Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Dehşet verecek kadar edilgen bir kalabalık olduk.
Genlerimizde kulluk, yüreğimizde korku, bordromuz kadar konuşmaya mahkum edilmişiz... Katılımı itatle, karşı çıkmayı isyanla karıştırıp, "gelene ağam gidene paşam" demekteyiz...
Bin bir emekle yetiştirdiğimiz filizleri koparanları bile durdurmaya yetmiyor yüreğimiz.
Orta büyüklükte bir ülke kadar nüfusu olan İstanbul’un il müdürü ne demek?.. İstanbul’un belediyesi başbakan yetiştirebiliyorsa, il spor müdürlüğü de en azından spor bakanlığına eş bir görev.
Yedi senedir bu görevi eşi görülmemiş şekilde yürüten Vedat Bayram, "Biz liyakata bakarız" diyen Başbakan döneminde derdest edilip emekliler dünyasına postalanıyorsa, sormamız gerekmez mi:
"Ne var bunun altında"?..
Aslında biz sormadan onların açıklaması gerekir ya!..

TAYYİP BEY’İN KOMŞUSU
İktidara gelmiş insanlar saf mı? Çalışkan adamı işe sürer, oy verenleri daha da memnun eder değil mi?
"Hayır" diyorsa vardır bir nedeni:
Ya ellerinde bizim bilmediğimiz olağanüstü adamlar var, ya da akıllarında "başka türlü" planlar.
Ben size Vedat Bayram’ın yerine İstanbul İl Müdürü olan Sarıyer ilçe müdürü Tamer Taşpınar’ın gayrı resmi açıklamasını ileteyim, varın siz anlayın gerisini:
"Bizim Rize’de bir dere var. Bir kıyısında bizim köy, karşı tarafta Tayyip Bey’in ailesi. Eh amcam da AKP il başkanı. Hadi görev senin dediler, başladım. Yoksa Vedat beyi sevip sayarım".

SİYASETEN ELENSE
Buyrun bakalım...
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne tayini henüz Çankaya’dan onanmamış Mehmet Atalay’ın, içinde 21 il müdürü adı olan koltuğunun altındaki "kovulacaklar" listesinden, Vedat Bayram’ı ilk sıraya almasının nedenini siz bulun.
İsterseniz bir ipucu daha vereyim:
Sayın Atalay’ın genel müdürlüğe gelmesiyle eş zamanlı olarak İslamcı siyasetin en büyük ilgi alanı olan güreşte de önemli bir değişiklik yapıldı. Tarzı ve hayata bakışını güreşin içindeki herkesin bildiği, hatta benim yaptığım röportajda Avrupa Şampiyonu Erol Koyuncu tarafından "tarikatçılık" ile suçlanan Mehmet Akif Pirim, grekoromen Milli Takımı’nın başına getirildi. Sanki Türkiye’de başka hoca kalmamıştı. Olimpiyat Şampiyonu olduktan sonra doping kullandığı için iki yıl ceza da alan Pirim, hayırlısıyla hoca olmuştu Milli takıma?.. Neden?
Ve neden, Türk Güreş Tarihi’nin en büyük sporcularından Hamza Yerlikaya güreşi bıraktığını şimdi açıkladı?

DEMOKRATLIK UĞRUNA
Görmüyoruz, duymuyoruz, sormuyoruz.
Hatta bazı meslektaşlarımız demokratlık uğruna Fetullah Gülen ile elele tutuşan Atatürkçü Prof. Toktamış Ateş gibi "tongaya" basıp, taze genel müdürümüz Mehmet Atalay’ın "söylemlerini" eylemlerine tercih edebiliyor.
Susmak, ortak olmak anlamına gelse de, şimdilik yapıcılık maskesi, maskeli baloların favorisi.
Dövüş sporlarında tarikat takımları kurulmadan, sahada topluca şükür namazları kılınmadan, İstiklal Marşı’nda kıbleye dönen futbolcular çıkmadan, kılımızı kıpırdatacağımız da yok.
Atalay’a "yürü ya kulum" denmiş; kendisi belediyeciliği, gazeteciliği, sporu, siyaseti, bürokrasiyi, her şeyi biliyor ve "inandığı" yolda sorgusuz sualsiz yürüyor.
Ya da bazılarımız devlet kapısından olası paylaşımlar uğruna arayı bozmamak için yaşananları görmezden gelebiliyor.
Bilen biliyor... Aslında Atalay’ın kendisi de söylüyor Başbakan’ın "adamı" ve "misyon sahibi" olduğunu. Partisinin spordaki kadrolaşmasını mümkün olduğu kadar "acıtmadan" yapmaya çalışıyor ama acemi olduğu için, mesela Vedat Bayram’a tosluyor.

