştirmiş milletvekillerinden oluşan bir parlamento.
İktidarda azınlık hükümeti, hem de koalisyon.
Koalisyon ortaklarından biri seçime bile katılmamış bir parti.
Ana muhalefet partisi, kapatılan bir partinin mirasçısı; o da parti olarak seçimden geçmemiş.
Bu siyasal fotoğraf pek iç açıcı değil.
Hükümet sıkıntıda.
Ekonomide sıkıntı var, özelleştirmede sıkıntı var, hukukta sıkıntı var, çetelerle sıkıntı var.
İktidar bunalmış durumda.
Hangi kafadan ses çıksa kulak veriyor.
Bu, çaresizliğin, zafiyetin ifadesi.
Dün Ecevit, "düşük profilli hükümetten vazgeçilirse ben de çok erken seçimden vazgeçerim" diyerek Baykal'a mektup yazıyordu.
Yani seçim hükümetinden vazgeçmeye karşılık çok erken seçimden vazgeçiş.
Eh şimdi bir süre de bu tartışılır.
Sonra ne mi olur?
Konu mucitleri neler olabileceğini dün araştırmaya başladı; yani ocakta, olmazsa şubatta seçim önerileri ortaya çıktı bile.
* * *
SİYASAL senaristlerin son bulduğu gündem değiştirme konusu "çok erken seçim".
Çok erken seçimi savunanların - bunların içinde Sayın Cumhurbaşkanı Demirel de var - gerekçeleri, "Meclis tıkandı" oldu.
Yani, Meclis çalışmıyor, kanun çıkartamıyor.
Meclis'in ülkenin bugün içinde olduğu olağanüstü duruma paralel bir dirilik içinde olmadığı muhakkak.
Ama Baykal'ın sözlerinde de ayrı bir gerçek var.
Meclis'in tıkanıklığının sorumlusu gibi takdim edilmek istenen CHP'nin Genel Başkanı bunu reddediyor.
Bilindiği gibi bu hükümet kurulurken CHP koalisyonla 9 kanunun çıkartılması konusunda bir protokol imzaladı.
Vergi reformu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu değişikliği, Teşvik Kanunu'nda değişiklik, iki belediyenin büyükşehir yapılması, Diyanet'le ilgili yasa, cami yapımlarıyla ilgili yasa, Mahalli İdareler Kanunu, ithalatla ilgili yasa değişikliği, Sermaye Piyasası Kanunu.
Baykal'a göre bu kanunlardan dördü çıkartıldı. İkisi hemen çıkartılabilir. Geriye kalan üç kanun için de uzlaşma arayışı var, onlar da çıkabilir.
Öyleyse, protokol dikkate alındığında, Meclis'in tıkandığı gerekçesi geçerli olamaz.
CHP'nin dediği bu...
Yani tıkanıklık yok.
Öyleyse çok erken seçimin gerekçesi de yok.
* * *
HÜKÜMETİN en büyük sıkıntısı çeteler.
Nasıl çözümlenecek?
Belli ki şu anda çözüm için bastıranlar, bekleyenler var.
Böyle olmasa 1995'te işlenen Malki cinayetinin üç yıldır bilinen, ortada dolaşan azmettiricileri, failleri, tetikçileri şimdi dertop edilir miydi?
Anlaşıldığı kadarıyla bu konuda da 28 Şubat süreci yürüyor.
Emniyet Genel Müdürü'ne kısa bir süre önce en üst düzeyde askeri yetkililerin pek de alışılmış olmadığı için dikkatleri çeken ziyaretinde acaba bu sürecin çeteler için de işlediğinin işaretleri mi vardı?
Yeni İçişleri Bakanı Aktaş ve Adalet Bakanı Denizkurdu iyi sınav veriyorlar.
Denizkurdu dün "Türkiye sarsılacak" diyordu.
"Çete olaylarıyla ilgili gelişmeler daha bir başlangıç. Önümüzdeki günlerde daha büyük sarsıntılara hazır olun..."
Haydi rasgele...





Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr