Ece Temelkuran

Ece Temelkuran

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İki gündür gördüğüm bazı tuhaf şeyler var. Aşağıda listeliyorum:

1. Tamirci kedi
İki gündür aynı kediyi görüyorum. Bu bir şaka değil. Hiçbir şeye değilse bile yıllardır yaptığım “topjektif” gazeteciliğe (top yuvarlaktır ve her zaman iyi olan kazanır!) itimat edilsin.
Bizim mahallede bir kedi var, kaldırım taşlarını tamir ediyor. İki gündür karşılaşıyoruz kendisiyle. Ne zaman görsem patisiyle bir şey yakalamaya çalıştığını sanıyorum ve her seferinde dikkatli bakıyorum ve şaşıyorum. Mahalle muhtarı gibi, kaldırım taşlarını, Arnavut kaldırım taşların arasındaki çimentoyu kontrol ediyor. Yüzünde de “Yapamamışlar bunu, bak nasıl dökülüyor” gibi bir memnuniyetsizlik. Tamirci kedi belediye görevlisi gibi. Telsizi eksik. Maaşlı eleman olabilir, hiç şaşırmam.

2. Yağmur böreği
Fırından tepsi tepsi su böreği çıkıyor. Tam o sırada, bir tepsi tam cascavlak ortadayken küt diye başlamaz mı yağmur! Su böreği yağmur geçirir mi? Bence geçirir. Ve böylece su böreği aslında yağmur böreği olur ki tadından yenmez. Bence fırının camına şöyle bir duyuru asmalılar:
“Yağmur suyuyla yaptığımız su böreğinden tattınız mı? Küresel Isınmaya Karşı Direnişçi Fırıncılar Birliği sertifikalı ustadan siz sayın müşterilerimize özel!”

3. Kanat tozu
Dün sabah bir garson, hayatından büsbütün bezmiş olarak kahvenin paspaslarını silkelemeye başlayacaktı sokakta. Sokağın iki başından garsona doğru ilerleyenler, daha toz ihtimali doğar doğmaz asaplarının bozulmak üzere olduğuna dair hareketlere başladılar. Fakat işte tam o sırada birkaç güvercin havalandı. Bu güvercinleri sadece benim ve söz konusu garsonun gördüğü ayrıntısını eklemeliyim burada. Derken efendim, bu güvercinler hep birlikte havalanınca kanatlarındaki toz, ışıkta çoğaldı da çoğaldı. Sokağın ik başından garsona doğru ilerleyenler söylendiler. Toza söylendiler adlı adınca söylersek. Oysa daha garson silkelememişti paspasları. Garson ve ben bu durumda, birbirimize bakakaldık. Ne diyeceksin? “Kanat tozuydu o” mu? Güvercinler, ben ve bir adet garson dışında kimse inanmaz bu tip değişik şeylere.

4. İsyankâr tespih
Çok işim var benim. Benim hep çok işim olur. İşin bana bir saplantısı var, kronik. Neyse... Koşuyorum bir noktadan bir noktaya en kısa mesafeyi. Derken çat! Bir ihtiyar adamın tespih taneleri dökülüverdi sokağa. Arabaların da geçeceği tutar böyle tespih anlarında. Geçtiler doğal ve çopçoğul olarak. Durdu adam. Ben de durdum tabii, kırılan, dökülen, kendini bilmez tespih tanelerine saygı duruşu. Sonra adamla ben, tek tek ve tekerek, sek ve sek sekerek bu tespih tanelerini yoldan topladık. Tespihin eksiksiz olduğuna emin oldum ve o gün yaptığım onca iş içinde tek kayda değer şey bu oldu. Bir noktadan başka bir noktaya en kısa mesafenin ne olduğunu ancak yan yana dizilerek duran tespih taneleri bilir.
Değişik pazarlar dilerim!