Türk futbolunda kamuoyu belki de "ilk kez" karizması kıtalararası klasmana girmiş bir Türk futbolcusunun kulüpsüz, formasız ve de futbolsuz kalışına şahit oluyor.
Öyle ya, Hakan Şükür’ün elinde bonservisiyle kendine oynayacak kulüp bulamaması, öyle yenilir yutulur bir olay mıdır futbolumuzda ?.. Bu büyük santrforun boyundan büyük işlere karışıp, Galatasaray ve Milli Takım’da ikilikler yarattığını, tüm ikazlara rağmen de uslanmayıp, kafasının dikine gittiğini hepimiz bilmekteyiz... Ve de onun bu hale düşmesinden büyük üzüntü, hatta acılar duymaktayız... Ama bu büyük ayıba yalnız Hakan Şükür’den çare beklemek, bu büyük futbol ustasını dertleriyle baş başa bırakmak sanırım artık Hakan’dan da öte, spor kamuoyu olarak hepimizin kabahatleri halinde büyümektedir.
***
Şahsen Fatih Terim gibi enternasyonal bir hocanın, her bilgiye sahip ve kafası karışık oyuncularını tedavi etmede futbolumuzun "KONFİÇYÜS" u mertebesine erişmiş bir teknik adamın, Hakan’ı mazide kalmış bir jeep meselesi yüzünden defterinden sildiğine en azından benim inanmam öylesine güç ki... Sanırım bugün Türkiye’ye girmesi yasak olan Fettullah Gülen konusu da, Hakan Şükür’ün kafasında "yalan rüzgarları" dır artık... Bu konu eski fırtınalı ölçeklerinden sıyrılıp, hafif bir meltem haline gelmiştir sanırım Şükür’de...
Yepyeni bir Hakan Şükür yetiştirebilmek için en iyi namzet oyuncuyu bulsanız bile eğitip, Milli Takım’a kazandırabilmek için en az on yıla ihtiyaç vardır... Halbuki on günlük bir terapi devresi, Hakan Şükür’ü önce kendine, sonra formasını giyeceğe kulübe, daha ötesinde de Milli Takım’a kolayca kazandırabilir... Ben öyle haydi Fenerbahçe, haydi Beşiktaş, haydi Trabzon, Gaziantep diyerek duygu sömürüsüne asla girmem... Çünkü taş yerinde ağırdır atasözünü hiç unutmamız gerekir. Ben futbolumuzun yaşayan Gündüz Kılıç’ı, yani "BABA GÜNDÜZ" ü olarak gördüğüm Fatih Terim kardeşime sesleniyorum: "Hocam şu bağrındaki olmuş bitmişlere bir sünger çeksen de, Hakan Şükür’ü tekrar futbolumuza kazandırsan"... Çünkü büyükleri yüce kılan unsurların başı BAĞIŞLAMAK ve SEVGİ’den geçer. Sende ise "özel insan" olmak vasıflarından öyle çokçası var ki... Bu kördüğüm durumu ancak sen çözebilirsin... Tabii Hakan Şükür’ün de aklı başına geldiyse eğer...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025