Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu konuşmadan anlaşılıyordu ki, Bakan Abdüllatif Şener'in görüşünü paylaştığı işadamları arasında Hisarcıklıoğlu da var.Bakan Şener ne diyordu:"Geliri içeride elde edip, dışarıya transfer eden yabancı sermaye uzun vadede dengeleri bozar. Cari açık kapanmaz..."TOBB Başkanı işadamı Hisarcıklıoğlu da bakıyorsunuz bir bakıma Bakan Şener gibi konuşuyor.Hakkını yemeyelim, Hisarcıklıoğlu önce "ülke ekonomisinin iyiye gittiğini" söylemezlik etmiyor. Ama sonra... Sonra söylediklerine bir bakalım. İşte tehlike bu sözlerde, Bakan da bunları ifade etmek istemişti:"Yabancı sermaye lazım, ama dikkatli olmak gerek... Cari açık fazla, üstelik bu cari açığın aşağı yukarı yarısı sıcak parayla karşılanıyor. Bu ekonomimizin kırılganlık noktasıdır. Ülkemize gelen sıcak paranın kazancı, dünya tefeci piyasasındaki kazancının üç dört katıdır."* * *ARA malı ithalatı geçen yıl ihracatımıza eşitken bu yıl yüzde 10 ihracatımızı aşmıştır. Bu, fabrikalarımızın kapanması, onların yerine mesela, Çin'deki, Hindistan'daki fabrikaların bizim için çalışması demektir.Bu senenin ilk beş ayında protesto edilen senet sayısının geçen yıla kıyasla yüzde elli artmış olması da piyasadaki sıkıntıyı ortaya koymaktadır.İşsizliği bir türlü önleyememek de ekonomimizdeki kırılganlık noktalarından biridir.Bu veriler ekonomimizin pek iç açıcı durumda olmadığını göstermiyor mu?Bakan Şener sustu, daha doğrusu susturuldu.Onun söyledikleri kısa da olsa, sonradan tevil edilse de, hiç yabana atılır gibi değil."Ekonomide iyiye gidiş var" dese de Odalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun sözlerinden Bakan'ın görüşünün haklı olduğu ortaya çıkıyor.TOBB Başkanı'nın bunları CNN Türk'te "Ankara Kulisi" programında söylemesi de ilginç.İlginç, çünkü herkesin gözü önünde söylendiği için ilginç, Hisarcıklıoğlu bu işi bilenlerin başında gelenlerden biri olduğu için ilginç...Yabancı sermayeyi "dikkatli olmak" şartıyla destekleyen Hisarcıklıoğlu, 26 Türk şirketinin Erdemir'i satın almak için işbirliği yaptığını da açıklıyor.Yabancı sermayeye karşı Türk şirketlerinin ittifakı. Hem de önayak olan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu. Bu da ilginç değil mi?Bir ilginç nokta daha var. O da, 21 yerli kuruluşun 21 yerli bankayı batırması desek, yanlış mı söylemiş oluruz. TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun yabancı sermaye hakkındaki sözleri ilginçti. PKK karar verme aşamasında. İçlerindeki bölünme bunu gösteriyor. Bir grup hırsını, Irak'tan aldığı patlayıcıları, yollarda huzuru kaçırmaya harcıyor. Kürt kökenli halkın çoğunun halinden memnun olduğunu göremiyor. Bakın Batman'da açılan Kürtçe kursu öğrencisizlikten kapandı. PKK, gerçeği görmüyor WASHINGTON "Gerekirse sınır ötesi harekât yaparız."Bunu Başbakan Erdoğan söyledi.ABD Genelkurmay Başkanı ve onun ağzına bakan Bağdat'taki İçişleri Bakanı da buna karşı çıktı. Onları ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı izledi. Ve "Bu, istenmeyen sonuçlara yol açabilir" diyerek Türkiye'yi tehdit etti.Bu arada Osman Öcalan'ın sözleri ilginç:"ABD hiçbir Kürt tarafını kendisine düşman etmek istemez. Siyaseti, Kürtlerin tüm kesimiyle ittifak içinde olmaktır."Ben "1 Mart tezkeresi"nin kabulünden yana olanlardanım. ABD bu tutumla Türkiye'yi kaybeder.* * *Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ise bu gelişmelerden sonra bilgilendirme toplantısı yaptı.Başbuğ, bazı ABD'liler tarafından şüpheyle karşılansa da, "Washington'un PKK'nın Kuzey Irak'taki komuta kadrosunun yakalanması için emir verdiğini" söyledi.Eğer böyle olduğu üç beş gün içinde ABD tarafından ispatlanırsa, kaybedilen Türkiye vatandaşlarının önemli bir bölümünün Washington tarafından yeniden kazınılmasının ilk adımı atılmış olur. Kuyusunu kazmamalı HAYDARPAŞA Haydarpaşa tartışmaları bana "Boğaz köprüsü" ve "renkli TV" kavgalarını hatırlattı."Renkli TV'ye hayır" diyenlerden biri sonradan o TV'ye genel müdür oldu.Haydarpaşa da köşeye itilmiş. Gemilerin boşaltılıp doldurulduğu bir yer.Oysa İstanbul'un güzelliğini en net gören semtlerden biri. O bölgenin insan yaşamına açılmasını istememek mümkün mü?Gökdelenler yapılacakmış ve bu gökdelenler İstanbul'un görünüşünü bozacakmış.Geç efendim geç. İstanbul'un Avrupa yakasına gökdelenler yapıldı şehrin silüeti bozulmadı da, Haydarpaşa'ya yapılacak gökdelenler İstanbul'un görüntüsünü nasıl bozacak?Sonra, Belediye Başkanı korktu mu ne, geri adım attı, "Burada gökdelen inşaatı olmayacak" dedi...Hangi proje uygulanırsa uygulansın Haydarpaşa'ya el atmak yararlı olmuştur.Renkli TV'ye, Boğaz'daki köprüye karşı çıkanların fikirlerine itibar edilseydi, şimdi halimiz nice olurdu, düşünebiliyor musunuz? dheper@milliyet.com.tr El atmak iyi oldu