Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bilgay Duman / bilgay.duman@gmail.com

Irak bugünlerde yeni bir sert virajın içerisinde. Irak’ta ülkeyi dört yıl daha yönetmesi öngörülen hükümeti oluşturmak için yeni kurulacak 329 sandalyeli parlamentonun seçimleri 10 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirildi. Söz konusu seçimler, Irak siyasi tarihi açısından birçok ilki barındırıyordu. 2018’de yapılan parlamento seçimlerinin ardından hükümeti kuran Adil Abdulmehdi, daha bir yılı dolmadan ülkedeki yolsuzluk, kamu hizmetlerindeki eksiklikler, işsizlik ve diğer ekonomik problemler gibi nedenlerle protesto gösterileri karşılaşmış ve istifa etmek zorunda kalmıştı. Bu istifa 2003 sonrası Irak siyaseti açısından da bir ilk niteliğindeydi. Zira 2003’ten sonra Irak’taki her başbakan dört yıllık görev süresi bir şekilde tamamlayabilmişti. Hatta 2014 seçimlerinden hemen sonra DAEŞ tehdidi ile karşı karşıya kalan Haydar el-Abadi’nin kurduğu hükümet dahi görev süresinin sonuna kadar dayanabildi. Ancak 2019 yılında Irak ülke yönetimi içerisinde ilk kez bir başbakanın istifası ile karşılaşmış, uzun süre de başbakan belirleyememişti. Mayıs 2020’de Adil Abdulmehdi’den sonra hükümet kurmaya çalışan üçüncü başbakan adayı olan ve bu tarihe kadar Irak İstihbarat Başkanlığı görevini yürüten Mustafa el-Kazımi hükümeti kurmayı başarabilmiş ve hükümetin en önemli hedefini erken seçimlerin yapılması olarak belirlemişti. Daha önce Haziran 2021’de yapılması öngörülen, ancak hazırlıkların tamamlanamaması nedeniyle 10 Ekim 2021 olarak belirlenen parlamento seçimleri, belirtilen tarihte düzenlenebildi. Bu seçimler, 2003 sonrası Irak açısından değerlendirildiğinde ilk erken seçimler olma özelliğini de taşıyor. Bununla birlikte söz konusu seçimler ilk kez daraltılmış bölge seçim sistemi ile yapıldı. Buna göre her vilayet kendi içerisinden birden fazla seçim bölgesine bölündü. Ayrıca 2018 seçimlerinde de olduğu gibi tüm itirazlara rağmen elektronik oylama ile yapılan seçimlerde ilk sonuçlar seçim yapıldıktan sonra 48 saat dolmadan açıklandı. Ancak yaşanan özellikle İran yakın Şii grupların yoğun itirazı ve yaşanan protesto gösterileri sonucu bazı bölgelerdeki sandıkların elle sayılması nedeniyle, resmi seçim sonuçları ancak 30 Kasım tarihinde, yani seçimler yapıldıktan yaklaşık 50 gün sonra açıklanabildi. Ancak seçim sonuçlarının kesinleşmesi için Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin seçim sonuçlarını onaylaması ve resmi gazetede yayınlanması gerekiyor. Bununla birlikte 50 gün süren resmi sonuçların açıklanması sonrasında ilk açıklanan sonuçlara göre genel siyasi sürecin gidişatını etkileyecek büyük bir değişlik olmadığı görüldü.

