Dr. Hakan Tartan

Dr. Hakan Tartan

hakantartan35@gmail.com

Tüm Yazıları

Türkiye’de yüz binlerce işsiz ziraat mühendisi var. Bu mühendislerin 20 bini, tarımsal üretimin azaldığı 20 bin yerleşim bölgesinde görevlendirilebilir. Mühendislerin rehberliğiyle yapılacak verimli ve tüketim yerine yakın üretim, gıda pahalılığına da çözüm olur.

Son 10 yılda 500 binden fazla üretici tarımdan çekildi. Tarımsal üretimde maliyetler çok arttı. Tohum, fide, gübre, sulama, enerji... Tarım alanları azaldı, ithalat çoğaldı. Sebze, meyve başta olmak üzere tüm gıda ürünleri zamlandı. Çözüm yok mu?

Haberin Devamı

Var elbette. Bugün bir seferberlik çağrısı yapmak istiyorum. Gıdaya erişimde sorun yaşamamak için; iş bekleyen 20 bin ziraat mühendisi göreve başlatılmalı. Bu son yılların en ciddi tarım hamlesi olur.

Bir dönemler Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde yapıldığı gibi, 3 ya da 5 yıllık planlama ve özel bir sözleşme ile ziraat mühendisleri kooperatifçiliğe katkı sağlayabilir. 20 bin köyümüzde 20 bin ziraat mühendisi görevlendirilebilir.

Tarımda mühendis seferberliği çağrısı

Tarımı ve kooperatifçiliği geliştirmek, atıl durumdaki arazileri üretime katmak, çiftçinin ve kooperatifleşmenin önünü açmak, maliyetleri azaltmak, ortak sinerji yaratmak, biriken sorunları çözmek, tarıma bilim elini uzatmak gerekiyor.

Sadece işsiz mühendislerin istihdamı anlamına gelmez bu çaba. Aynı zamanda büyük şikayet konusu olan sebze ve meyvede yüksek fiyat da aşama aşama çözülebilir. Ayrıca üretimin rayına oturtulması, ulaşım ve lojistik, pahalılığın önlenmesi için bölgesel üretim gerçekleşmesi ve yoksullukla mücadele konuları de büyük ölçüde çözülmüş olur. Devletin kaynaklarının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nin (AB) de bu konuya maddi manevi destek olacağını sanıyorum.

Ziraat mühendisleri bilgi ve becerileri ile hem atıl durumdaki tarım arazilerinin etkin ve verimli kullanılmasına sağlar, hem yeni çiftçi ilgisi ve katılımını gerçekleştirir. Bilimsel yöntemlerin tarıma girmesiyle de büyük ölçüde verimlilik ve karlılık sağlanabilir.

Üstelik yetiştirilen ürünler öncelikle kendi bölgesinde değerlendirilir. Lojistik ve ulaşımın çok pahalı olduğu bir süreçte bu uygulama fiyat avantajı ve ucuzluk da sağlar. Belirli ölçülerde üretim planlaması da yapılacağı için bölgesel ürün destekleri ve satışları da fiyatlarda büyük çapta dengeleme yaratabilir.

Haberin Devamı

Böylelikle nakliye, ulaşım, akaryakıt, taşıma ve komisyon giderleri azaltılır, milli ekonomiye katkı sağlanır. ‘İlla ki ben Fethiye - Antalya domatesi yemek istiyorum’ diyen de Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bedelini öder. Kooperatifçiliği etkinleştirecek bu sistem, Türkiye’nin yeniden ‘kendi kendine yeten ülke’ olmasını sağlar. İş bekleyen ziraat mühendisleri hemen göreve...

‘Önemli bir reform olur’

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, şunları dile getirdi:

“Kamuda sözleşmeli değil kadrolu, en az 5 bin atama yapılmalı. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Odaları bünyesinde de yeni atamalar yapılabilir. Bakanlıkların il ve ilçe teşkilatları bu yolla daha verimli kılınmış olur. Özel bir bütçe ayrılıp araç ve benzer desteklerle bu tür bir çalışma önemli bir reform olur. Ziraat mühendislerimizin bizzat alanda çalışmasını istiyoruz. 5 bin ziraat mühendisi ataması ve en az 5 yıllık bir planlama Türk ekonomisine ve tarımına ciddi katkı sağlar. Bu sayı 20 bin olsa, büyük başarılar sağlanır.”

Haberin Devamı

Süt için kooperatif ve hızlı fiyat önerisi

Tarımda mühendis seferberliği çağrısı

Süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışları maalesef devam ediyor. Doğal olarak tepkiler de arttı. Önlem, çözüm aranıyor. Bu konuda ‘dededen-babadan eğitim sertifikalı’ üretici - yönetici Muzaffer Kayhan’a çözümü sordum, içtenlikle anlattı:

“Çiğ süt fiyatı şu anda Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından belirleniyor. Belirlendikten ortalama 1 ay sonra devreye giriyor. Bu süreçte yem fiyatları, yemlerin içerisindeki hammaddelerin dünya borsalarında belirlenen günlük fiyatları nedeniyle sürekli olarak revize oluyor. Bu durum süt üreticisinin önünü görememesine ve son dönemde zararına üretim yapmasına yol açıyor. Sütçülük alanında dünya genelinde kabul görmüş bir konu kooperatifleşme. Üreticiler bir araya gelerek girdi maliyetlerini belli bir seviyede tutabilir, çıkan sütlerden ortak oldukları kooperatif bünyesinde katma değerli ürünler üretip ikincil gelir sahibi olabilirler. Ülkemizde birçok farklı iklim ve toprak yapısı mevcut. Bu bölgelerde ürün yelpazesinin uzun süreli tarım politikaları kapsamında seçilerek sadece bu ürünleri yetiştiren çiftçilerimize destek olunması ve bu desteklerin hak edilebilmesi için iyi tarım uygulamaları gibi çeşitli sürdürülebilir tarım üretimine yönelik sertifika şartlarının sağlanması öncelik olmalıdır.”

BİR GÖZLEM

Eğitim tesisleri düğün salonu oldu

Memlekette düğün salonu kalmadı da benim mi haberim yok! Devlet kurumlarına ait eğitim tesislerinin düğün salonu olarak kullanılmasına tepki var. Eğitim tesisleri, yıllar yılı en seçkin mekanlardır. Temiz, güvenli, ekonomik... Burada konaklamalar yapılır, daha ekonomik yemekler yenilir. Adından anlaşılacağı gibi eğitim tesisidir. Kuruluş amacı budur. O tesislerde bilim insanları, uzmanlar, kurum yöneticileri kalır, salonlarında bilimsel ve toplumsal geleceğe duyarlı toplantılar düzenlenir.

Elbette o yörede imkan yoksa sosyal gereksinmeler için de kullanılabilir. Ama eğitim tesislerinin sürekli düğün amaçlı kullanılması konusunda yorumum net: İnsaf! Belediyelerin, çeşitli kuruluşların çok sayıda bu tür mekanı var. Düğün dernek için ideal. Allah rızası için eğitim tesislerini rahat bırakın! Orada Türkiye’nin geleceği için bilim insanları toplansın, insanlar salim kafa çalışsın, yazsın çizsin, tartışmalar yapılsın, proje ve planlar ortaya konulsun.