Ben TV’lerdeki açık oturumları, yani tartışma programlarını hiç kaçırmam. Aşağı yukarı yüzde 90’ını seyrederim.
O programlarda laf olsun diye konuşanlar var, bilgisizliğini ortaya koyanlar var, tarafgir konuşmaları nedeniyle partilerden milletvekili adayı olanlar var. Ama bilgili olan ve bu bilgilerini de ispat edenler de var.
Geçen günkü açık oturum böyleydi.
Ahmet Hakan’ın CNN’deki tartışma programında “başkanlık sistemi” ortaya kondu, tartışıldı.
Tartışmacılardan biri Prof. Burhan Kuzu, diğeri Prof. Recep Bozdoğan ve bir diğeri Doçent Şule Özsoy Boyunsuz’du. Bu tartışmada doçent hanım profesörlere adeta ders verdi. Tabii bu programı izleyenlere de.
Bu doçentimizin başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre iyi veya kötü olduğunu anlattığı için onu takdir etmiyorum. Kendi görüşünü çeşitli ülkelerden örnekler vererek anlatmasını takdir ediyorum. Yani Şule Hanım hiç boş laf etmedi, her sözünü pratikle donatarak anlaşılır kıldı. Tartışma programlarına çıkanlara bu ders olsun. Atıp tutanların, boş konuşanların bu programlarda yeri olmamalı.
***
Geçen gün partiler adaylarını açıkladı.
Listelerde yer alanlar, almayanlar çok konuşuldu. Yani tabir yerindeyse konunun artık suyu çıktı. Ama çok konuşulmayan bir kişi vardı. Celalettin Can, her tartışma programlarında zannederim benim gibi çok kişiyi kızdırmıştı.
Ve Can sonunda cezasını buldu ve HDP’ye o kadar yanaştığı halde HDP onu aday yapmadı.
İyi de oldu.
***
Partiler belki de ilk defa ekonomide sivrilmiş bazı isimlere de listelerde yer verdi.
AKP’de İstanbul Borsası eski Başkanı İbrahim Turhan ve Fikri Işık, Nihat Zeybekci, Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek ile Lütfi Elvan yeniden aday gösterildi.
MHP’nin en büyük ekonomi kozu eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz oldu.
CHP’de Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek, eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ve DPT eski Müsteşarı, ANAP kökenli İlhan Kesici yer aldı.
Bu demektir ki 7 Haziran’dan sonra partilerin hepsi ekonomiye önem verecek.
Zaten AKP bunun için kazanmıyor muydu?
Şu sebep, bu sebep, hepsi palavra. AKP’nin esas kazanma nedeni bence ekonomik. Diğer partiler de uyandı, geç ama uyandı. Zararın neresinden dönülürse kâr dediler ve vatandaşın ekonomisine önem verdiler.
***
Ekmeleddin İhsanoğlu MHP’den milletvekili adayı.
Hani onu Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı yapmıştı. Adı da “çatı adayı” konmuştu.
O zamanda söyledik, CHP’de Çankaya adayı olacak adam yok mu?
Ama Kılıçdaroğlu kimseyi dinlemedi ve bir MHP’yi destekledi.
Bir CHP’liyi cumhurbaşkanı adayı yapsaydı, kazanamayınca bu kişi CHP başkanı olmak ister, diye mi korktu acaba?
Neyse inşallah artık Kılıçdaroğlu’nun yanlış kararları bitmiştir.
***
Seçimin arifesinde Türkiye’de işler karıştı.
Suikastlar oldu.
Çözüm süreci durdu.
Ağrı’da askerlerimizle teröristler çarpıştı.
Bu neyi gösteriyor?
Şunu:
Seçim rekabeti başka, terör başka.
Partiler seçim rekabeti içinde olmalı ama canlandırılmak istenen teröre karşı birlik ve beraberlik göstermeli. Vatandaş onlardan bu vatanseverliği bekliyor.
CAMİDE Galoş olmaz mı?
Edirne’deki Selimiye Camii’ni duymayan, bilmeyen yoktur. Bu camiye çorapsız girmek yasaklandı.
Ben bu karardan cesaret alarak şunu söylemek isterim.
Camiye giren, namaza duran bütün kardeşlerim ayağına “galoş” geçiremez mi?
Bu genelleştirilirse her caminin girişinde galoşlar bulunur ve girişte bunlar ayağa geçirilebilir. Bundan herkes memnun olacaktır ve Müslümanlığa aykırı bir durumu da yoktur zannederim.
Yine de son söz bu işi çok iyi bilenlerde ve Diyanet İşleri’nde, bizden söylemesi.
ARTIKLA Karın doyuran var
Şu haberi okuyunca benim gözlerim yaşardı.
“Şirinevler’deki fast food restoranında masada kalan patatesi yiyen 11 yaşındaki Suriyeli Halil’i dövdüğü gerekçesiyle müdür Ö.E. hakkında açılan soruşturma sonuçlandı. Şube müdürünün döverek dışarı attığı çocuğun ağzı-burnu kanlar içindeki fotoğrafları sosyal medyada paylaşılınca büyük tepki çekmişti. Olayın ardından çocuk ‘Amacım sadece karnımı doyurmaktı’ demişti.”
“Amacım karnımı doyurmaktı”
Kim olursa olsun zaten masada kalan, artık patateslerle karın doyuranlar bu ülkede varsa, ülke adam olmaz, kalkınmış sayılmaz.
Ankara’daki ilgililere duyurulur. Onlar zaten biliyorlardır ya.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
- “Dışarıdan bakanlık olabilir.”
Bülent Arınç’a müjde...
- “Ajda Pekkan müzelik oldu.”
Ben değil, Posta gazetesi söylüyor.
- Kılıçdaroğlu seçime alkışlarla başladı.
Bu alkış herhalde % 35’e.
- Babasına diziyi yasakladı.
Dünya tersine döndü.
- Bu bir vefa haberidir.
Vefa kaldı mı yahu?
- Bikini diyeti ile 1 ayda 5 kilo verin.
Giyerek mi, seyrederek mi?