Hedefi suyun akışını değiştirmek

Liyakat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, kadınları ekonominin içine daha fazla katabilmek için mücadele veriyor

İzmir’de bir yıl önce kurulan bir dernek Liyakat Derneği. “Her Şey İnanmakla Başlar” sloganıyla yola çıkan dernek kurucularının amacı, suyun akışını değiştirecek ve fark yaratacak projeleri hayata geçirmek. Girişimciliği desteklemek için yeni kaynaklar yaratmak. Gençleri daha iyi şartlarda eğitim olanaklarına kavuşturmak.
11 öncü kadının başını çeken isim ise yıllardır koltuğunda birkaç karpuz taşıyan Berkay Eskinazi. Temposuna yetişmek için bir fırın ekmek yemek gereken Eskinazi, şu günlerde harıl harıl derneğin “Emek Pişti Haydi Sofraya” projesini hayata geçirmenin uğraşısında. Bu proje ile kadınların eğitim alması, meslek sahibi olması, üretkenliği, yaratıcılığı ve girişimciliğini ortaya koyması adına bir farkındalık yaratma hedefleniyor.

Sondan dördüncüyüz
Türkiye’de her 4 kadından sadece biri istihdam ediliyor. Bunlardan sadece yüzde 54’ü emeğinin karşılığında ücret alabiliyor. Çalışan kadınlarımızın da sadece yüzde 11’i kendi işlerini yapabiliyorlar. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29. Üst düzey kadın yönetici oranı ise yüzde 10.
Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre Türkiye, kadının ekonomiye katılma ve ekonomide fırsat olanağı sıralamasında 134 ülke arasında sondan dördüncü sırada. Sadece Suudi Arabistan, Pakistan ve Yemen’de kadının ekonomideki yeri Türkiye’den daha geri. Bu tabloyu tersine çevirmede katkı koyacak proje için tabaklar hazırlanmış ve 30 liradan satışa sunulmuş. Reyhan Pastanesi işbirliği ile çikolatalı tabaklar da yapılmış. Önümüz yılbaşı... Herkes eşe dosta böyle bir hediye alırsa kadınlar eğitim olanağı ve işe kavuşacak.

Her zaman gündemde olan “Kadına Şiddet”in çözümünde de eğitim yatıyor. Eskinazi, ”Kadına şiddeti uygulayan erkekleri de anneler doğuruyor. Dolayısıyla önce annelerin ekonomik özgürlüğü ve eğitimi. Oğlum oğlum deyip suyunu ayağına götürmezse, kocasıyla oğlunu ayırmazsa, saygıyı çocukken verirse, o çocuk büyüyünce anne olacak kadını dövmez” diyor.
Berkay Eskinazi eşiyle beraber Kroma AŞ’nin başında. Ama çoğu kişi onu sosyal faaliyetlerinden tanıyor. Önce EBSO Vakfı’nda gönüllü olarak başlıyor ve iş adamlarının eşlerini örgütlüyor. EBSO Kadınlar Korosu’nda ve Tiyatro Topluluğu’nda aktif olarak sahnelerde yer alıyor. Amaç vakıf gelirlerini artırmak ve gençlere burs olanağı vermek. Sonra EBSO’nun ilk kadın meclis üyesi ve yönetim kurulu üyesi olarak seçiliyor.

Zamanını iyi kullanıyor
Sonra Liyakat Derneği geliyor. Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği. Berkay hanım, günde 12 saat çalışıyor. Zamanı iyi kullandığı için hiç geç kalmıyor. Takıp takıştıran, kuaförden çıkmayanlardan değil. Çok iyi yemek yapmasına rağmen artık o konuda hazıra konuyor. Torunlarını da ihmal etmiyor bu kadar uğraşı arasında. Her Cuma aile toplanıyor.
Seyahat çoğunlukla iş amaçlı. Londra sevdiği şehir. Alışveriş yapıyor ama marka takıntısı yok. İhtiyacı olanı ve sevdiğini alanlardan. İzmir ve Çeşme sevdalısı. Özellikle belli bir mesajı olan televizyon dizilerini fırsat buldukça izliyor. Kendi deneyimlerini aktardığı bir kitap yazmak istiyor yine fırsat bulursa. ”Hayatımı ve tecrübelerimi yazabilirim. Gençler çok donanımlı geliyorlar ama geçmişin tecrübelerini de o donanımın üzerine koyarlarsa çok daha gelişmiş toplum olacağız. Tecrübelerimi aktarmak istiyorum” diyor. Politikaya gelince... Göz kırpıyor gibi.

