Dünya üçüncüsü olan millilerimize ve Federasyon Başkanı’na Çankaya’da dağıtılan ödüller ve "ÜSTÜN HİZMET MADALYALARI" aynı dünyanın insanları olarak hepimizin göğsünü kabarttı.
Ancak insan beyni durmuyor işte... Devamlı düşünüyor... Gözlerimizin ıslaklığı geçip, biraz maziyi de eşelemeye kalktığımız zaman aslında kimlerin, neleri hak ettiğini daha iyi anlıyor ve büyük haksızlıklarla yüzleşmek adına elimizde olmadan üzüntülere kapılıyorsunuz... Mesela şimdilerin FF Başkanı, kendini dev aynasında seyredip, "gelmiş geçmiş zamanların en başarılı federasyon başkanı" olarak tanımlayabiliyor aynadaki silüetini... Hiç düşünmüyor ki, bu ülkede bırakınız diğer illerimizi, İSTANBUL - ANKARA - İZMİR’imiz birbiriyle spor ve futbol adına henüz tanışmamışken, bir FENERBAHÇE’nin, GALATASARAY ve BEŞİKTAŞ’ın, ANKARA - İZMİR’e özel maçlar için gidişleri dahi olaylar yaratırken, ORHAN ŞEREF APAK isimli bir merhum kahraman çıkıyor, hem milli lig adıyla bütün ülkeyi sarıp sarmalayan bir spor ve sosyal organizasyonun çarkını kuruyor, bugünkü milli başarıların da, Avrupa’ya taşmış kulüp zaferlerinin de temel taşlarını itinayla o yerleştiriyordu. O zaman hani yüce üstadın varislerine layık görülmesi gereken "ÜSTÜN HİZMET MADALYASI"... ORHAN ŞEREF APAK olmasaydı, bugünlerin keyfini çatanlar acaba o yaldızlı koltuklarda şimdi gerile gerile oturabilirler miydi ?..
Ya HASAN POLAT ve İBRAHİM ONUK ikilisinin, ORHAN ŞEREF’ten devir aldıkları Anadolu devri alemindeki futbol çarkının eksiklerini giderme gayretleri ve bu konuda gece gündüz demeden gösterdikleri olağanüstü çalışma temposu ve de kimselere "gık" dedirtmeden dağıttıkları futbolun adaletindeki "eşitlik" ilkeleri... Şimdilerde HASAN POLAT ağabeyimiz Florya’da yine yürüyüş disipliniyle Türkiye’ye halen "düzgün adım" atmayı öğretmeye çalışıyor sanki... İBRAHİM ONUK komutanım ise, hayatının dördüncü devresini güle oynaya yaşarken, o da eskilerden kalma disiplinin bugünkü laubaliliklerle terse düşüşünü ispatlamaya çalışıyor bence... Yani bu insanlar o koskoca yaşamlarını bugünün milli takımlarını yaratma adına bedavaya sunmadılar mı bu vatana ?..
İSMAİL HAKKI GÜNGÖR - SEBAHATTİN ERMAN - SAHİR GÜRKAN - YILMAZ TOKATLI gibi asker kahramanlar, hepsi hepsi bugünleri kurmak ve görmek için öldüler veya yaşamaya devam ediyorlar... Bugünlerin sefasını sürenler iyi bilsinler ki, bu yüce komutanlar olmasalardı şimdiki zaman ve para saltanatının rüyası bile giremezdi bu yılların tantanalı gündemine... Ama ne yaparsınız ki, bu insanları farkedip, anlayabilmek için onları uzaktan seyretmek değil, onlarla birlikte yaşamak lazımdı geçmişteki alt yapı kurma günlerini... İşte bendeniz o şerefe ulaşmışlardan biriyim ve de kendimi bu yüce insanlardan ayrı ayrı hizmet madalyaları almış gibi hissediyorum. Bu mutluluk bizlere yeter de, artar bile...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025