TÜRKİYE'de anarşinin özgürlüğü var.
Hem de her alanda.
Bunun da tek nedeni var:
Denetimsizlik.
Son depremin sonuçları da bunu gösteriyor.
Karadeniz'de bir süre önceki sel faciası da.
İstanbul'da içinde yaşadığımız küçük gibi görünen aslında büyük düzensizlikler de...
* * *
ADANA, Ceyhan yöresinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Tamam ama, bunun dışındaki işlemleri kim yapacak?
Yanyana iki binadan biri yıkılıp vatandaşlarımıza mezar oluyor, ama diğeri dimdik ayakta kalabiliyorsa bunun nedenini aramak gerekmez mi?
İki binayı yapan iki ayrı müteahhit, anlaşılıyor ki biri inşaatçılık kurallarını uyguluyor, öteki ticaretin ahlak değil ahlaksızlık kurallarını...
Ama bu ölümcül ahlaksızlığı önlemek mümkün değil mi?
Mümkün.
Yapıları yapım aşamasında denetleyerek.
Ama bizde sakıncalı iki tür yapı var...
Tamamen denetim dışında olanlar; kaçak yapılar.
Kaçak olmayan ama yeterince denetlenemediği için yapanın insafına kalanlar.
İkisinin de genelde ortak bir noktası var.
O ortak nokta; rüşvet.
Türkiye, ekseriyeti deprem kuşağında bir ülke.
Deprem tehlikesi altında olan Türkiye'de bina yapımlarında farklı hesap, farklı malzeme, en azından malzemeden çalınmaması gerekiyor. Buna rağmen iskambil kağıdından binalara benzeyen, dokununca çöken yapılara izin vermek nasıl izah edilebilir?
* * *
SON sel baskınlarında da benzer durum görüldü.
Denetimsizliğin doğurduğu facia.
Pek çok konut dere yataklarına, muhtemel sel yataklarına, sel altında kalabilecek yerlere yapılmıştı.
Kim bunlara göz yumduysa ölenlerin, yaralananların ve maddi kayıpların baş sorumlusu onlar değil midir?
Yıkılan 52 köprünün, sele giden yolların doğurduğu kaybın temelinde inşaat sırasındaki denetimsizliğin rolü inkar edilebilir mi?
Baş sorumlu onlar; denetleme ile yükümlü oldukları halde bu mükellefiyetlerini savsaklayanlar.
Her zamanki gibi ölen öldü, yaralanan yaralandı, yıkılan yıkıldı. Ama o sorumlulardan hesap soran olmadı.
Denetimsizlik bu boyutta gittikçe Türkiye'de deprem, sel ve benzeri tabii afetlerin doğuracağı facialar tahminlerden büyük yaralar açmaya devam edecek.
Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr
