CHP’ye rakip bir parti kuruldu. “Anadolu Partisi.”
Bu yeni partinin nasıl bir yol izleyeceğini henüz duymadık, daha doğrusu “yol haritası”nı daha görmedik, göreceğiz.
Ama bildiğimiz bir şey var. Bu parti CHP’ye rakip olmak, onun yerini almak için kuruldu.
Peki, bu amacı yerine getirebilir mi?
Kılıçdaroğlu CHP’nin başında kaldıkça, evet olabilir, alabilir, diyebiliriz.
Ben bu hükme ezberden varmış değilim.
Her meslekten arkadaşlarımla yemek yediğimiz bir gün bazıları “Artık oyumuzu Kılıçdaroğlu yüzünden ne yapacağımızı düşünmeyeceğiz... Şimdi yeni bir parti doğdu, iyi oldu” dediler.
Bu çok önemli bir görüş, bir düşünce değil mi?
Yani yıllarca CHP’yi destekleyen bazıları son Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitmemişken, şimdi yeni parti lehinde oy kullanabilir.
***
Peki, bu Kılıçdaroğlu aleyhtarlığı niye?
Çünkü o dişe dokunur içerikli bir muhalefet yapamıyor.
Son örneklerinden biri Dersim konusu.
Dersim CNN’de tartışıldı.
Ve CHP’nin başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu özür diledi.
Hem de bütün Dersim halkından.
Hem de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu adına özür.
Peki, bu konuda suspus olan Dersimli Kılıçdaroğlu ne yaptı?
Özrü kendi ağzından tekrarladı mı?
İkinci başkanına, bazı CHP’liler gibi karşı mı çıktı?
Hayır.
O, “bu konuyu gündem değiştirmek için AKP’nin ortaya attığını” iddia etti.
İnsaf.
Bu konuyu bağıra bağıra ortaya atan yani özür dileyen CHP’nin yani partinin başkan yardımcısı değil mi?
Dersim için açık seçik konuşmak varken Kılıçdaroğlu konuyu saptırıyor.
Böyle başkanlık olmaz.
***
İşte bunun için yeni partinin “Anadolu Partisi”nin şansı var gibi geliyor.
Tabii onlar bu şansı kullanmasını bilirse.
BARZANİ
Türkiye saf dışı
“Büyük akıl, aleyhimize çalışıyor.”
Bunu biz söylemiyoruz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerinden anlıyoruz.
Ama biz de o kanaatteyiz.
“Büyük akıl” Türkiye’nin aleyhinde.
Ve biz Türkiye olarak köşeye sıkıştık.
***
ABD, Kuzey Irak üzerinde uçuşu yasaklamıştı.
Bütün gücü ile Irak’a yüklendi ve bu yükleniş Kuzey Irak’a yaradı.
Barzani’nin Kürt devleti böyle kuruldu.
Yani bunu ABD sağladı.
Kuzey Irak Kürt devleti ABD olmazsa kurulamazdı.
Bu, “Büyük Kürdistan” için tarihi bir dönemin başlangıcı ve ilk adım oldu.
***
Şimdi Suriye olayları var ve ABD bu kez de orada.
Hem de Suriye’deki onu bunu korumak için değil, Kürtleri korumak amacıyla.
Türkmenleri koruyan yok, Arapları koruyan yok. Varsa yoksa Kobani.
Çünkü Kobani Kuzey Suriye’deki üç bağımsız Kürt oluşumundan biri.
Ve bu oluşumun yani Kobani’nin bağımsızlığına dokunulmamalı ki yakın gelecekte öbür iki bağımsız Kürt bölgesiyle birleşip, “Kuzey Suriye bağımsız Kürt devleti”ni ilan edebilsinler.
***
Yani istikbaldeki “Büyük Kürdistan”ın kurulması, şimdi Kuzey Suriye’de Kürtlerin galibiyetine bağlı.
Böylece Kürt devleti Akdeniz’e açılabilecek.
Amerika da buna çalışıyor.
Türkmenler, Araplar, Ediziler ölürse ölsün.
Onları koruyan yok.
***
Bu gelişme bölgede Türkiye’nin önemini de çok geriletiyor.
Türkiye’den dünya pazarlarına açılabilen Kuzey Irak petrolü artık Türkiye’ye ihtiyaç kalmadan Akdeniz’e çıkabilecek.
***
Evet “büyük akıl” aleyhimize çalışıyor.
Ama biz de Ankara’da akıllarımız olduğu ispat etmeliyiz.
Zararın neresinden dönülse kârdır.
ALEVİLİK
Nedir, ne değildir?
Türkiye’de tartışma çok.
Son günlerin tartışılan bir konusu da “Alevilik”.
Daha çok TV’lerdeki tartışma programlarında izliyoruz. Belki onları tahrik eden, bu tartışmaları ateşleyen, hükümetin “Alevilik” konusunu da ele alacağı açıklaması.
Biz bu konuda çok yazdık.
Şimdi bu tartışmaların ışığında tekrarlayalım.
Alevilik bir din mi?
Alevilik Müslümanlığın içinde mi, dışında mı?
Aleviler birlik içinde olamaz mı?
Buna önce Aleviler karar vermeli, birlik olup sonra hükümetten istediklerini ortaya koymalı.
Bunu, TV’lerdeki tartışmalarında bile, Alevi önderlerinin, sözcülerinin ayrı telden çaldıklarını, daha doğrusu birbirlerine düştüklerini, ayrı fikirler savunduklarını, hepsinin ayrı şeyler istediğini görünce bir kez daha düşündüm.
Haksız mıyım?