Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

42 yıl Libya’nın başında Kaddafi vardı. Libya halkı adeta ona tapıyordu. O yüzbaşı iken, Türkiye’de bulunan kral İdris Sunisi’yi devirmiş ve Libya’da yönetime el koymuştu.
Yani Trablus’ta eski kral yönetimden gitmiş, yeni kral yönetime gelmişti! Onun adı Kaddafi idi.
* * *
Libya’nın önemi, petrolündendi.
Dünyada en az masrafla, yani en kolay şekilde elde edilen petrol, Libya petrolüydü.
Bu yüzden Avrupa’nın gözü Libya’daydı. Kaddafi hayattayken, daha doğrusu iktidardayken Avrupa onun diktatörlüğünü petrolün hatırı için hep görmezden geldi. Hep ikiyüzlülük yaptı.
Yeter ki Libya petrolünden yararlansınlar, hep bunun peşinde oldular...
* * *
Kaddafi, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’yi başkent Paris’te ziyaret etmişti. İkili arasında su sızmıyordu. Kaddafi bedevi çadırını, cumhurbaşkanlığı sarayı Elysse’nin karşısına kurdurmuştu. Libya’yı ilk bombalayanlar ise yakın arkadaşı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin savaş uçakları oldu.
İtalya ziyareti sırasında da Başbakan Berlusconi, Kaddafi’nin elini öperek saygısını göstermişti.
Libya petrolünün büyük bölümünü Fransa ve İtalya çıkartmaktaydı.
* * *
“Arap Baharı” denen “Arap iç savaşı” çıkarıldı ve Libya’ya da sıçratıldı. Bu sıçrama Tunus ve Mısır’dan kanlı oldu.
Kaddafi muhaliflere acımasız davrandı.
Muhaliflerin Batı’dan silah yardımı görmeleri yetmezmişçesine NATO uçakları Libya’da Kaddafi yandaşlarını bombaladı.
Tekrar edelim, bu bombalamada başı Kaddafi’nin yakın dostu Sarkozy çekti. Onun dostluğuna ne kadar güvenilebileceği bir kez daha görüldü.
Son ise çok acı oldu. Adeta “gururlanma padişahım senden büyük Allah var” sözünü hatırlatırcasına...
Kaddafi, 42 yılda Libya halkını eğitememenin, demokrasiye alıştırıp, zamanında yönetimden çekilmemenin acısını çekti.
Ona bağlı zannedilenler onu tekme yumruk, canavarca öldürdü, linç etti.
Onun “vurmayın”, “ne olur, vurmayın” demesine hiç aldıran olmadı, mahkemelerin, yargının olduğu bile düşünülmedi. Çünkü yargı Avrupa’nın işine gelmezdi. Kaddafi ölmeliydi.
Bu asırda, bu yapılan linç bir ilkellikti. Bunu yapanlar tarihe kalleş, ilkel, bir canavar olarak geçti, geçecek.
Medeni Avrupa ise petrolleri paylaşmaya başladı bile...

Haberin Devamı

TOPLUMSAL İLKELLİK “LİNÇ”

Libyalı muhalifler linç ettikleri Kaddafi’nin cesediyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Haberin Devamı

ÖLÜM DE ZAMLANDI
Ölmek kolay ama mezarın varsa...
Bir mezarlar kalmıştı.
Artık onun da pahalısı var, ucuzu var.
Eyüp’te artık, parayı verenin mezarı olacak
Çünkü İstanbul’da mezar sahibi olmak, ölmek kadar kolay değil.
Fiyatı da ilan edildi.
Şimdi Eyüp’te oluşturulan yeni mezarlık alanına, bir kişilik mezar yerinin fiyatı 12 bin lira olarak saptandı.
Yani 12 milyar lira...
Bu fiyatı Büyükşehir Belediye Meclisi kabul etti.
Herkes bu parayı verebilir mi?
Ne yapalım, veremeyen ölmesin...

DEPREM
Kardeş dayanışması

Deprem Vanlı kardeşlerimizle beraber bütün Türkiye’yi yaktı.
16 günlük Azra bebek yıkıntı altından 47 saat sonra ağlayarak çıkartılırken ben de gözyaşlarımı tutamadım. Deprem bölgesinde olmayan vatandaşın bile canından can koptu. Acıyı 74 milyon duydu ve paylaştı, paylaşıyor. Devlet de orada. Bunu yardımlar ispatlıyor.
“Üzüntümüz sonsuz ama bunu nasıl hissettirelim”, diyenler yardım merkezlerine yardım seferberliğine, dayanışmaya koşuyor.
Kızılay’ın yalnız bir şubesinde kan verenlerin günlük sayısı bile bunu gösteriyor.
* * *
Türkiye deprem bakımından, tabir yerindeyse “felaket bölgesi”.
Peki buna göre tedbir alınıyor mu? Hayır.
İsteyen istediği gibi bina yapıyor. Böyle olmasa her deprem felaket halini alır mı?
Mesela İstanbul’un yüzde 70’i kaçak. Acaba bu kaçak binalar nasıl yapıldı? Bir büyük depremde bunların kaçı ayakta kalır?
Resmi binalar da, hükümet binaları da böyle.
Bütün Türkiye böyle.
Oysa devlet kaideyi koysa, 3’ten fazla katı olan binalar 9, 10 kattan yüksekler 10 şiddetindeki depreme dayanıklı yapılacak, dese. 3 kattan kısa binalar 7 şiddetindeki bir depreme dayanıklı yapılsa olmaz mı?
Bu ölçüler kanuna bağlansa ve “ciddi” bir kontrole tabi tutulsa depremlerde bu denli kayıp olur mu? Oysa özellikle kontrol hak getire.
Eski binalar ne olacak, denilebilir.
Onlara da yeni şartlara uymak için mesela 2 yıl süre verilebilir.
Tabii, bu ölçüleri bilimsel bir şekilde saptayacak ilan edecek ve kontrol edecek olanlar, uzmanlar yetkililer. Sahi, onlar nerede?

Haberin Devamı

PKK VE ETA
Benziyorlar mı?

KCK kurulduktan sonra PKK bir terör örgütü olmanın ötesinde başka bir kuruluş şeklini aldı.
Bölgede bir Kürt devlet yapısı olarak ortaya çıkmış KCK ve onun ordusu PKK.
Sonunda amaç büyük Kürdistan’ın kuruluşu.
Bunu dünyada bazı devletler de destekliyor. Yoksa bu dağa silahlar nereden geliyor, elemanlar adeta bütün dünyada serbestçe dolaşabiliyor?
PKK ne İngiltere’deki ne İspanya’daki terör örgütlerine benziyor.
İngiltere’de terörist denen adamlar bir avuç. Ve onların silahları da sayılı.
Bizde yalnız yakalanan PKK’lı sayısı 2 bin 500. Nasıl bunlar birbirine benzetilebilir.
Sonra İngiltere’de ve İspanya’da teröre dış destek yok.
Oysa PKK’da ağır silahlar ve iyi bir dış kaynaklı istihbarat var.
Eğitim de görüyorlar, hem de dış kaynaklardan.
Bugün PKK’nın en az 10 bin elamanı var. Yani PKK, İngiltere ve İspanya’daki terör örgütüne hiç benzemiyor.
PKK ayrı bir devlet, Kürt devleti için kurulmuş.
Yani amaç, Türkiye’yi bölmek.
* * *
Mesela “ETA” 43 yıl sonra geçenlerde silahı bıraktığını açıkladı.
İspanya’da Bask bölgesinin bağımsızlığı için 1960’tan beri mücadele eden ayrılıkçı terör örgütü, bu kadar yılda 829 kişinin ölümüne neden olmuştu.
Bizde ise 30 yılda ölen 40 bin kişi. Benzerlik neresinde.