Büyük projelere imza atmak istiyoruz

* 11 öncü kadın bir araya gelip Liyakat Derneği’ni kurdunuz ama biz erkekleri unutmadınız.

Liyakat Derneği’ni kuralı bir yıl oldu. Evet derneğimiz bir kadın derneği değil. Şu anda 47 üyemizden 5’i erkek. Bu sayı daha da artacaktır. Sadece kadınlara hizmet etmiyoruz.Liyakat demek liderliği üstlenen, yaratıcılığı olan kişilerin bir topluluğu demek. Kurucular nedeniyle kadın derneği olarak algılandı bir süre. Gelecekte bakarsınız erkek üye sayısı kadından daha fazla olur.. Yaptığımız etkinliklerde çok olumlu tepkiler aldık.Liyakat olarak, İzmir’in sosyo-ekonomik yaşamına dokunmaya devam edeceğiz. Çünkü bu etkileşim kentimize büyük kazanımlar sağlayacaktır.

* İzmir’de 36.proje olarak “Emek Pişti, Haydi Sofraya” projesi.

Bir yılımızı doldurduğumuz için böyle bir projeyle çıkıyoruz. Bu proje dezavantajlı kadınlar üzerine bir sosyal sorumluluk projesi. Projemiz ile çağdaş Türk kadınının toplumda duruşunu güçlendirmeyi, bireysel gelişimini sağlamayı ve emeğinin işgücüne dönüşmesini teşvik etmeyi hedefledik. Amaç kadınlarımıza meslek eğitimi verip, meslek edindirip, iş yaratmak. Firmalarla anlaşmaları da yapmış durumdayız. Öncelikle plastik sektörünün montaj kısmında çalışacaklar. Bu kısımda bayanların çok başarılı olduğunu biliyoruz. 20-30 kadın üzerinde eğitimler başlayacak. Yeni yılda başta Yaşar Üniversitesi olmak üzere üniversitelerle iş birliğine giriyoruz. Ortak bir platformda ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarıyla eğitim ağırlıklı büyük projelere imza atalım istiyoruz.
Oturmak ona göre değil

* Yerinde duramayan bir yapınız var.

Yerinde duramamaktan öte sürekli ayakta da olmak. Gerek şirkette olsun, gerekse dernek ve vakıf toplantılarında yürüyerek konuşurum. Hep ayaktayımdır. Bir ara resime merak sarmıştım. Hatta iki tane de yaptım. Biri bu evde, biri Çeşme’de duvarda asılı. Resim yaptığınız zaman konsantre olacaksınız ve bir yerde oturacaksınız. Oturmak bana özgü bir şey değil. Belki emekliliğimde devam ederim resime.

* Sabahın 6’sından geç saatlere kadar ayaktasınız.

Bu bir yaşam biçimi oldu benim için. Sahneye çıktık şarkı söyledik, oyunda rol aldık. Para kazandık, burs verdik. Benim yaptığım hep fon yaratmak, bağış yapmak. İnsan çalışırken biraz da kendi isteklerine cevap vermeli. Ben şarkı söylemeyi, tiyatro yapmayı, şiir okumayı sevmesem niye yapayım ki? Her zaman programlıyımdır. Yapabileceğimiz şeyleri doğru koyarsak hepsinin altından kalkarız.

* Eşinizle şirket dışında görüşebiliyor musunuz?

Tabii ki. Her Pazar mutlaka birlikte sinemaya gideriz. Çalışma hayatında zaten beraberiz. Sosyal faaliyetlerimde de her zaman destekçi ve yanımdadır. Projemizde O da önlüğümüzü giydi ve şu satırları yazdı kitabımıza: “Kadın emeği bir cevherdir ve artık evden çıkarılmalıdır”

* Çok güzel bir hediye.

Hediye dediniz de, Moiz yıllar önce bir arkadaşıma eşime hiç kürk ya da pırlanta alamadım, hep makine istiyor demiş.

KİMDİR?

1952 yılında 5 çocuklu ailenin en küçüğü olarak İzmir’de dünyaya geldi. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu. Fakülteyi bitirdikten sonra Saf Plastik A. Ş.’de iş kariyerini sürdürüp, çeşitli kademelerde deneyim kazandıktan sonra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Bugün EBSO Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, EBSO Yönetim Kurulu Üyesi, Liyakat Derneği Başkanı olan Berkay Eskinazi, ayrıca ülkesine, çevresine karşı duyarlılığı nedeniyle KAGİDER Kadın Girişimciler Derneği Üyesi, TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi ve Bostanlı Rotary Genel Sekreteri olarak da hizmet vermeye devam etmekte. Kroma A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak sanayide var olan Eskinazi evli ve 2 oğlan, 2 torun sahibi.