Geçmişte bir soykırımcı ama asla aptal değil hatta kurnaz biri olarak bile tanımlanabilir diye yazmıştım Netanyahu için.
Bugün narsistliği ve kurnazlığının kurbanı olmak üzere.
İsrail Başbakanı, Birleşmiş Milletler’de İsrail Büyükelçisi olarak başlayan kariyerini, Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin görüldüğü yerde tutuklanmasını istediği bir sanık olarak bitiriyor.
Netanyahu için bile hazin bir son aslında...
***
Netanyahu siyasi hayatı boyunca ABD’deki Demokrat yönetimlerle anlaşamadı.
Başkan Obama ve Yardımcısı Biden ile hep gergin ilişkileri oldu.
Netanyahu için Biden’ın Başkan olduğu dönem çok daha sancılı geçti.
ABD, Netanyahu’dan İsrail’i iç savaş noktasına getiren Yüksek Mahkeme reformunu geri çekmesini istedi, Netanyahu direndi.
ABD’deki Yahudi kuruluşları Netanyahu’dan ultra ortodoks partilerle koalisyon kurmamasını istedi, Netanyahu tınmadı bile.
Washington’ın her koşulda İsrail’e destek olmasıyla her koşulda Netanyahu’ya destek olması arasındaki farkı okuyamadı İsrail Başbakanı.
Sonra Trump’ın dönüşünün sinyallerini alınca hayatının en büyük kumarını oynadı.
Yıllarca davet beklediği Beyaz Saray’dan çıkar çıkmaz, Florida’ya Trump’ın yanına uçtu.
Ülkesinin medyasına “İsrail’i seven Trump’a oy versin” başlıkları attırdı.
Seçimler bitti, Netanyahu için hasat zamanı geldi, yaptığı hesap basitti, her fırsatta Yahudi dostu olduğunu söyleyen Başkan Trump, çok da hâkim olmadığı Ortadoğu meselelerinde tamamen Netanyahu’nun belirlediği bir politikanın uygulayıcısı olacaktı.
***
Evdeki hesap çarşıya uymadı ama.
Kişilik özellikleri narsiste yakın olan Trump, ABD’nin bölgesel politikalarını belirleme ipini Netanyahu’ya vermedi.
Aksine Netanyahu, Trump’ın Beyaz Saray’ına iki kere davet edilen tek lider oldu ama ikinci buluşma tam bir fırça buluşması oldu.
Netanyahu, Trump’ın son görev dönemine başladığını ve artık desteğine ihtiyaç duymayacağını da okuyamadı.
İsrail Başbakanı, ABD ile birlikte İran’ı vurmayı hayal ediyordu, Trump, Tahran ile müzakereleri başlattı.
Netanyahu, Yemen’i ABD ile birlikte tamamen etkisiz hale getirmeyi düşünüyordu, ABD, Yemen ile ateşkes anlaşması yaptı.
İsrail Başbakanı, Suriye’deki operasyonlarına Washington’ın koşulsuz destek vereceğini ve Şara’nın liderliğinin bitmesini planlıyordu, Trump, Şara ile görüştü, Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırdı.
Trump, Körfez turunda İsrail’e uğramamakla kalmadı, Abraham Anlaşmaları’nı imzalamamasına rağmen Suudi Arabistan’a nükleer reaktör yapmayı teklif etti.
Ve elbette Türkiye başlığı:
Netanyahu, Trump’ın İsrail ile ilişkilerini düzeltmeden Ankara ile sıcak bir diyalog kurmayacağını zannediyordu, bunda da tam aksi oldu.
Ve en önemlisi İsrail Başbakanı, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz kaynaklarını masaya sürerek Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan ile oluşturduğu Türkiye karşıtı ittifakın, AB-Türkiye ilişkilerini dinamitleyeceğini ve bu sayede Ankara’nın tamamen izole olacağını zannediyordu.
Dünyadaki gelişimleri okuyamayan Netanyahu, güvenlik üzerinden Brüksel-Ankara ilişkilerinin başka bir boyuta evrildiğini göremedi.
Sonuçta İsrail Başbakanı, attığı her zarda kaybeden ama masadan kalkmayan bir kumarbaza döndü ki, bu konuda çok haklı.
***
Netanyahu’nun gelecekte hapiste olacağı kesin. Bu İsrail’de mi olacak yoksa Lahey’de mi sadece onu bilmiyoruz.
Hakkındaki yolsuzluk dosyaları bir yanda, soykırım suçu bir yanda duruyor, başka bir seçenek yok.
Ama bu bir zaman meselesi, belki biraz vakit alacak.
Buna karşın Netanyahu için asıl tehlike İsrail medyasının Trump’ın ondan vazgeçtiğini düşünmesi.
Jerusalem Post gibi bir gazetede, konuk yazarın kaleminden bile olsa bu fikir seslendirilmeye başladıysa bu sonun başlangıcı demektir.
Cuma günü Le Monde’da Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıması gerektiğini söyleyen insanların kuvvetli bir mesajı yayınlandı.
Belli ki Macron’un Netanyahu’ya karşı sert eleştirisi bile Fransa kamuoyunu tatmin etmemiş.
***
Netanyahu, soykırım yaparak, soykırıma uğramış halkının mağduriyetini sıfırlayan adam olarak geçecek tarihe.
Öldürdüğü her insan için bir gün hapis yatsa, hayatının geri kalanı cezasını çekmeye yetmez ama olsun.
Hitler yargılanmamak için intihar etmişti, Netanyahu umarım etmez ve onu parmaklıkların ardından görürüz...
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025
Mehmet Tez
‘İdeallere yer yokmuş gibi davranıyorlar’
18 Mayıs 2025