"ÇOCUK MU KANDIRIYORSUN"
Aslında İstanbul il müdürü "mimölenmiş. Tayyip Bey bir maça geldiğinde yanında bulunan ve DGM’de yargılanan dostlarına şeref tribününde yer vermemiş. Bileti çoktan kesilmiş. Peki "infaz" nasıl olacak?
Ben anlatayım Vedat Bayram’ın nasıl istifa etmek zorunda bırakıldığını.
Mehmet Atalay, "Müdürüm, ne güzel spor müzesi yapmışın. Gel de bundan bir tane Ankara’da kur, müze müdürü ol." diyor.
Bayram’ın yanıtı, "Sen çocuk mu kandırıyorsun, bu yaptığından Başbakan’ın da haberi varsa istifa ediyorum" oluyor.
Atalay noktayı koyuyor; "Biz başbakanın adamı değil miyiz yahu".
Ben sordum Vedat Bayram’a, "istifa etmenize gerek var mıydı" diye.
Bayram, yanıtı benim yazdığım bir yazıdan veriyor:
"Siz demediniz mi, Gençlik ve Spor camiasında genel müdür olacak bir tek il müdürü bile yoksa, yazıklar olsun size. Hepiniz basın istifayı, diye. "
Dedim ama dinleyen kim?.. Herkes sırasını bekliyor.

ATATÜRK BÜSTÜ
Bu yazı Vedat Bayram’ın ardından ağıt yakmak için yazılmadı. Maksadım somut bir örnekten yola çıkarak, iktidarın ve onun bürokratlarının spora nasıl yaklaştığını anlatmaktı.
Demokrasilerde böylesi kadrolaşmalar "doğal" karşılanıyor maalesef... Yeterli, yetersiz, iyi niyetli, kötü niyetli fark etmiyor. Partinin bekası ülkenin önüne geçiyor.
Kim denetleyecek? Muhalefet !
Geçiniz; onun parti programında sporun paragrafı bile bulunmuyor.
Evet... Yedi yıl boyunca spor bakanlığı muadili bir görevi hakkıyla yapan adam, uçak kaçıran hava korsanına telefon eden Başbakan’dan, bir "alo" bile duyamadan pılısını pırtısını toplayıp meydanı açıyor.
Kime?..
Mehmet Atalay ve ekibine...
O ekip ne yapar?
Orasını bilemem ama, birkaç sene sonra evi istimlak olmasın diye bahçesine Atatürk büstü diken uyanıklar gibi Kemalist kesilen spor adamları görürsem, onlara bir çift lafım var.





SPOR


GELİYORUM DİYEN YANGIN
At yarışları
Avrupa Ligleri
EFES HAVLU ATTI: 66-54
2. LİG puan durumu
Hidayet güldü Okur üzüldü
Arçelik gözünü Avrupa’ya dikti
İŞ DERBİYE KALMAZ
Çık çıkabilirsen!
Galatasaray sakata geldi
Trabzon klası: 0-3
ALTIN GENÇLER: 1-2
Souness: Hakan burada kalacak
Inter bir adım önde
FORMULA’DA KAOS
Özdenak zirvede
Haber turu...
Motivasyon eksikliği
Bayram bizim neyimize!
Bir tebessüm ver
Futbola yakışan sonuç