* * *"Zahidem/ Kurbanın olam/ Ne olacak halim? / Yine bir laf duydum/ Kırıldı belim/ Gelenden gidenden haber sorarım/ Zahidem bu hafta oluyor gelin"Kırşehirin köylerinden birinde Arapoğlu diye bilinen bir genç Zahideye aşık olur. "Aşk nedir?" diye sorulunca Aşık Veyselin verdiği cevaptaki gibi "Oğlan sever. Kavuşamazsa aşk olur". Zahideyi vermezler. Zaman geçer, iki genç de başkalarıyla evlenir. Arapoğlu gurbete gider. Türkü devam eder:"Ezeli de deli gönlüm ezeli / Çiçek Dağda döktüm ona gazeli/ Dolaştım alemi gurbet gezeli / Bulamadım Zahidemden güzeli"Yıllar geçer aşk küllenmez. Arapoğlu "Zahidem" türküsünü yakar. Türkü yayıldıkça aşklarını da herkes duyar. Gel zaman git zaman bir gün Zahide ölümcül bir hastalığa tutulur, artık ihtiyarlamıştır. Ölüm döşeğinde olduğunu anlayan tanıdıkları onunla helalleşmeye giderler. Arapoğlu da zorla ikna edilir ve Zahidenin ölüm döşeğinde aşıklar artık iki ihtiyar olarak buluşur. Zahide herkese hakkını helal eder. Sıra Arapoğluna gelince:"Sana hakkımı helal etmem Arapoğlu. Sen beni almadın. Sonra türkü yakıp beni elÉleme rezil ettin. Sana hakkımı helal etmem!"Zahide o gün ölür. Arapoğlu ise herhalde acısına dayanamayarak ertesi gün. Zahideyi bir caminin bahçesindeki mezarlığına gömerler. Akrabaları Arapoğlunu Zahidenin yanına gömmek ister; bari öte dünyada kavuşmuş olsunlar diye. Zahidenin ailesi bu kadarcığını bile kabul etmez, Arapoğlu başka bir caminin bahçesindeki mezarlığına gömülür. Aşıklar ölür ama yasak devam eder. Hatta öyle ki, yıllar sonra birileri çıkıp, bu hikayeyi duyup film yapmak istediğinde bile Zahidenin ailesi izin vermez:Yasak aşk, kurbanları öldükten sonra bile tehlikelidir! Zahidem türküsünün son sözleri şöyledir:"Gurbet ellerinde esirim esir/ Zahidem, kurbanım, hep bende kusur/ Eğer baban seni bana verseydi /Yetmez miydi bize el kadar hasır"* * *Neşet Ertaşın geçtiğimiz günlerde Kılavuz dergisinde bir röportajı yayınlandı. "Aşık olmadan adam olunmaz" gibi bir cümlesi vardı ustanın. O da Kırşehirliydi. Biz Kırşehire vardığımızdan bir gece önce yıllar sonra kendi şehrinde konser vermişti. Pazar günü, sabahın köründe Milliyet TIRının başına gelen polislere konseri sorduğumda ilk cümleleri şu oldu:"Usta, Zahidemi okudu!"Acaba o gece Neşet Ertaştan Zahidemi dinleyip gözleri dolanlardan kaçı yasak aşka cesaret ederdi? ecetem@hotmail.com Kırşehirde yerel "çiğdem" gazetesinin matbaasında oturmuşum. Milliyet TIRı için yazı yazmaktayım. Mürekkeple karışık metal kokusunun ortasında eski matbaa makineleri duruyor gazeteciliğin hatıra heykelleri gibi. Yazıya eklemek için çalışanlara o kadar sık soruyorum ki Neşet Ertaşın söylediği türkülerin sözlerini, nihayet anlatmaya başlıyorlar ünlü "Zahidem" türküsünün hikayesini...
Özay Şendir
Futbolcu transferi değil terörsüz Türkiye
6 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Üniversite tercihi ve mezuna kalmak?
6 Temmuz 2025
Zeynep Aktaş
Bankalar atağa geçti endeks pozitife döndü
6 Temmuz 2025
Ali Eyüboğlu
Şehirde festival ve cezaevinde konser
6 Temmuz 2025
Güldener Sonumut
Almanya’nın sıra dışı nükleer hevesi
6 Temmuz 2025