Türkiye'de yeni bir dönemin gereği açıkça görülüyor.
Bu dönemi kim açacak?
Geniş kitlelerden bunu beklemek zor. Geniş kitle geçim derdinde.
Üstelik istek tabandan da gelse, tarih halk kitlelerinin başlattığı reformların örnekleriyle dolu değil.
Genelde hep etkin bir çevre, bir önder grup reformları başlatıyor.
Hatta bazen bu, geniş kitlelere rağmen oluyor.
Dünyada; demokrasi tarihinde, demokratikleşme sürecinde de bu böyle değil mi?
* * *
BUGÜN etrafımıza bakıyoruz:
Siyasi partilere güven kalmamış.
Siyasi liderlere güven yok.
Peki değişimin, reformların, ihtiyaçlara cevap bulmanın ve çözümler üretmenin adresi siyasi partiler ve liderler değil mi?
Güvenilmeyenin çözümüne nasıl güvenilir?
Bakıyoruz Cumhurbaşkanlığı'na bile aday adayları lazım, ama isim bulunamıyor. FP'nin ileri gelenlerinden Nazlı Ilıcak, Sami Selçuk'u aday ilan ederken, gerçek lideri Erbakan, Demirel olsun diyor. Kafalar bu kadar karışık.
Mevcut siyasi parti liderleri aday olsa, seçimi de halk yapsa, yüzde kaç oy alabilirler?
Kitleleri coşturabilen, arkasından sürükleyebilen bir lider bugün Türkiye'de var mı?
Bu durumu gördüğü halde yeni lider adaylarına imkan tanımayı düşünen de yok.
Son genel seçimde CHP'nin oyu düştü diye istifa eden Baykal, tek örnek olarak kaldı.
* * *
BUGÜN kimileri, devlet denen o görünmez ama gerekli organizasyonu yerden yere vuruyor. Her fitnenin başında adeta devletin olduğunu tekrar edip duruyor.
Kimi kör topal da gitse demokratik, laik rejimi tam anlamıyla çökertmenin yollarını arıyor.
Deprem bile buna alet edilmeye çalışılıyor.
Kimi, bölücülüğün edebiyatını yapıyor.
Kimileri tüm bu olumsuzlukların üstüne oturup;
"böyle giderse çok kötü olur ha" diye aba altından sopa göstermeyi kendi ideolojilerinin başarısı için gerekli görüyor.
* * *
İYİMSERLİK sorunların çözümüne yaramaz, kötümserlikse daha kötü noktalara götürür...
Peki; iyimser mi olalım, kötümser mi?
Açık seçik görünen tek şey var.
Bu durum böyle gidemez.
3. binyılın eşiğinde Türkiye çağdaş dünyanın standartlarında bir yeniden yapılanmaya muhtaç.
Bu; devleti yok saymayan, şeriatçılığa prim vermeyen, bölücülük ve ırkçılığı reddeden, demokratik, insan haklarına saygılı, adaletli bir sürecin başlangıcı olmalı.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr