TÜRKİYE'de enflasyon kimine göre 91.4 oranında, kimine göre ise 65.9.
Ali Rıza Kardüz, yani Güngör Uras, birinciye, "Fatma Hanım Teyze'nin enflasyonu"; ikinciye ise, "Güneş Taner Bey'in enflasyonu" diyor.
Yani, Türkiye'de bir gerçek bir de sanal enflasyon var.
Gerçek enflasyondan yüzde 91.4 oranına göre etkilenen sade vatandaş, maaş zammını ise sanal enflasyon oranına göre alırsa iki kez yandı demektir.
* * *
OYSA Türkiye'de hiçbir zaman yanmayanlar da var.
Mesela bizim bildiğimiz klasik işadamlarından farklı, yani dişiyle tırnağıyla uğraşıp emek sarfetmişlerin, risk alanların dışında yeni bir küçük grup var ki ilişkileri şaibeli; 25 - 30 yaşlarında, yani çok genç, ama sağlam bir bankadan bile trilyonlarca liralık krediler alabiliyor ve batırabiliyorlar.
Ve bu batışlardan kişi olarak hiç etkilenmeden birkaç uçaklı, yatlı, yalılı, yurtdışılı hayatlarını sürdürebiliyorlar.
Benzer bir takım da sanatçı var. Onlar da ne enflasyondan hatta ne de savaştan etkileniyor.
Kimi, sahte veya uyduruk eğitim belgeleriyle, kimi yurtdışında yine uyduruk iş belgesiyle askerden kaçabiliyor. O kaçaklık süresinde bile Fatma Hanım Teyze'nin enflasyonundan etkilenseler etkilenseler müspet yönde etkileniyorlar.
Enflasyonun vurmadığı, vuramadığı sanatçılardan biri de Hande Ataizi. Kendi ifadesiyle ayda 40 milyar lira kazanıyor.
Ama Maliye'nin bu parada gözü kalmış ki şimdi bu kıymetli sanatçıya İstanbul Defterdarlığı tarafından 40 milyarın hesabı soruluyor. Nereden buldunsa buldun da hiç olmazsa vergisini veriyor musun, diye.
* * *
ATAİZİ kadar şanslı olmayan, Fatma Hanım Teyze sınıfına dahil sanatçılar da var.
Nasıl ki 200 milyon lira aylığa talim eden hakimler, 130 milyon liraya mahkum hekimler, 250 milyon lira maaşla geçinmeye çalışan profesörler ve 100 milyon liraya ilmi kovalayan üniversite araştırma görevlileri varsa...
Bakın Antalya Belediyesi, Senfoni Orkestrası için sanatçı arıyor. Bu iş için 12, 13 ve 14 Ekim günleri sınav yapılacak.