MİLLİYET’LE 50 YIL
Benim 2 evim var.
Eşimle, çocuklarımla yaşadığım ev ve “Milliyet”.
Bayram, tatil demeden her gün “Milliyet”te oldum, bugüne geldim.
Bu benim için iftihar vesilesidir.
“Milliyet” gibi bir gazete ve yalnız o gazetede 50 yıl.
Ne mutlu bana...
Bol keseden atma yarışı var.
Daha doğrusu vaat yarışı.
7 Haziran’da seçim var ya, bütün partiler yarışa girişti.
Belki bütün partiler demek doğru değil. Doğrusu 4 partinin yarışı.
Hadi bunlardan HDP can derdinde, onu mazur görelim ama diğer üçünün yaptığı ayıp sayılmaz mı?
Ülkenin kalkınması, sanayinin geliştirilmesi, üretimin artırılması, ihracata yönelme, Türk parasının dünyada daha değerli kılınması, içeride fiyatları indirme, işsizlik rakamlarının düşürülmesi, dünyada Türkiye’nin itibarının artırılması, Ortadoğu’da kaybettiğimiz liderliği yakalama, AB’ye girme vs. vs...
Bunlar yok.
Daha doğrusu, seçim konuşmalarında bunlar hatırlanmıyor bile.
Varsa yoksa olmayacak, olamayacak vaatler, masraf, masraf...
Halka rüşvet, rüşvet, rüşvet.
Ayıp değil mi?
***
Bu boş vaatler seçim kazandırır mı?
Hayır.
Bu halk o kadar saf değil.
Siyasiyiz, politikacıyız, diyenlere bu halk ders bile verebilir.
Türkiye halkı o seviyeye geldi.
Hep diyorum “yamalı çorap” devri bitti.
Cızlavet lastik pabuç devri bitti.
Çoğu komşu ülkelerden gelen binlerce kaçak işçi Türkiye’de çalışıyor. Yani Türk vatandaşının tenezzül etmediği işler oluştu.
Nereden nereye, değil mi?
Şimdi beklenen Türkiye’nin dünyada, ekonomide ve siyasette başlara oynayabilmesi.
İşte onu vaat ediyor musunuz? Onun yollarını, projelerini, planlarını yaptınız mı, açıklayacak mısınız?
Onlardan söz edin.
***
Demokrasinin eksikleri de var. Hep söylüyoruz.
Ama o eksiklerin, hiç olmazsa bir zararını giderici hareket nasıl yapılır, bunu İngiliz seçimlerinin sonunda gördük. Seçimi kaybeden önemli üç partinin üç lideri de istifa etti.
İşçi Parti lideri, Bağımsızlık Partisi lideri, Liberal Demokrat Parti lideri sandalyelerini bıraktı, terk etti, çekildi.
Bravo.
İşte demokrasi budur.
Bakalım bizim seçim sonucunda ne olacak.
Atıp tutanlar iktidar olacak mı, iktidarda kalacak mı, oylarını artıracak mı, yoksa dürüstçe hareket edip istifa erdemini gösterecek mi?
Bekliyoruz.
Göreceğiz.
EVREN Objektif olmak...
Evren aramızdan ayrıldı.
Şimdi veryansın edenler çoğunlukta.
Oysa o işin başındayken çoğu ona “yağ çekiyor”du.
Onun başa gelmesine, haftalarca cumhurbaşkanı bile seçemeyen beceriksiz, kifayetsiz politikacılar sebep olmuştu. Onu iktidara onlar itmişti.
Türkiye sanki bir cehennemdi. Kanlı olayları siyasiler önleyemiyordu.
Her gün adam öldürülüyordu. Belki müdahale daha önce olsaydı Abdi İpekçi bile ölmezdi.
Herkes kendi ve yakınlarının hayatından endişeliydi, korkuyordu. Hava karardıktan sonra sokağa çıkılamıyordu. Memurlar iki cepheye ayrılmıştı.
Evren halktan yüzde 92 oyu boşuna almadı.
Onun iktidarı o günkü şartlarda yurtta sevinçle karşılandı.
Doğruya doğru, eğriye eğri.
Evren’in eleştirilecek işleri çok, yaptığı kötü uygulamalar var, ama, yukarıdakileri de söylesenize, anlatsanıza, objektif olsanıza. Eksilerini say dök, artılarını ört gitsin, olur mu?
“Ne demişlerdi, ne dediler” kitabında yağcılar var, ikiyüzlüler var, onu teşvik edenler var. Okuyun görün.
BİTSİNAraba saltanatı
Diyanet İşleri Başkanı son model Mercedes’i reddetti.
Binmeyecek. Dedikodulara dayanamadı.
Hatırlayalım, Papa Türkiye’ye geldiğinde lüks otomobilleri reddetmiş ve sıradan bir arabaya binmişti.
Diyanet İşleri Başkanı eğer devlet görevlisi olmasaydı kendisine bu arabayı alabilir miydi, alır mıydı?
Memur olan alamaz.
Öyleyse devlet mütevazı olsun. Hükümet görev başındakilere otomobil tahsis edecekse onun marka ve vasıflarını önceden saptasın, ilan etsin. Lükse kaçmasın.
Olmaz mı?
Bu pahalı, bu lüks araba saltanatına son verilsin.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
- “Yargıda itibar kaybettik.”
Günaydın.
- Hata yapanın ceremesini çektim.
Sen de mi?
- Kaçan kaçana.
Türkiye’den mi?
- Anket şirketleri İngiltere’de çöktü.
Sıra bizde.
- Borç içinde yaşıyoruz.
Umudumuz Kılıçdaroğlu!
- Et fiyatında dünya şampiyonuyuz.
Bir konuda olsun da.
- Havaalanında tavan düştü.
Uçak düşmesin de.
- Gürsel Tekin “Türkiye Suriye’ye girecek”.
Çok içmenin zararı.
- Gıdaya tavan fiyatı.
Geç kalınmadı mı?
- Fırsatçıya geçit yok.
Külahıma anlat.