Haberin Devamı

Yeni denge

Haberin Devamı

Açıklanan sonuçlara göre 2018 seçimlerinin de galibi olan ve Irak’taki en etkili Şii liderlerden biri olarak ön plana çıkan Mukteda es-Sadr’ın listesi 73 sandalye ile ilk sırayı almayı başardı. Sadr’ın ardından 2018 seçimleri sonrası Irak Parlamento Başkanlığı görevini yürüten ve seçimlerden yaklaşık bir hafta önce Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi ile dikkat çeken Muhammed Halbusi’nin liderliğindeki, Sünni Arapların çoğunluğunu oluşturduğu Takaddum İttifakı 37 sandalye ile ikinci sırayı aldı. Üçüncü sırayı 33 sandalye ile Irak’ta 2006-2014 yılları arasında iki dönem başbakanlık yapmış Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu aldı. Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) 31 sandalye ile dördüncü siyasi oluşum olurken, Kürt siyasi oluşumlar arasındaki en yüksek sandalye sayısına sahip oldu. Kürtlerin bir diğer büyük siyasi partisi olan ve son dönemde efsanevi başkanları Celal Talabani’nin ölümünün ardından liderlik problemleri ve aile için çekişmeye sahne olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 2009’da kendi bünyesinden kopan Goran Hareketi ile ittifak kurmasına rağmen 17 sandalyede kaldı. Bununla birlikte DAEŞ ile birlikte yeniden ortaya çıkan ve 2018 seçimlerinde kazandığı 50’ye yakın sandalye ile Irak siyasetinin de önemli bir parçası haline gelen, özellikle İran’a yakın Şii milis grupların oluşturduğu siyasi ittifak olan Fetih Koalisyonu büyük bir düşüş yaşayarak 17 sandalyede kaldı. Erken seçimlerin yapılmasının temel nedeni olan protesto hareketlerinin oluşturmuş olduğu İmtidad isimli siyasi oluşum da 9 sandalye alarak, protesto hareketlerini siyasi sürecin parçası haline getirdi. Ayrıca daraltılmış bölge seçim sisteminin avantajı ile 43 bağımsız aday da parlamentoya girmeye hak kazandı. Öte yandan Türkmenler ise farklı gruplar içerisinden 8 sandalye elde edebildi.

Haberin Devamı

Irak’ta seçim sonuçları ve sonrası

Irak’ı bekleyen süreç

Seçim sonuçlarının resmen açıklanmasının ardından hükümet kurma çalışmaları için siyasi görüşmelerin hızını arttırdığı görülüyor. Irak’ta 2003 sonrası oluşan siyasi teamüle göre başbakanı Şiiler belirlemesi kesin. Zira 2003’ten sonra Irak’ta başbakan Şii Arap, Cumhurbaşkanı Kürt (KYB’den) ve parlamento başkanı Sünni Arap oldu. Önümüzdeki süreçte de bu yapının korunma ihtimali büyük. Bu noktada esas mesele Şii grupların nasıl bir süreci oluşturacağı hükümetin kurulma yöntemi ve sürecini belirleyecek. Nitekim Irak’taki siyasi süreç Şiileri üç parçalı bir yapı haline getirdi. Seçimlerin galibi Sadr tek başına bir pozisyon alırken, İran’a yakın Fetih ve Kanun Devleti Koalisyonları birlikte hareket ederek, Sadr’a rakip oldu. Ayrıca sandalye sayısı açısından az ancak siyasi etki açısından önemli pozisyonları olan Haydar el-Abadi, Ammar el-Hekim gibi isimler de iki taraf arasında ılımlı, bağımsız ve uzlaşmacı bir tutum izliyor. Erken seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından karşı karşıya gelen Şii gruplar (aslında Mukteda es-Sadr ve İran yanlısı gruplar), resmi açıklamanın ardından ilk kez bir araya gelerek bir toplantı yaptı. Toplantının sonuçlarına ilişkin henüz somut bir işaret ortaya çıkmamış olsa da seçimin hemen ardından önlerinde ulusal çoğunluk hükümeti ya da ulusal muhalefet olmak üzere iki seçenek olduğunu açıklayan Sadr’ın nasıl bir tavır alacağı, hükümet kurma sürecinin gidişatını da belirleyecek gibi görünüyor. Şii grupların tekrar anlaşması ve uzlaşması durumunda, Irak’ta daha önceki dönemlerde olduğu gibi zor da olsa hükümet kurma konusunda tünelin sonundaki ışığı görmek mümkün. Ancak Sadr daha önceki dönemlere göre daha dirençli görünüyor. Bu noktada eğer Şiiler bir uzlaşma sağlayamazsa Irak’ta Şii gruplar arasında yeni bir çatışma sürecinin tohumları atılabilir. Bu da Irak’ı için de çıkılmaz bir noktaya sürükleyebilir.