Fenerbahçe - Galatasaray derbisinin görkemli sonucu, maç öncesi ve sonrasında yaşanan olayların karanlık gölgesi içinde sıkışıp, kaldı galiba...
Bu gerilimin artık savunulur tarafı kalmadı bence... Ne demektir misafir gittiği stadın koltuklarını, masalarını söküp, sahaya atmak. Tuvaletlerini parça parça edip, eline geçirdiğin her eşyayı tuzla buz etmek. Ya Fenerbahçeli taraftarların ev sahipliği kibarlığını unutup, misafir seyirci üzerine yanar meşaleler fırlatması, kime karşı neyin ifadesidir ?
Ülkemizde sosyo ekonomik sorunlar olabilir. Fenerbahçe - Galatasaray çekişmesi de son yıllarda büyük bir sıçrama yaparak, en üst çıtalarda yaşandığı devreye ulaşabilir. Ama kamu malı olan otobüsleri taşlayarak, milyarlarca liralık zarar yaratmaya kalkışmak, nasıl bir ilkel tavrın geleceğe dönük ürkütücü göstergeleridir. Bizce de iş rayından çıkmıştır artık... Maçlardaki bilet fiyatları için sızlanan haklı seyircinin yanında, kimler bu yanıcı maytaplara on milyarlarca lirayı ödeyebilmekte ve nasıl stada sokabilmektedirler ? Bu işin "sektörü" yaratılmış gibi gelmektedir bize... Yani üç büyüklerde bu işler için çalışan menfaat elebaşıları vardır. İşsiz güçsüz saf gençleri de tahrik ederek, hem olayları kurgulamakta, hem de gerektiği anda kundaklamaktadırlar. Yani bu işten açık menfaat elde ettikleri tartışılmaz hale gelmiştir... Ayrıca kulüpler bazı amigo tipli kişilere de çanak tutup, para ve bilet yardımı yapmaktadırlar. Ben polisimizin bütün bu tipleri yakinen bilip, fişlediğine inanmaktayım...
Öyleyse ben de, geçmişteki itiraz yazılarımı geri alıyorum artık... Tıpkı UEFA’nın bütün dünya federasyonlarına geçtiği yeni uygulama tarzına uyarak, Türkiye stadlarındaki anonslu uyarı ve saha kapatma kararlarının titizlikle uygulanmasının devamını istiyorum. Ayrıca polis de, sayın Valimizin çarşamba gecesi Kadıköy’de yaptırdığı gibi taşkınlık yapan grupları toplu halde derhal sahadan çıkararak, olası faciaları önlemelidirler. Ne yani, seyirci olmak demek, sahaya girince tribünde "gangster mukalidi" kesilmek mi demektir ? Elde bıçaklar, satırlar, yakıcı malzemeler, hatta kimbilir nerelere saklanmış patlayıcılar, belki de tabancalar...
Yok öyle... Türk futbolunu yüz yıldır bir yerlere getirmek için vefat etmiş veya yaşayan yüzlerce futbol kahramanlarının hem ruhlarını, hem de hayatta olanlarının saygın hatıralarını rahatsız etmeye kimsenin zerre kadar hakkı yok. Amatör duygularla bütün zamanını futbolumuzun Dünya üçüncüsü olması adına tüketen futbol federasyoncularına da bu kadar haksızlık etmek yok. Hele hele tribüne çoluğu, çocuğu, hanımıyla gelmiş ve de yavrularının üstüne Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray formasını giydirmiş olarak gururla maçı izlemeye çalışan birbirinden saygın aileleri terörist tavırlarla korkutmak hiç yok. Mustafa Çulcu’ya kırmızı kartlar başta olmak üzere bütün verdiği kararlar için saygılarımı sunarım. Devam hakem arkadaşlar... Bu çirkinlik tabloları yok oluncaya kadar anonslara ve saha kapatmaya kadar giden gerekleri yerine getirmeye devam.
GALATASARAYLI taraftarlar, kötü gidişin faturasını Teknik Direktör Fatih Terim’e kestiler. Taraftar sitesi www.galatasaray.com’da yapılan ve toplam 5089 kişinin katıldığı ankette, sorumlu olarak, 2761 oy alan Terim (% 54.3) gösterildi. Futbolcular 1757 oy (% 34.5) alırken, Başkan Özhan Canaydın 571 kişi tarafından (% 11.2) suçlu bulundu.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025