Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son yıllarda gün geçmiyor ki, İzmir’in incisi, en gözde alanı Birinci Kordon’la ilgili sevimsiz bir haber gazetelerde yer almasın.
İzmirlilerin nefes aldığı, denizle buluştuğu, gemiyle gelen turistlerin bu kente ayak bastıkları ilk yer olan Kordon’un özellikle limana yakın olan bölgesi olumsuzlukların merkezi oldu.
Bir zamanlar İzmirlilerin gurur duydukları bir sahil şeridi olan Kordon, çadır kent görüntüsüyle ilk darbeyi yerken panayırı andıran yapılanmasıyla, çığırtkanların cirit attığı, ailelerin geçmeye korktukları bir bölge haline geldi.
Özellikle Kordon’da yaşamak zorunda olan apartman sakinleri, masaların arasından evlerine zar zor girebildikleri yetiyormuş gibi; bakımsız mutfaklardan gelen yağ kokuları, pis suların apartman önlerine ya da sokaklara dökülmesi ve en önemlisi de bu konulardan şikâyetçi olanların mafya bozuntularından dayak yemeleri olağan hale geldi.
İşte şimdi tüm bu olumsuzluklardan ve şikâyetlerden bıkan, çığırtkanlarla, kadın satıcılarıyla, genel düzeni bozanlarla mücadelede yalnız bırakıldığını düşünen Aziz Kocaoğlu Kordon esnafını bir anlamda hizaya getirecek ekonomik bir çözüm buldu. Çözüm, ekonomik olduğu kadar da halkçı bir yol.
Geçen gün İZSİAD’ı ziyaret eden Kocaoğlu’na işadamları, Kordon’daki rezaletin ve başıbozukluğun nasıl sona ereceğini sordular.
Başkan, işadamlarına yakında çok radikal bir çözüm getireceğini ve bunu en kısa sürede uygulamaya geçireceğini kararlı bir tutumla açıkladı.
Söz ve kural dinlemez Kordon esnafını disipline edecek çözüm Kocaoğlu’na göre çok basitti. Birinci Kordon’un denize yakın kısmına her 100-200 metrede küçük kafeteryalar oluşturulacak. Bu kafeteryaları belediye kendisi işletecek. İzmir’e yakışan bir dekor ile süslenecek kafeteryalar çayı, 50 kuruştan, birayı bayi fiyatından satarak, insanları hem denize daha da yakınlaştıracak, hem de Kordon da düzenli bir yapılanmayla insan yoğunluğunu buraya çekecek.
Şimdi, Kordon’da söz dinlemeyen, masaları olur olmaz her yere koyan, çevreye rahatsızlık veren, kaldırımları otopark olarak kullanan, canlı müzik ruhsatı olmadan sabaha kadar insanları uyutmayan, yoldan geçenleri kolundan zorla içeriye çeken, karşı gelenin ağzını burnunu kıran işletmecilerin biz böyle bir yapılanma durumunda “biteriz, kepenk kapatırız” dediğini duyar gibiyim.
Evet, Kocaoğlu sizinle ekonomik olarak savaşma kararı almış! Hem binlerce İzmirliyi denizle güzel ve ekonomik şekilde buluşturacak, bunun yanı sıra binlerce apartman sakinini mutlu edecek, hem de Kordon’daki sorunlardan artık başı ağrımayacak.
SON NOT: Kocaoğlu’nun bir başka planı ise; Birinci Kordon’u araç trafiğine tamamen kapatarak otoparkları da kaldırmak. Orada yaşayan ve çalışanlar içinse özel kartlı giriş çıkış sistemleri yapılacak.


Çeşme’de kurtarılmış bölge!

Her yıl Çeşme’de bir takım kişilerin “ben yaptım oldu” uygulaması olmasa şaşarım!
Bu yılın “ben yaptım oldu”su da, Ilıca Şantiye evlerinin bulunduğu bölgede, yollar barikatlarla araç trafiğine kapatılmış. Zannedersiniz ki, İsrail-Gazze sınırına geldiniz.
Yolların kime karşı kapatıldığını anlamakta zorluk çekiyorum.
Bu yanlış ve çarpık uygulamayı Çeşme Kaymakamı, Emniyet Müdürü ve Belediye Başkanı görmedi mi merak ediyorum. Bu engellerin birileri rahat etsin diye İzmir’den gelen günü birlik tatilciler için geliştirildiği ortada.
Peki bu, haftada sadece 1 gün denize girip tatil yapacak olan insanlar bizim insanlarımız değil mi? Sokakları kapatanlara soruyorum, bu yetkiyi kimden ve nereden aldınız?
Bütün bunların dışında Allah korusun bir yangın çıkarsa veya ambulansın bu yollardan acil geçmesi gerekirse bariyerlerinden dolayı ortaya çıkacak kötü sonuçlardan kim sorumlu olacak?
Kaymakam mı? İlçe Emniyet Müdürü mü? Yoksa Belediye Başkanı mı?
Merak ediyorum.


Bir Çeşme klasiği, gürültü!

Söz Çeşme’den açılmışken, yüksek düzeyde müzik seslerinden uykusuz kalanların sayısı beşleri çoktan geçti, binleri buldu. Rahatsızlık özellikle Ayayorgi’den. Saat 24.00’den sonra ortalığı çılgın müzikle cehenneme çevirenleri şikâyet edenlerin pek ciddiye alınmadığı doğrultusunda bilgiler geliyor.
Çeşme Kaymakamı Cafer Sarılı ve Emniyet Müdürü İlker Emir’i çok yakından tanıyan biri olarak bu konuda gerekenin yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde yapılacağına inancımın tam olduğunu söyleyebilirim.
Özetle bu yaz, 5 kişi değil; 1 kişi de olsa yazlıkçılar Çeşme’de güzel ve rahat bir tatil geçirecekler.