Şimdi bana “Ege Zeybeği ile EXPO’nun ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. Bir çok benzerlikleri var. Daha doğrusu bu benzerlikler EXPO’da finale giden süreçte yaşanıyor.
Biz İzmirliler bir konuda her zaman hemfikir olmaz mıyız?
“İzmirliler bir araya gelemez. Bir projede beraber olsalar da bu beraberlik uzun soluklu yürümez”
Örnek mi?
KİPA ve EGS en belli başlı örnekler.
İşte EXPO da böyle gidiyor.
Finale bir hafta var, onun için suları fazla bulandırmak istemiyorum.
Fakat bu demek değildir ki, bazı gerçekleri bu gün konuşmayacağız.
Sivil inisiyatif, EXPO’nun olmazsa olmazlarından.
EXPO içinde iki sivil toplum örgütü çalışma yapıyor.
Bir tanesi EXPO 2015 Avrupa Sivil İnsiyatifi...
İkincisi de EXPO 2015 Derneği İzmir...
EXPO 2015 İzmir Derneği’nin kuruluş biçimini beğenmediğimi ve tasvip etmediğimi ilk kuruluş toplantılarında belirtmiştim.
Önce çok dar bir çevrede ve çerçevede kurulan EXPO 2015 İzmir Derneği kurulduğundan buyana bana sevimli gelmedi.
Daha sonrada bu dernek İzmirlilerle tam buluşamasa da her ne hikmetse, yönlendirme ve yürütme kurullarından tam destek gördü.
Buna karşılık EXPO 2015 Avrupa Sivil İnsiyatifi adı altında kendi oluşturdukları bütçelerle çok etkili çalışmalar yapan kuruluş ise aynı kurullar tarafından dışlandı.
EXPO 2015 İzmir Derneği’nin üyeleri sunumlar için Paris’e davet edilip tanıtımlar için dünyanın öbür ucuna gönderilirken; Avrupa Sivil İnsiyatif temsilcileri İzmir’deki sempozyumlara bile doğru dürüst davet edilmediler.
EXPO’nun genel bütçesi içinden bir pay almadan çalışan EXPO 2015 Avrupa Sivil İnsiyatifi, geçen hafta yine çok güzel bir iş başardı.
İstanbul’da düzenledikleri toplantıda Ortodoks dünyasının ruhani lideri Bartholomeos ile Deniz Baykal’ı bir araya getirerek EXPO’nun desteklenmesi için çağrı yaptırdılar. Avrupa Sivil İnsiyatif Eş Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen ve Türkiye Eş Başkanı Hüseyin Aslan’ı bu çalışmalarından dolayı kutluyorum.
Şimdi yine aynı ikili 28 Mart’ta Paris’te 26 BIE delegesine özel yemek verecek.
Yönlendirme ve yürütme kurullarından hiçbir destek görmeyen, yurt içi ve yurt dışında birbirinden güzel tanıtım çalışmalarına imza atan eş başkanlar Şen ve Aslan Paris’teki son oylamaya da davet edilmediler.
Herhalde bu da, EXPO kurullarının onlara bir teşekkür tarzı olsa gerek!
Yazımın başında Ege Zeybeği’nden bahsederken bunları anlatmaya çalışmıştım.
Şayet 31 Marta zafer Türkiye’nin olursa sakın kimse tek başına “Ben yaptım” demesin.
Bu konuda hakkı yenen birçok gönüllü var.
Zaten Faruk Şen tepkisini Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a yazdığı ve EXPO 2015 Danışma Kurulu Üyeliği’nden istifa ettiği yazısında açıkça belirtmiş:
“Yasal kurullar danışmayı bir yana bırakın, danışma kurulu üyeleri ile görüşmekten dahi kaçınmıştır.”
İşte İzmir’de kurulan dernek baş tacı edilirken, Avrupa’da kurulan ve EXPO adına on bir önemli etkinlik düzenleyen Avrupa Sivil İnsiyatifi böyle dışlanmıştır.
Not1: Şen ve Aslan’ın uçak ve otel gibi masraf gerektiren bir davete ihtiyaçları yok. Onlar, oylamanın yapılacağı salonda yer almak istiyorlar. Bunu da hak ediyorlar.
Not2: EXPO 2015 İzmir Derneği’ne: Internet sitenizde BIE’ye üye saysı 98 olarak geçiyor. Yeni üye sayısı, 141 oldu. Konuya bu kadar uzak olmanız bana bir atasözünü hatırlattı.
Üsküdar da sabah oldu uyanın da balığa gidelim!!!
Çanakkale ve Mehmetçik...
