Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Brugge, Ali Sami Yen’de bir zebaniler mangası edasıyla dövüşüyordu Galatasaray ile... Fizik ve güç olarak sahanın her bölgesine yayılan Belçikalılar, en küçük bir hatada Cim - Bom’un kendilerini devirip bırakacaklarını iyi bildikleri için rakibe açık vermemek adına bütün bölgelere markaj düşünceleriyle yığılıp, bozmaya çalışıyorlardı Galatasaray’ın baş kurgularını...
Hem göbekte uzun boylu çok adamla Cim - Bom’un gol ihtimallerini önlemeye çalışıyorlar, hem de kanatlarda kullandıkları cüsseli adamlarla Galatasaray’ın kulvar çıkışlarını yok etmek adına büyük bir gayretle oynuyorlardı... Galatasaray ise "ya kazanmak, ya kazanmak" zorunda olduğunu çok iyi biliyordu kendi sahasında... Brugge’ün bütün oynatmama inatlarına rağmen zaman zaman Arif, Ümit Karan ve Hasan Şaş ile rakip savunmayı aşan Sarı - Kırmızılılar çok da şans diyebileceğimiz birkaç pozisyonda hakettikleri gollerle buluşamıyorlardı bir türlü. Suat’ın ilk tertipte oynamaması oyun başlarken yadırgansa da ilerleyen dakikalarda Suat’ın bütün pas ustalıklarını izliyor ve de Fatih Terim’in oyuna "anahtar adam" gibi sürdüğünü düşünmeye başlıyorduk... İşte ilk yarısı böyle bir orta alan çatışmaları ve top kapma kavgaları ile eriyip gitti oyunun...
***
İkinci yarıya Baliç’in Cim - Bom formasıyla siftah ettiği bir tertiple giriyordu Sarı - Kırmızılılar... Ancak oyunun temposu ve pres kapışmaları özellikle orta alanda kıyasıya devam ediyor, Galatasaray kazanması gereken puanlar için hayati değeri olan gol veya golleri bulmak adına adeta her şeyiyle uğraş veriyordu. Hatta biraz da gaddarca oynayan Belçika takımı önünde... Bu arada Felipe orta alan kalabalıkları arasında tek pasla çıkacağına gereksiz sprintlerle rakibi aşmak istiyor, ancak bu risklerle kaptırdığı toplar hem kendisinin futbol kalitesine, hem de Galatasaray’ın yarışma formasına doğrusu hiç de yakışmıyordu.... İşte bu satırları yazarken Terim de durumu yakalamış olacak ki, Felipe’yi oyundan alıp yerini Ayhan’ı sahaya sürüyordu.
Evet, Galatasaray’ın grup ikinciliği için ille de kazanmaya mecbur olduğu gecede oyunun final perdesi bütün uğraşlara rağmen beraberlikle kapanıyor ve Galatasaray’ın ikincilik ihtimali gelecek maçların "ince hesapları"nın arkalarında saklı kalıyordu.