Geçen Salı Çanakkale Deniz Zaferi’nin 93. Yıldönümü’nü kutladık. O eşsiz destanı yaratan kahramanlar için hangi övücü cümleleri kursak
yine de gerçek anlamda onlara saygımızı ve minnetimizi ifade edemeyiz.
18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili Bornova Rotary Kulübü’nde çok etkili bir konuşma yapan Önder Barlas konuşmanın sonunda göğsünü düşman kurşunlarına gözünü kırpmadan siper eden Mehmetçik aynı düşmana nasıl şefkatle yaklaşıp, insanlık dersi verdiğinde yine işgal kuvvetlerine komutanlık yapanların hatıralarından iki örnekle anlattı.
Gözlerimiz nemli dinlediğimiz anıları sizlerle paylaşmak istedim:
Üsteğmen Casey’in anısı... Daha sonra Casey Avustralya Genel Valisi olmuştur.
“... 25 Nisan 1915 günü Conkbayırı’nda Türkler ve İtilaf kuvvetleri arasında korkunç siper savaşları oluyordu. Siperler arasındaki 810 metre kadar mesafe var. Süngü hücumundan sonra savaşa ara verildi. Askerler siperlerine çekildi. Yaralılar ve ölüler toplanıyor. İki siper arasında açıkta ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz yüzbaşı avazı çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyor çırpınıyor, kurtarın diye yalvarıyordu. Ancak siperlerden hiçbir kimse çıkıp yardım edemiyordu. Bu sırada akıl almaz bir olay oldu. Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı. Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız olarak siperden çıktı. Hepimiz donup kaldık. Hiçbirimiz nefes alamıyor ona bakıyorduk. Asker yavaş adımlarla yürüyor, siperdekiler kendisine nişan almış bekliyordu. Asker, yaralı İngiliz subayını yumuşacık bir hareketle kucakladı. Kolunu omzuna attı ve bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Yaralıyı usulca yere bırakıp geldiği gibi kendi siperlerine döndü. Teşekkür bile edemedik. Savaş alanlarında günlerce bu cesareti, güzelliği ve insan sevgisini konuşuldu...
Dünyanın en yürekli ve kahraman askeri Mehmetçik’e derin sevgi ve saygılar.”
Üsteğmen Casey
* * *
Çanakkale Savaşları’nda Fransız kuvvetlerine komuta eden, General Guro, savaş sırasında bir kolu ile bir bacağının kısmını, savaş sahasında bırakarak yurduna dönmüş. Daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında aynen şöyle diyor:
“Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzellikteydi. Su çiçekleri, papatyalar, peygamber çiçekleri, leylaklar bir gökkuşağı alemi yaratıyordu. Ve şimdi, savaş sahasında dövüş bitmiş, o güzelim tablo, kan revan içindeydi. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zayiat vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtası ile bir konuşma yaptık.
Niçin, öldürmek istediğin askere şimdi yardım ediyorsun?
Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:
Bu Fransız yaralanınca yanıma düştü. Cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi! Anlamadım!.. Ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok! İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün!..
Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı!.. O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşların donduğunu hissettim! Çünkü, Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden çok daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı!..
Az sonra ikisi de öldüler!!!
TEMA neden yok!
Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü “21 Mart Dünya Ormancılık Günü” çerçevesinde, çevre konusunda üstün başarı gösteren kişi ve kurumlara “Çevre Beratı” verme kararı alıyor.
“Üstün Hizmet Ödül Töreni” İstanbul’da..
Berat alacaklar listesine baktığımda yıllardır özellikle erozyon konusunda etkin çalışmalar yaptığını ileri süren TEMA yok.
Kimler var.?
İzmir’den Ege Orman Vakfı.
Mersin’den Kabasakallı Köyü.
Gaziantep Ağaç Yetiştirme ve Koruma Derneği.
Ankara Milli Eğitim İl Müdürlüğü.
Yargıtay Ormanı’nı gerçekleştiren Aydın Özkul.
İzmir Karaveliler Köyü.
* * *
Yukarıdaki kişi ve kurumlara, Dünya Ormancılık Günü’nde, Erozyon ve Ağaçlandırmada ki ödülü oy birliği ile veren kurulda kimler var.
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Hasan Sarıkaya, Çevre Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfü Akça, ÇED Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir, Ağaç ve Erozyon Kontrol Genel Müdürü Mustafa Yalınkılınç, Eğitim Daire Başkanı Enver Kurgun.
İsimlerden de görüleceği gibi konularının en üst yetkili kişileri
Şimdi TEMA’cıların kendilerine şu soruyu sormaları lazım.
“Biz bu ödül listesinde neden yokuz? Nerede yanlış yaptık?”
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025